Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

İki Bardak Su

Başlatan zaman_1453, 10 Eylül 2010, 16:27:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zaman_1453

Zamanın birinde bir hükümdar varmış, zenginliği tüm dünyaca bilinirmiş. Hükümdar her gittiği yere hazinesinin bir bölümünü götürür ve bunları sergilemekten büyük onur duyarmış.
Hükümdarın yasamda en çok güvendiği, tek akıl hocası bir bilge kişiymiş. Günlerden bir gün bu bilge kişiyle otururken hükümdar şöyle bir soru sormuş:
-Sen ki göğün gizemine ermiş, bilime yön vermiş bir adamsın. İnsanlar, ister hükümdar denli güçlü, ister savaşçılar denli onurlu olsun ayağına kapanır ağzından çıkacak bir sözü beklerler. Şimdi senin gibi bilge bir adamın fikrini merak etmekteyim, benim hükümdarlığım ve servetim hakkında ne düşünüyorsun?
Bilge bu soru karşısında hükümdarın gözlerine bakarak şu sözleri söylemiş:
-Diyelim ki hükümdarım, kızgın ve uçsuz bir çöldesiniz. Ölmemek için, size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını verir miydiniz?
-Verirdim tabii.
-Zaman geçti diyelim susuzluğunuz arttı, size uzatacağım bir sonraki bardağa servetinizin öteki yarısını da verir miydiniz?
Hükümdar biraz düşünür ve ardından:
-Ölmemek için evet, der.
Bunun üzerine bilge kişi gülerek şu sözleri söyler:
-Madem öyle, o zaman övünmeyin fazlaca. Çünkü haşmetlim sizin servetiniz yalnızca iki
bardak sudur.

güldem


Günbatımı

#2
BİR SALTANAT Kİ

Bugün İstanbul'da oturup da bu şehrin Laleli diye bir semti bulunduğunu bilmeyen yoktur Burada yine bu isimle anılan bir de tarihi cami vardır Bu semt ve cami hakkında ilginç bir hikaye anlatılmaktadır:

Laleli Camiini Sultan III Mustafa (Padişahlığı 1757-74 yılları arasıdır) yaptırmıştır Sultan Mustafa bu camii yaptırırken çevrede Laleli Baba namında bir din büyüğünün yaşadığını, gerçek bir mürşit olduğunu, hikmetli sözler söylediğini öğrendi İçinde bu zatla görüşmek, söz ve sohbetinden yararlanmak arzusu doğdu Cami inşatını denetlemeye geldiği bir gün Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirdi Laleli Baba'ya hemen padişahın kendisini ziyaret etmek istediği haberi ulaştırıldı, o da buyur etti Padişah Laleli Baba'nın sohbetinden gerçekten memnun kaldı İçinde La leli Baba ile daha sık görüşme arzusu uyandı Ayrılacağı sırada bu din ulusuna bir soru sordu:

- Efendi Hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?

Laleli Baba cevap verdi:

- Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i hacet (büyük abdest)ini yapabilmektir

Hükümdar bu cevaptan pek hoşnut olmadı Başından beri büyüleyici konuşmalarıyla herkesi etkileyen bir zata bu cevabı pek yakıştıramadı Hatta bu cevabı biraz kaba bile buldu Bundan sonra birşey konuşulmadı, hükümdar maiyetiyle beraber saraya döndü Fakat bu ziyaretin ertesi günü şiddetli bir kabızlığa yakalandı Bir türlü içini boşaltamıyordu Sarayın bütün ilgilileri ve hekimbaşı seferber oldular, bilinen bütün ilaç ve yöntemleri uyguladılar, fayda etmedi Padişah kıvranıyordu Nihayet birinin aklına geldi Laleli Baba'ya haber verilse, onun himmetiyle hükümdar bu dertten kurtulamaz mıydı? Zaten başka denenmedik yol kalmamıştı Padişaha danışıldı O

da "Ne gerekiyorsa yapılsın" dedi Hemen Laleli Baba'ya gidildi Ve saraya getirildi Hükümdar doğum sancısı çekiyor gibi kıvranıyordu Laleli Baba'ya yalvardı: "Aman bana yardım et!" Laleli Baba, "O kadar kolay değil, karşılık olarak ne vereceksiniz?" dedi "Senin bölgende yaptırdığım o camii sana hibe edeceğim" "Yetmez" dedi Laleli

Baba Sultan Mustafa daha bir çok şeyler ekledi, Laleli Hazretleri bir türlü tamam, yeter, demiyordu En sounda ağzındaki baklayı çıkardı: "Ben senin için dua ederim, Allah dilerse bu dertten kurtulursun ama, karşılığında saltanatı (padişahlığı-hükümdarlığı) isterim" Padişah kem küm etti ama çaresi yoktu "Tamam" dedi "O da senin olsun" Laleli Baba dua etti, sırtını sıvazladı, "Haydi git Allah'ın izniyle kurtulacaksın" dedi ve gerçekten kurtuldu Kurtuldu ama saltanat da elden gitmişti Şifa bulmanın sevincini, saltanatın elden çıkmış olmasının üzüntüsü gölgeliyordu Laleli Baba sultanın haline baktı baktı da dedi ki: "Bir saltanat ki bir defi hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize gerek değil, al yine senin olsun"



"İki Bardak Su" bana "Bir saltanak ki, def-i hacete değişiliyor" konulu yazıyı anımsattı.

Teşekkürler zaman-1453...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

sadıka

çok güzeldi ve anlamlıydı.
elinize sağlık..
AMELLER,NİYETLERE GÖREDİR.

cennet_nuru

çok güzeldi ve anlamlıydı.
elinize sağlık..
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

aktoprak

cok tskler ellerinize saglik :)
Cesurun ayakları dayanmak, korkağın ayakları kaçmak için yaratılmıştır. . .

Parol