Çok Açık Yazıyorum

Başlatan Mücteba, 20 Ocak 2012, 12:34:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Çok Açık Yazıyorum

BAZI Düşünce ve görüşlerimi açıkça yazıyorum:

1. İstanbul'un ideal nüfusu beş milyonun altında olmalıdır. İstanbul daha fazla nüfusu kaldırmaz.

2. Şu anda İstanbul yirmi milyonu geçmiştir. Çılgın projelerden sonra kırk milyon olacaktır.

3. Boğaz'a üçüncü köprü değil, on köprü daha yapılsa bu şehrin trafik derdi halledilmez.

4. Üçüncü köprü birilerine yüz milyarlarlarca dolar rant kazandıracaktır.

5. Yetmiş iki milyon nüfusu olan büyük bir ülkenin halkının şu anda dörtte birinin bir şehirde toplanması büyük bir dengesizliktir.

6. Türkiyenin bir kısmı boşaltılmaktadır. Niçin? Bu sorunun cevabını araştırın.

7. Bütün dünya nükleer santral yapımından vaz geçmiştir, şu anda çalışanların çoğunun da kapatılması için plan program yapılmıştır.

8. Geçen cumartesi dev bir trafo patladı ve yirmi milyonluk İstanbul karanlıkta kaldı; trenler, tramvaylar, metrolar çalışmadı, doğalgazlar yanmadı, hayat felce uğradı.

9. İstanbul'da büyük bir zelzele olursa onun yaraları sarılamaz, Türkiye çöker.

10. Çarpık yapılaşma yüzünden, depremden sonra halkın çadır kuracağı yeterli alan bırakılmamıştır.

11. Ben bir vatandaş olarak gökdelenlere de karşıyım.

12. İstanbul'un nüfusu mutlaka beş milyona indirilmelidir.

13. Bu indirme beşerî yatay irade ile yapılmazsa, dikey küllî irade ile olacaktır.

14. İstanbul'da şu anda yedi küsur şiddetinde bir zelzelede yıkılıp tuzla buz olacak yüz binlerce bina vardır. Bunlar en kısa zamanda tahliye edilmelidir.

15. Yedi küsur şiddetindeki zelzele ile yassıkadayıf gibi yerle bir olacak binaların tespiti işi Japonlara ve Alman firmalarına verilmelidir.

16. En az bin aydının ve uzmanın imzasıyla bir deprem uyarısı beyannamesi hazırlanıp yayınlanmalı, idareciler ve halk beklenen felakete karşı uyarılmalıdır.

17. Hiçbir alçak ve şerefsize, zelzele rantı konusunda en ufak bir ümit bile verilmemelidir.

18. En kısa zamanda zelzele ve afet konusunda uzman olan 25 âqil ve namuslu zattan radikal bir rapor istenmelidir.

Bir trafo patlıyor, İstanbul'un bütünü saatlerce karanlıkta ve soğukta kalıyor...
Şiddetli bir yağmur yağıyor, her şey allak bullak oluyor (Ayamamaderesi taşkınını unutmadık!..)...
Kar yağıyor, hayat felce uğruyor...
Büyük bir alışveriş merkezinde veya bir depoda yangın çıkıyor, bütün itfaiyeler beş altı saatte söndüremiyor...
Peki büyük bir zelzele olursa, Boğaz'da patlayıcı ve parlayıcı madde taşıyan iki gemi çarpışırsa, depremden sonra (uzmanlar öyle tahmin ediyor) yirmi bin yerde yangın çıkarsa bu şehrin, hayatta kalan halkın, ölülerin hali ne olacaktır?
Depremzedeler nerede çadır kurulup barındırılacaktır? Onlara nasıl ekmek ve su verilecektir. Onların tuvalet ihtiyacı nasıl halledilecektir? Felaket kışın gelirse onlar nasıl ısınacaktır? Yaralılar nerede tedavi edilecektir? Ölüler nereye ve nasıl gömülecektir?..

İnşaAllah bu yazıma gücenen olmaz.

Dost acı söylermiş.

Mehmet Şevket EYGİ - 20 Ocak 2012 Cuma