Naşit Nuh Beye Mektup

Başlatan Mücteba, 03 Temmuz 2011, 13:38:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Naşit Nuh Beye Mektup

Pek muhterem Naşit Nuh beyefendiye, Selam ve hürmetten sonra... Sen yanılamaz mısın diyorsunuz. İnsan yanılmaz olur mu? Elbette yanılabilirim.

Yazılarıma gelince:

Bunlar ortadadır, açıktır.

Muteber ve güvenilir ilmihal, akaid, fıkıh kitaplarına dayanarak verdiğim bilgilerde, şayet nakil ve yorum hatâsı yapmıyorsam yanılma yoktur. Çünkü bu konularda kendi re'yimle, kendi kafamdan yazmam.

Sahih bilgileri kendi üslubumla yazarım.

"Allahü Teala kemâl sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzehtir" diyorsam bunda yanlışlık, hatâ yoktur. Gerçeğin ta kendisidir.

İmamı Eş'arî ve İmamı Mâturidî hazretleri Ehl-i Sünnet'in iki itikad-inanç imamıdır derken de yanılmam. Vehhabîler bunu kabul etmezler ama bendeniz Ehl-i Sünnetim diyorum.

Dört hak mezheb vardır. Bu hususta icmâya yakın bir ittifak bulunmaktadır derken de yanılmam. Çünkü gerçeği yazmışımdır.

Ashabın hepsi din konusunda âdildirler, Müslümanları aldatmamışlardır derken de doğruyu söylüyorum. Ehl-i Sünnet dışı bir mezhep bu inanç ve görüşü paylaşmıyor olabilir. Bendeniz Ehl-i Sünnetin Ashab konusundaki görüşünü yazıyorum.

Şu anda Türkiye'de 200'e yakın Kur'an tercümesi, meâli ve tefsiri bulunmaktadır. Bunların büyük kısmı, icazetli müfessir olma ehliyet ve liyakatine sahip olmayan ehliyetsiz kimseler tarafından para kazanmak için çalakalem tasnif edilmiştir. Bazısında çok vahim hatâlar bulunmaktadır. İslam bunlardan öğrenilmez derken gerçeği mi söylüyorum, yoksa hatâ mı ediyorum?

Sultan-Halife Abdülhamid-i Sâni hazretleri zamanında ülkenin en parlak lisesi olan Galatasaray Sultanîsindeki bütün talebe günlük namazları okul imamının ardında okul camiinde cemaatle kılardı derken tarihî bir gerçeği yazıyorum.

Bu devirde hiçbir İmam-Hatip okulunda namaza bu kadar dikkat edilmiyor dediğim zaman elbette doğruyu söylüyorum.

Şeriat Kur'andan, Sünnetten, icmâ-i ümmetten çıkartılmış din hükümlerinin tamamına verilen isimdir. Şeriat ve din kelimeleri müteradiftir, eş anlamlıdır, özdeştir derken çok büyük bir hakikati beyan etmekteyim.

Necid'te zuhur etmiş o mezhep bâtıldır, bozuktur sözüm mü yanlış?.. Binlerce ulema, fukaha, müfessirîn, muhaddisîn, hükema, süleha, evliyaullah aynı şeyi söylemiştir, bendeniz onları tekrar ediyorum.

Bendeniz bu konuda Süleyman bin Abdilvehhab hazretlerinin yolundan gidiyorum.

Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabî hakkında söylediklerin yanlıştır diyorsunuz. Onu tenkit edenler olmuştur ama medh eden ulemanın, fukahanın, sülehanın, evliyaullahın sayısı itiraz edenlerden yüz kat fazladır. Onun, medar-ı itiraz olan sözlerinin hepsi müevveldir.

Ali Şeriatî'yi tenkit etmen yanlıştır buyurmuşsunuz. Kuzum Naşit Nuh beyefendi, insaf buyurunuz, Allahü Teala için "O gerçek bir Janus'tur" diyen birini bir Müslüman olarak tenkit etmeyeyim de ne yapayım? Bir mü'min kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Rabbülâlemîn'i iki yüzlü bir Roma putuna benzetebilir mi? Hem de benzetmeyi yaparken gerçek kelimesini kullanıyor. Te'vili ve müdafaası yok.

Dinde reform, yenilik, değişim olamaz derken mi yanılıyorum?

Ilımlı İslam ve BOP bir Siyonist ve Haçlı tuzağıdır derken gerçeğin ta kendisini söylemiyor muyum?

Peki hangi konularda yanılabilirim?

Yüzde yüz şahsî düşünce ve görüşlerimde bazen yanılmam mümkün olabilir. Yanıldığımı sağlam bir şekilde, delilli, ispatlı ve gerekçeli yazarsanız yanlışımdan döner, özür beyan eder ve elinizi öperim.

Bendeniz matematik ordinaryüs profesörü değilim, matematik uzmanlığı taslamam. Dini konularda, ilmihallerde yazılan temel bilgileri, ana prensipleri nakl eden bir Müslümanım. İcazetli ulemanın, fukahanın, Ömer Nasuhi Bilmen'lerin, Hacı Zihni Efendi'lerin, Şeyhülislam Mustafa Sabri'lerin, Düzcevî Zâhid Kevserî'lerin, İsmail en-Nebhânî'lerin, Mekke Şafiî Reisülulemâsı Zeyni Dahlan'ların ve benzeri muteber ve siqa ulemanın görüşlerini yazan yanılmaz.

Evet Şeyhülislam Mustafa Sabri merhum bir konuda Muhyiddin Arabî'yi tenkit etmiş ama bu tenkit onun Şeyh-i Ekberliğine gölge düşürmez, çünkü te'vili ve açıklaması vardır.

Benim şahsî görüşlerimden biri, İngiltere'deki Eton Koleji ayarında bir İslam mektebi açılmasıdır. Bu mektepte Türkiye'nin ve dünyanın en büyük ve güçlü eğitimcileri, çok vasıflı ve güçlü Müslüman gençler yetiştirecektir. Bu okulda beş vakit namaz kılmak mecburî olacaktır. Acaba sizce bu şahsî görüşümde bir hatâ var mıdır?

Kaderi, şefaati, kabir ahvalini, sorgu meleklerini inkâr edenleri bid'atçilikle suçluyorum.

Reformcu ilahiyatçıları reddediyorum.

Kendini mutlak müctehid olarak gösteren, kerâmatı kendinden menkul zatı tenkit ediyorum.

Bu görüşlerimde haklı olduğuma inanıyor ve onun için yazıyorum.

Bir özelliğim de şudur: Para, maddî menfaat karşılığında "yanılmam"...

Tekrar selam ve hürmetler. Hoşça kalınız Naşit Nuh beyefendi!..

Mehmet Şevket EYGİ - 3 Temmuz 2011 Pazar