İntihar Eden Genç Kadın

Başlatan Mücteba, 19 Mart 2012, 11:30:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

İntihar Eden Genç Kadın

Adana'da gencecik bir anne intihar ederek hayatına son verdi. Sebebi geçim sıkıntısı, parasızlık. Kocası başka bir yere çalışmaya gitmiş. Sekiz aydır evin kirasını ödeyemiyorlarmış. İki çocuğu yetim kaldı.

Bir bürokrat bu intihar için normal bir vak'adır demiş...

Kesinlikle normal değildir.

İslam dininin yardım ile ilgili birçok kuralı vardır:

Bunlardan biri şudur: Hayâlı kimseler yardım istemekten utanırlar. Binaenaleyh komşuları ve sorumlu Müslümanlar (Rahatsız etmeyecek ve üzmeyecek şekilde) istihbarat yapmalı ve o istemeden yardımına koşmalıydı. Civarındaki fakirleri ve miskinleri araştırmamak bir suçtur, ahlaken kötü bir şeydir. Kadıncağızın durumu muhtara söylenseydi o ilgilenirdi, devlet yardım edebilirdi.

Zamanımızda İslam'ın bazı kesin farzları Kur'ana, Sünnete, icmâya, fıkha uygun olarak uygulanmıyor.

Bu kadına zekât verilmesi gerekirdi ama verilmedi.

Çünkü, şu anda ülkemizde zekatları, fıkha aykırı olarak birtakım dernekler, cemaatler, tarikatlar, tüzel kişiler toplamaktadır. Hâlbuki zekâtların gerçek şahıslara (zekât parası veya malın temlik edilerek) verilmesi gerekir. [http://www.sadakatforum.com/fikih-ve-itikad/zekatin-verilecegi-harcanacagi-kisiler-ve-muesseseler-t12390.0.html;msg115644#msg115644]

Yokluktan, açlıktan, sefaletten intihar eden zavallı kadının vebali, hakları olmadığı halde zekât toplayanların üzerinedir.

Zekât parasıyla cami yapılmaz.

Zekât parasıyla hayra hizmet edecek bina, mesela okul yapılmaz.

Şu ana kadar çeşitli zamanlarda zekât ile ilgili hayli uyarı yaptım ama pek faydası olmadı. Ne de olsa işin içinde para var.

Zekâtın kimlere, nasıl verilmesini gerektiği konusunda muteber kaynaklardan derlediğim ve önemli bilgiler ihtiva eden (içeren) yeni bir yazı hazırlıyorum.

Bilhassa gerçek Nurcu kardeşlerime hitap ediyorum:

Üstad hazretleri iman, İslam, Kur'an hizmetleri için halktan, dostlarından, sevenlerinden para istememiş, toplamamıştır. Şu anda Nurculuk adına zekât parası toplayanlar şer'an ve ahlaken çok vahim bir hatâ işlemekte ve merhum Üstadın ruhunu muazzeb etmektedir.

Muhterem Sünnî tarikatlar da zekât toplamamalıdır.

Bütün Sünnî cemaat, tarikat, vakıf, dernek ve kuruluşlar müşterek bir teşkilat kurarak zekâtların Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata uygun şekilde fakirlere, miskinlere ve Kitabullahta zikre dilen diğer kimseler (gerçek şahıslara) ulaştırılmasını sağlamalıdır.

Zekât paraları bir havuzda toplanamaz.

Zekât paralarıyla (kurulduğu takdirde) Zekât Sandığı Kurumu'nun müdürüne ve personeline maaş ödenemez, işletme, kira, ısınma, nakliye vs giderleri karşılanamaz.

Şu günkü halimize bakınız:

Zekât parası topluyorlar, bununla icabında hela yapıyorlar.

Beş yıldızlı lüks fuhuşhanelerde iftar ziyafetleri veriyorlar.

Zekât paralarıyla hahamlara, papazlara, patriklere nefis yemekler yediriyorlar.

Zekât paralarıyla uçak bileti alıyorlar, beş yıldızlı otellerde kalıyorlar.

Zekât paralarıyla şahısların veya cemaatlerin reklâmını ve propagandasını yapıyorlar.

Bunların hiçbir şer'an ve ahlaken caiz değildir.

Müslümanların büyük bir kısmı günlük namazı terk etti.

Zekâtlar usulüne göre verilmiyor ve sarf edilmiyor.

Kadın ve kızların yarıya yakını tesettürsüz.

Faiz ve riba gırtlağımıza kadar.

Uyanmazsak sonumuz çok kötü olur.

Zekâtın hiç şakası yoktur.

Hakkı olan zekâtı alamadığı için sefalet ve yokluk içinde intihar eden zavallı annenin vebali hepimizin üzerindedir.

Sillenin ne zaman, nereden, nasıl geleceği bilinmez!..

Hak sillesinin sedası yoktur,

Bir vurdu mu hiç devası yoktur.


Mehmet Şevket EYGİ - 19 Mart 2012 Pazartesi