Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Kırkambar

Başlatan Fatihan, 06 Kasım 2007, 12:24:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

insirah

[IMG]http://img845.imageshack.us/img845/8259/20872216841347654546513.jpg[/img]

Bütün yalınlığıyla hayatı kucaklayabilmek, tartıya vurabilmek akıp giden suları, saat şöyle dursun, dakikaların değerini anlayabilmek, ateşi avucumuzda tutabilmek açıkçası
sükûnette mümkün.
Yeryüzünün en melodik dili, sükûnet.

Nuri Pakdil
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

İsra

Elbise alıyorum, kimi rengini, kimi modelini beğenmiyor. Ayakkabı alıyorum, beğenen de var beğenmeyen de. Yani insanların elinde oyuncak oldum. Düşündüm, bir şey bulmalıyım. Ona tabi olmalıyım. Ve onu buldum; İslamiyet. 18 yaşına kadar kendimi insanlara beğendirmeye çalışıyordum, 18 yaşından sonra da Allah’a beğendirmeye çalıştım.”
.
Hekimoğlu ismail

İsra


Her zaman tatlıya ulaşamayabiliriz. Öyleyse, acılardan tat almayı da bilmeliyiz. Bazı insanlar nasıl damak zevki için, çok acılı yemekler, hatta çiğköfteler yiyorlarsa, ruhumuzun acılarından da değişik lezzetler çıkarmayı bilmeli değil miyiz?

    *
Karanlığın da hayatımızdaki yerini kabul etmeliyiz. Çünkü, her şey zıddıyla bilinir. Karanlık olmasaydı aydınlığın kıymetini hakkıyla anlayamazdık.
   

    Vehbi VAKKASOĞLU

İsra

Tövbe, silgi gibidir. İnsan Rabb'ine yönelip bir daha günah işlememeye niyet ederek tövbe ettiğinde Allah o günahı siler, sanki hayır işlemiş gibi misliyle sevap yazar.

İşte "Tövbe, salih ameldendir." denmesinin sebebi budur. Çünkü insan, tövbesiyle Rabb'ini tanır, marifeti artar, sevap kazanır. Şurası kesin ki; biz bazı günahları bırakmasak bile onlar er geç bizi bırakacaktır.

İnsan yaşadıkça fizikî zaruretler dolayısıyla her günahı terk etmek zorunda kalır. Bu da Allah'ın rahmetidir. Ama önemli olan, genç iken yüzümüzü günahlardan hayırlara çevirmektir...

Hekimoğlu İsmail

lalegül

Gönülden “âh!” edenin her ‘âh’ına icabet edilmiştir.

O’na doğru içten yükselen hiçbir ses cevapsız kalmamıştır.

Elverir ki, biz sesimizi gönlümüzün sesi haline getirelim.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

Fatihan

"......Çünkü ben dünyamızın medyasının hızla içeriksizleşmeye ve önemli konuları önemsizleştirerek konuşmaya doğru gittiğini ve anlamsızlığın tek geçerli anlam gibi kabul edilmeye başlandığını düşünüyorum."

(Serdar Turgut-10 Nisan 2012 Tarihli Köşe Yazısından)

İsra

Sen evde anneni falan tersleyip, kızıyorsun ya,

Yetimhanede çocuklar

yataklarının kenarlarına “ANNE” yazıyor!


Cem Yılmaz

İsra

Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor.
Zaman diyorum, biraz daha zaman.
Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler...


Tarık Tufan / Kraliçenin Pireleri

İsra

“Hayat böyledir dostum!

Geçer beklemekle..

Ümitlerin bittiği yerde,

Abdest al ve sabahı bekle..”

Muhsin Yazıcıoğlu

İsra

Sanırım hayal kurarken malzemeden çalıyoruz.
Çünkü sürekli yıkılıyor...

Jean Christophe

İsra

Sevgili Dost,
yazın buharlaşmayacak, kışın donmayacak, sonbaharda yapraklarını dökmeyecek, yani hep aynı kalacak, ya da artacak sevgi. altını görünce gümüşten, gümüşü görünce bakırdan vazgeçmeyecek. tagore gibi;


"istediğin zaman lambayı söndür. senin karanlığını da tanır ve severim.."diyecek

İsra

Kalbim kasvet bağlayıp yollar da sarpa sarınca,

Ümidimi affına merdiven yaptım.

Günahım gözümde büyüdükçe büyüdü; ama

Onu alıp affının yanına koyunca, affını tasavvurlar üstü büyük buldum.

İmam-ı Şafii Hazretleri

İsra

artık insan yakınımızda değil;
çok uzaklarda kaldı ölçülemeyecek denli uzakta:
elimizi uzatsak kaf dağına dokunabileceğiz de;
insan daha daha ötelerde kaldı

Nuri Pakdil

İsra

Sevgili dost,

Merhameti gördün mü? Tamam, söyleme biliyorsan yerini. Bari hayatta olduğunu haber ver. "Merhamet ölmedi değil mi?" 

Ali Ural / Posta kutusundaki mızıka

İsra

Sevgili Dost,

Acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? İNSAN denince hatırlanıyor muyuz?

Ali Ural / Posta kutusundaki mızıka