Korku ve Ümid

Başlatan Mücteba, 04 Aralık 2011, 14:19:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Korku ve Ümid

KABRİSTANLARIN önünden geçerken ölülere rahmet dilerim. Hastahanelerin önünden geçerken bütün hastalara âcil şifalar dilerim.

Hapishanelerin önünden geçerken içeridekiler için Allah kurtarsın derim.

Kendim, annem babam, hısım akrabam, dedelerim ninelerim, kendilerinden feyz aldığım hocalarım, ulema fukaha ve meşayih, tanıdıklarım, dostlarım arkadaşlarım, komşularım, tanıdıklarım, Hazret-i âdem aleyhisselamdan bu güne kadar gelip geçmiş ve halen yaşayan bütün mü'minler için bağışlanma dilerim.

Kendim ve yaşayan bütün mü'minler için hüsn-i hâtime dilerim.

İman etmemiş kimseler için hidayet dilerim.

Bana iyilik etmiş olan herkes için kat kat iyilikler dilerim.

Kendilerine bilerek veya bilmeyerek kötülük ettiğim kimselerden beni bağışlamalarını, haklarını helal etmelerini dilerim.

Nefsimin, insî ve cinnî şeyâtînin, zalimlerin, münafıkların, mürailerin, düşmanlarımın şerlerinden Allah'a sığınırım.

Gıybetimi yapanlara, sevaplarını bana verdikleri, benim günahlarımı yüklendikleri için teşekkür ederim.

Ayasofya'nın önünden geçerken, inşAllah yeniden cami olur diye dua ederim.

Sesi bed, üstelik usûl erkan bilmez biri hoparlörü sonuna kadar açarak 130 desibel avaz avaz ezan okurken ne olurdu bu kadar bağırmasaydı derim.

Cenaze namazına gelmiş, neşeli bir şekilde gülüyor, yanındakilerle şakalaşıyor, böyleleri için keşke biraz hüzünlü ve ciddî olsalar derim.

Sokakta, açıkta, herkesin arasında yiyen içenlere keşke yemeseler, içmeseler derim.

Benim için Müslümandır diyenlere bir şey demem ama iyi Müslümandır diyenlere evet demem.

Herkes beni kötülemekte birleşse, benim kendimi kötülediğim kadar kötüleyemesinler isterim.

(Not: Başbakanımız bir ameliyat geçirmişler, Allahtan kendilerine sıhhat, afiyat, şifa ve bütün hayırlı işlerinde muvaffakiyet dilerim.

Devlet, hükümet adamlarımızın hayırlı olmayan işlerde başarılı olmamalarını dilerim.)

Sokakta, caddede çok lüks bir otomobil görünce yüzümü buruşturur, israfı kötüler ve bunun sahibi keşke mütevazı bir arabaya binseydi derim.

Camide başları açık namaz kılanları görünce üzülür, inşAllah başlarına takkeye benzer bir imame geçirirler de sünnete ve edebe uyarlar derim.

Halkın ucuza karnını doyurduğu esnaf lokantalarını görünce hafiflerim, lüks ve pahalı lokantalar bana kasavet verir.

İyi bir insan olmak isterim, olamam.

Salonumda Hattat Davud beyin yazdığı bir levha var:

'Abdün muznib... Rabbun Gafur...

Korku ve ümid...



Mehmet Şevket EYGİ - 4 Aralık 2011 Pazar