Tövbe etmekten korkuyorum yardım eder misiniz?

Başlatan berhudar, 20 Ekim 2010, 12:57:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

berhudar

Mrh arkadaşlar sitenize yeni üye oldum.Güzel bir site yapmışsınız öncelikle tşk ederim.

Ben yirmi iki yaşındayım.Bu yaşıma kadar büyük günahlardan itina ile uzak durmaya çalıştım.Namazlarımı ve diğer ibadetlerimi neredeyse hiç terketmedim.Allah a yakın olmak için elimden gelen herşeyi yaptım.

   Fakat bu yıl her şey alt üst oldu..Bir konu da yanlış yapmaya başladım elinde olmadan.Sonra tövbe ettim.Hemde ağlaya ağlaya.Pişmanlığın en yüksek mertebesinde hemde.Hiç bu kadar içten Allaha beni affetmesi için yalvarmamış, hiç bu kadar gözyaşı dökmemiştim.Allahın beni affedeceğine inanıyordum.Sonra bi süre herşey yoluna girdi.Birgün yine tövbemi bozdum.Pişman oldum yine tövbe ettim.Ve sonra yine bozdum.Ve bir daha.Artık içimdeki sıcaklığı kaybettim.İbadetlerimi yaparken eskisi gibi haz alamıyorum.Kalbimin karardığını düşünmeye başladım.Ne yaptıysam bu hatadan vazgeçemedim..

   Ne yapmalıyım bilmiyorum..Tekrar tövbe mi etmeliyim yoksa tövbe etmeden bu yanlışımı tamamen düzeltmeyi mi beklemeliyim..Bu konuda iradesizliğime güvenemiyorum..Bana yardımcı olursanız sevinirim..

Sağlıcakla kalın...

Bahreyn

(Onların) ümit kesmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan, O'dur. Ve O, Velî'dir (dost), Hamîd'dir (hamdedilen).
ŞÛRÂ 28
yani Cenab-ı haktan ümidini kesme günahın ne ise onun affı için gece tesbih ve teheccüd namazı kıl gençlik yıllarında insanın daha az ümidi olurmuş ve şeytan onlarla hele takva sahibi gençlerl daha çok uğraşır geçenlerde sohbette dinledim ve Allah kulunu günahı ile severmiş tabi bu günah işleyelim manasına gelmez o ümitsizliği sana veren şeytan aleyhin lanedir.kim diyebilir ki ben çok masumum!!!en güzeli bizi yaratan bizi çok seviyor!!! Onun merhametini anlatmama gerek yok galiba düşün Cenab-ı hakkın rahmeti bi derya hatta okyanus senin günahın ekmek kırığı hangisi daha büyük nice alimler meyhaneden çıkıp alim olmuş nice sahabe din düşmanı iken Allah dostu olmuş bunları düşün ve etrafına bakıp her şeyden bi ibret al şeytan aleyhin laneye de kanma a34))
"Yüzünü güneşe çeviren insan gölge görmez."

berhudar

yorumun için çok teşekkür ederim kardeşim..
bende bunları düşünüyorum.Allah razı olsun:)
ben bu şeyden kurtulmak için elimden geleni yapacam ve Allah'a sığınacam.Ama tövbe etmek yerine biraz kendime zaman ayırmamın daha uygun olabileceğini düşünüyorum.Yani yine hemen tövbe etmek istemiyorum.Daha önce tövbe ettim.Tövbenin mahiyetini,önemini çok iyi bilmeme rağmen, tövbenden dönmenin ne kadar büyük bir yanlış olduğunu bilmeme rağmen yine de bir kaç kez kendime hakim olamayıp tövbemi bozdum...
Bu yüzden şimdi tövbe etmek yerine önce kendime bi çeki düzen vermenin daha faydalı olacağını düşünüyorum.Öte yandan tövbeyi geciktirmek doğru mu olur onu da bilmiyorum.Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz.Sizce hangisi daha uygun bir yol olur..Hepinize tşk ederim..

Tuğra

#3
Hasan Basri (K.S.)'den: Gercekten kalplerin bozulmasi alti seylerdendir: (Allah sefaatlerine nail eylesin).

1- Allah'ü Tealanın Rahmetini umarak, tövbeyi terk etmek.
2- ilmi ile amel etmemek.
3- amelinde ihlas sahibi olmamak.
4- Allah (c.c) nin ihsan buyurduğu rızkı yiyip, şükür etmemek.
5- Allah (c.c) nin taksimine razı olmamak.
6- Vefat edenleri kabrine defnedip, onlardan ibret almamak.

-------------------------------------------------------------

Bil ki, ibâdeti izhar etmek, bazen riya olduğu için, caiz değildir; fakat günahları yedi özürle hiçbir zaman izhar etmek caiz değildir.

Birinci özür:

Allah Teâlâ: "Fısk ve günahı gizleyin." buyurmuştur. Resûlüllah da buyurur ki: "Kendisinden bir günah sadır olan kimse, onu Allah Teâlâ'nın örtü perdesinde gizli tutmalıdır."

İkinci özür:

Bu dünyada günahın örtülü kalması, öbür dünyada da örtülü kalacağına müjdedir.

Üçüncü özür:

İnsanların ta'n ve ayıplamasından sakınmak için giz-lemelidir ki, onların ayıplamasıyle kalbi meşgul olup ibâdeti karışık olmasın.

Dördüncü özür:

Ta'n ve ayıplamadan kalbi incinmemesi için gizlemelidir. Zira ayıplamadan incinmek insan tabiatının icabı olup ihtiyarî bir iş olmadığı için ondan kaçınmak haram değildir. Övülme ve kötülen-meyi bir görmek tevhid mertebesidir. Herkes ona ulaşamaz. Ama kötülenmek korkusuyla taat etmek caiz değildir. Zira taat ihlâslı olmalıdır ve kişinin övülmemeye sabretmesi kolaydır. Fakat kötülenmeye sabretmek zordur.

Beşinci özür:

Kendisine kastedip incitirler diye günahını gizler. Bu sebeple günahları gizlemek ruhsatı şeriatte vardır. Ve eğer had cezası lâzım gelirse de, günahı gizleyip tevbe etmek caizdir. O hâlde şer'i had vurulmaktan çekinip günahları gizlemek caiz olunca, başka yönden de incinmek korkusundan günahları gizlemek de caiz olur.

Altıncı özür:

İnsanlardan utandığı için günahı gizler. Zira utanmak iyidir ve imandandır, denilmiştir. Utanmak için günah gizlemek ayrıdır, riya için günah gizlemek ayrıdır.

Yedinci özür:

Fâsıkların yaptığı günahı görüp kendisine uyacaklarından korktuğu için günahım gizler. Kendisini takvalı bilsinler diye gizlemez. Zira bu riya olur ve haramdır. Ama içi dışı bir olan kimse, sıddîk-lar derecesine erişmiş olur. Bu da hiç günah işlememekle olur.

Ama günah işleyince gizlemeyip "Hak Teâlâ bunu bilir, kuldan ne saklıyayım." demek, sadece cehalet olur, müslümanlara, yakışmaz, belki Hak Teâlâ'nın şeriat perdesini korumak bütün müslümanlara farzdır.

KİMYA-YI SAADET
İMAM GAZALİ

Her ne kadar ne olduğunu söylemeseniz de, günah işlediğinize hepimizi şahit tuttunuz kardeşim, bu çok yanlıştır kulun hataları Allah'ü Teala ile onun arasında kalmalıdır, Hz Allah yardımcınız olsun.

Yönetici arkadaşlardan konunun kilitlenmesini ve bir daha böyle konular açılmasına müsaade edilmemesini rica ediyorum.

〰〰〰〰🐠

müteallim

#4
lütfen birazda yiyip ictiklerine bakiver
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Bahreyn

#5
tuğra kardeşim Allah razı çok güzeldi bencede öyle yap ayrıca berhudar kardeşim tövbe sonraya bırakılmamalı Cenabı hakkın bize tahsis ettiği ömrü bilmiyoruz çünkü ne kadar çabuk tövbeye yaklaşırsan senin için daha iyi olur Allah yardımcın olsun Allah rızasına gidecek yolu bize kolaylaştırsın
"Yüzünü güneşe çeviren insan gölge görmez."

rahle

lütfen birazda yayip ictiklerine bakiver

yiyip,içtiklerine mi demek istediniz

güldem

bizler kuluz hata, günah işleriz ama pişman olup yine Rabbimize yöneliriz..Onun kapısına yüzümüzü sürer bağışlanmayı isteriz.. bi anne çocuğuna nasıl merhamet eder onu her şeyi ile kabul ederse,Alemlerin Rabbi yaratmış olduklarına merhamet etmez mi? Ne demiş Mevlana hazretleri "Binkere tövbeni bozsan da yine gel.." vesselamm....(hocama katılıyorum yediklerimize dikkat etmeliyiz ki yaptığımız ibadet  ihlas üzere olsun)İhlas üzere olur isek inşaAllah tövbe-i nasuh ile tövbe eder bozmayız..

mazhar

 Öyle ise (kardeşim) bir ma'siyet işlendiğinde bunu,Allah'ın adaleti gereği taktir buyurduğu bir kazası olarak görmelisin.Lakin o günaha dalan nefsini asla hoş karşılamayıp hemen dönüş yaparak mağfiret dilemelisin.  (sakın kaderciler, Cebriler ve Mu'tezileler gibi düşünme ). Çünkü birinçiler bunu Allah'ın adaletinin bir neticesi telakki etmezler. İkinciler de kusuru nefislerinde aramazlar.Mu'tezileler ise tövbe yapmayan  mü'minin bağışlanmayacağını ileri sürerler. Sen,günahla iptila kılınmanı  Allah'ın adaletinin icabı kabul edersen: <<Her şey Allah'tandır>>  ayetinin hükmünü benimsemiş olursun. Günahın ardından hemen nefsini kınarsan:

   << Dediler: Ey Rabbimiz kendimize yazık ettik.Eğer bizi bağişlamaz bizi esirgemezsen  her halde (maddi ve manevi en büyük)  zarara uğrayanlardan olacağız >> (El- Araf:23) diyen Adem ve Havva'nın mesleğine intisap etmiş olursun. Tevbe eder, Allah'tan yarlığanmanı dilersen:


  <<...Rabbinizden mağfiret dileyin .Çünkü O, çok yarlığayıcıdır>> (Nuh:10) (hitabı izzetini)  kendine şiar edinmiş olursun.

Bi'ki kazaya inanmayan,hayır ve şerrin takdirini  Allah'tan bilmeyen  bid'atçidir.
Bu kadar hüccet aklı başında olan kişilere yeter.


http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/ehli_sunnet_mezhebinin_62_temel_hususiyeti-t53888.0.html;msg252768;topicseen#new