Kilisede Kılınan Cuma Namazı

Başlatan Mücteba, 01 Ocak 2012, 06:48:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Kilisede Kılınan Cuma Namazı

Antalya Serik ilçesi Belek beldesinde bundan birkaç yıl önce bir Dinler Bahçesi yapılmış ve burada bir cami, bir kilise, bir de sinagog inşa edilmişti. Bu Dinler Bahçesinin açılışı da tantanalı bir şekilde yapılmıştı.

Dinlererası Diyalog'un ve Hoşgörünün bir simgesi olan bu bahçedeki kilisede geçen hafta cuma namazı kılınmış!

Müslümanların çok büyük bir kısmı sabah namazı vakitlerinde leşler gibi uyurken bakın neler oluyor.

İster misiniz, bir müddet sonra Hıristiyanlar da piyanolarını veya orglarını getirip camide ayin yapsınlar.

Bir başka hafta Musevîler nefirlerini öttüre öttüre oradaki camide kendi dinlerinde ibadet etsinler.

Benim bildiğim kadarıyla, onların bir yerde ibadet edip ayin yapabilmeleri için o mekanın takdis edilmiş (kutsanmış) olması gerekir ama Diyalog hatırına neler yapılmaz ki...

Müslümanlar kilisede namaz kılıyorlar da onlar niçin camide çan çalıp boru öttürmesinler.

Merak ediyorum: Diyanet İşleri Başkanlığı bu kilisede namaz kılma işine ne diyecek?

Bu "iş" önceden tasarlanmış planlı ve programlı bir iş midir acaba?

Bundan kırk elli yıl önce "Bir grup Müslüman kilisede namaz kılacak" denilmiş olsaydı, diyene deli derler, kesinlikle inanmazlardı. Köprülerin altından çok sular aktı ve neler oldu neler.

Antalya'da, Serik'te icazetli Ehl-i Sünnet uleması ve fukahası varsa, onlar bu işe ne diyor acaba?

Hıristiyanlıkta ekümenizm hareketi vardır. Katolik, Ortodoks, Protestan,. Anglikan, Süryani, Keldani, Kıbti, Gregoryen... bini aşan mezhebin ve kilisenin birleşmesi için.

Bizde bu hareketi de aşan bir diyalog hareketi başladı veya başlatıldı. Buna göre üç hak İbrahimî din varmış, bunlar âmentüde ittifak halindeymiş, mensupları cümbür cemaat cennete girecekmiş...

Kur'ana, Sünnete, on dört asırlık icmâ-i ümmete aykırı olan bu inancın yayılması için birileri harıl harıl çalışıyor.

Nihayet kilisede Cuma namazı kılma işini de başardılar.

Birinci dünya harbinde Kudüs-i şerif, Müslümanların elinden çıkıp Haçlı İngilizlerin eline geçince, Osmanlı'nın müttefiki Avusturya'da Hıristiyanlar bayram yapmışlar, kilise çanlarını sevinç içinde çılgınca çalmışlar.

Müslümanların kilisede namaz kıldıklarını duyunca Haçlılar yine çok sevinmişlerdir ama bu sefer çan çalmamışlardır. Aman ayakta uyuyan Müslümanları uyandırmayalım...

Kulakla duyulmayan çan sesleri çan çan çan...

Gözler var görmüyor.

Kulaklar var işitmiyor.

Beyinler ve vicdanlar dumura uğramış.

Acaba kilisede namaz kılma işinden sonra başımıza bir afet gelir mi?

Zaten afetler felaketler musibetler içinde yüzmüyor muyuz?


(Not: Diyanet'in Keşan müftüsü hakkında inceleme başlattığını medyaya dayanarak yazmıştım. Müftü efendi hakkında herhangi bir tahkikat yapılmadığı resmen bildirildi. Düzeltir, özür beyan ederim.)


Mehmet Şevket EYGİ - 1 Ocak 2012 Pazar

yagub

#1
İster misiniz, bir müddet sonra Hıristiyanlar da piyanolarını veya orglarını getirip camide ayin yapsınlar.
Aslında zemin hazır sayılır, sandalyeler,sedirler mevcut.
OKU VE TEFEKKÜR ET.

mazhar

#2
Okyanus otesinden ABD den gelen projeler uygulanıyor...

ıssızada

(Bizde bu hareketi de aşan bir diyalog hareketi başladı veya başlatıldı. Buna göre üç hak İbrahimî din varmış, bunlar âmentüde ittifak halindeymiş, mensupları cümbür cemaat cennete girecekmiş...)
Acaba İslam'a ve müslümanlara bu zihniyetde  olanlarmı daha fazla zarar veriyor ?
Yoksa alanen islam düşmanlığı yapanlar mı?
'' Hudâ yardımcıdır ehl-i hüdaya ,

   Sizi ısmarladım hıfz-ı Hudâ'ya ''

tk1978

#4
Yakin´da InsaAllah her kez görecek, ak mi kara mi!
Yasasa yasasa Insanoglu 100 sene yasasin. Dönecek elbet kisi Yaradanina.
Iste o zaman ak diye yola cikan zavat, kara olacak kara.
Anasi Babasi yatsa bile Peygamber varisi kucagin´da,
kendi adam olmadigi sürece ne fayda ona.
Takmayiniz kafaniza, bu Din sahibsiz degil !
Koruyan koruyacak elbet, Tarih´de oldugu gibi.

plevne

#5
 :sas kardeşlerim söylemesi ayaptır bu mehmet şevket eygi beyefendi kim

mazhar

#6
Alıntı Yapkardeşlerim söylemesi ayaptır bu mehmet şevket eygi beyefendi kim

Yaşınız kaç bilemiyorum ama tanımıyan yoktur.Tanımamanıza şaşırdım...
Milli Gazete yazarı...
Tercüme-i Hâlim



Genç okuyucular içinde hakkımda bilgi sahibi olmayanlar tercüme-i hâlimi (özgeçmişimi) sorup duruyorlar. Kendimi reklâm etmekten, hattâ tanıtmaktan bile hiç hoşlanmıyorum. Bu sütunlarda islamî bir âmme hizmeti görmekteyim, binaenaleyh gayet muhtasarca bilgi vererek bu tercüme-i hâl işini geçiştireyim. 1933 doğumluyum. İlk, orta lise tahsilini Galatasaray'da yatılı olarak yaptım. (Fakülte arkadaşım Cemal Süreya bir yazısında parasız yatılı olduğumu yazmış, yanılmış, ebeveynimin fedakârlıklarıyla okudum). Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi siyasî bölüm (diplomasi bölümünden) 1956'da mezun oldum. Memuriyet olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nda iki sene Fransızca  mütercimliği yaptım. Bir ara Ömer Nasuhi Bilmen hocanın hususî kalem müdürlüğüne de baktım. 1960'da memuriyetten istifa ile İstanbul'a gazetecilik yapmaya geldim. Haftalık Yeni İstiklâl gazetesini çıkarttım, Bedir Yayınevi'ni kurdum. 1966'da günlük Bugün gazetesini çıkarttım. 1968'de Bâbıâlide Sabah gazetesini satın aldım. 1969'un birinci ayında yurt dışına çıktım, altı seneye yakın bir müddet geri dönemedim. Çünkü birtakım mahkûmiyetlerim, ağır cezalarda aleyhime açılmış yüzlerce dâvâ vardı. 1974 güzünde döndüm. 12 Mart 1971'den sonra gazetelerim süresiz kapatıldı, müesseselerim batırıldı. Döndükten sonra, işe sıfırın altından başlamam icap etti. Sabah (şimdiki değil), Son Haber, Zaman gazetelerinde kısa müddetlerle yazı yazdım, haftalık Büyük Gazete'yi çıkarttım. 1991 Ekim’inden beri de bu sütunları işgal ediyorum. Hayatımdaki kayda değer  hadiselerden biri de epey müddet Sağmalcılar, Gerede, Şile cezaevlerinde mahpus kalmamdır. Oturduğum daireden başka gayr-i menkulüm yoktur. Hayli zengin ve çeşitli bir şahsî kütüphânem, evimi dekore edecek kadar hüsn-i hat kolleksiyonum vardır. Şahsî veya siyasî, nüfuz veya menfaat hususunda hiçbir emelim yoktur. Elden geldiği kadar Müslümanca yaşamak ve Müslüman olarak ölmek isterim. İ'tikaden Mâtüridî, mezheben Hanefî, meşreben (.....) mensubuyum. Ehl-i sünnet dairesi içindeki çeşitli meşreb ve hareketlere muhabbet intisabım ve alâkâm vardır.

Sanırım bu kadar bilgi yeter.



Mehmet Şevket Eygi





Kendi sitesinden alıntıdır.Lütfen biraz araştırma...

hayret

Muhterem Hocam Allah Razı olsun.Rizasına muafık ameller yapmamızı hepimize nasip etsin.Hürmetlerimle.