Resülullahtan bizzat öğrenmeye geldim

Başlatan kenz, 27 Aralık 2006, 21:32:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

Şanlı Osmanlı Sultanlarından I. Mahmut, Medine'yi Münevvere'ye Peygamber Efendimizi ziyarete gitmişti. Kâinatin Efendisi'ni ziyaret esnasında, orada muhafızlık yapan Haci Beşir Ağa'dan bilgi almak amacıyla sordu:
"Haremi Serif'te kaldığın zaman zarfında herhangi fevkalâde bir hâdise ile karsılastın mı?" Padişahtan gelen bu sual üzerine Beşir Ağa başından geçen bir hâdiseyi anlatır:
"Ravzayı Mutahhara'daki Cibril kapısı bazı geceler seher vakti açılır; fakat içeri kimsenin girdiğini görmezdim. Bir defasında kararımı verdim. Her gece sabaha kadar uyanık kalacak, ne pahasına olursa olsun, gelenin kim olduğunu öğrenecektim. Beklediğim anı yakaladım. Bir gece kapı yine açıldı. Hemen kapıya kosştum. İçeri bir zat girdi. Kim olduğunu sordum. Bana, KonyaHadımlı olduğunu ve isminin Muhammed olduğunu söyledi.
"Ziyaretinin sebebi nedir?" diye sordum. Bana Birgivî Hazretlerinin "Tarikatı Muhammediyye" isimli kitabını şerh ettiğini, şüphe ettiği bazı yerleri Resûlullah'tan bizzat öğrenmeye geldiğini söyledi. Kendisini odama götürdüm. Bir müddet kaldiktan sonra izin isteyerek ayrıldı. Ben, sabah namazından sonra yine odama şeref vermesini rica ettim. "Memleketimde imamlik vazifem var. Bana izin ver." dedi ve ayrılıp gitti. Bundan sonra da bu hâdise devam etti. Ara siıra gelir, her geldiğinde de muhakkak görüsürdük.
Sultan I. Mahmut, Medine'den İstanbul'a döner. Yanında Beşir Ağa'yi da getirmiştir. Beşir Ağa'dan dinlediği hâdiseyi bizzat doğrulamak istemektedir. Sultan I. Mahmut, sarayda bir toplantı tertipler. Bu toplantıya memleketin önde gelen âlimleri davet edilir. Davet edilenler arasında Hadımlı Muhammed Efendi de bulunmaktadır. Âlimler kararlaştırılan zamanda İstanbul'da toplanırlar. Toplantıya Beşir Ağa da katılmıstır. Sultan I. Mahmut Beşir Ağa'ya:
"Âlimlerin içinden bana Hadımlı Muhammed Efendi'yi bul." der.
Beşir Ağa Medine'de tanıştığı, Hadımlı Muhammed Efendi'nin yanına gider, musafahalasırlar ve kendisini padişaha tanıtır.
Sultan I. Mahmut hâdiseden emin olmusştur. Orada bulunanlara da hâdise anlatılır ve âlimlerin meclisine mânevî bir hava hâkim olur.
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

ankebut-57

Allah razı olsun güzel bir kıssa idi.
Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

müteallim

Allah razi olsun cenabu hak sefaatlerine nail eylesin
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Tuğra

〰〰〰〰🐠