Su İçmek İçin 46 Sebep

Başlatan dört mevsim, 04 Ağustos 2008, 04:27:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dört mevsim

Su İçmek İçin 46 Sebep

İranlı bir hekim olan Dr. Feridun Batmanghelidj, 1979'da İran devrimi sırasında siyasi tutuklu olarak hapisteydi. Bir gün, mahkûmlardan birinin, koridorda, iki büklüm olmuş vaziyette, inanılmaz mide sancılarıyla kıvrandığını gördü. Dr. Batmanghelidj ülseri dolayısıyla 10 saatten beri bu şekilde sancı çeken hasta mahkûma müdahale etti ve ölmek üzere olduğunu düşündüğü adama iki bardak su içirdi. Adam çok geçmeden kıvran¬maktan kurtuldu. 
    O günden sonra Dr. Batmanghelidj, suyun şifa verici etkisi üzerine çalışmalarını yoğun¬laştırdı. Cezaevinde kaldığı 2,5 yıl içerisinde sadece su kullanarak yaklaşık 3 bin peptik ülser hastası tutuklu ve hükümlünün iyileşmesine vesile oldu. Dr. Batmanghelidj su üzerine yaptığı çalışmalarının sonuçlarını Iranian Medical Association ve The Journal of Clinical Gastroenterology dergilerinde yayınladı. 
    Dr. Batmanghelidj “Hasta Değil Susuzsunuz" kitabında bir insanın 46 nedenle suya ihtiyaç duyduğunu anlatmaktadır.
    Dr. Batmanghelidj'le göre bu sebepler şunlardır:
    1- Hiçbir canlı susuz yaşayamaz.
    2- Su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce bastırır, sonra öldürür.
    3- Su temel enerji kaynağıdır.
    4- Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir.
    5- Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.
    6- DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
    7- Bağışıklık sisteminin merkezi olan kemik iliğini, kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.
    8- Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metobolik aşamalarında görev yapar.
    9- Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur.
    10- Su, besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini artırır.
    11- Bütün öğelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur.
    12- Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır.
    13- Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır.
    14- Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.
    15- Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, artrit ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı olur.
    16- Omurgadaki diskleri “şok emici su yastıkları”na dönüştürür.
    17- Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler.
    18- Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
    19- Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
    20- Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir.
    21- Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir.
    22- Serotonin ve diğer nörotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir.
    23- Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir.
    24- Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir.
    25- Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür.
    26- Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
    27- Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur.
    28- Uykuyu düzenler.
    29- Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir.
    30- Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.
    31- Gözlere canlılık ve parlaklık verir.
    32- Glokomdan korunmamıza yardım eder.
    33- Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenfoma oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.
    34- Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok gereklidir.
    35- Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler.
    36- Kadınlarda, âdet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir.
    37- Kalp atışıyla birlikte kanı sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki katı maddelerin dibe çökmesini engeller.
    38- İnsan vücudunda dehidrasyon sırasında kullanılabilecek bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün boyunca düzenli olarak su içmemiz gerekir.
    39- Dehidrasyon cinsellik hormonunun üretimine engel olur, bu iktidarsızlık ve libido kaybının başlıca nedenlerinden biridir.
    40- Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz.
    41- Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yap¬madan zayıflayın.
    42- Dehidrasyon doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin birikmesine yol açar. Su bunları temizler.
    43- Su, gebelikte sabah bulantılarını azaltır.
    44- Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır.
    45- Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur.
    46- Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur.

                               Moral Dergisi

mazhar

Sağlık için su için



Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, hem kendimiz hem de çocuklarımız için su içme kültürü kazanılması gerektiğini söyledi.
Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, hem kendimiz hem de çocuklarımız için su içme kültürü kazanılması gerektiğini söyledi.

İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre yüzde 42 ile yüzde 71 arasında değişiyor. Çocukların vücudunun su oranı yüksekken, yaş ilerledikçe suyun yerini yağ almaya başlıyor. Yetişkin insan vücudunun ortalama yüzde 59'unu su oluşturuyor. Bir yetişkin günde ortalama 10 bardak su kaybediyor ve bu kaybedilen suyun yerine konması gerekiyor. Günlük tüketilen 8-12 bardak su, sıvı ihtiyacını karşılıyor.

Suyun yaşamımızda çok önemli bir yeri olmasına karşın, su içme kültürüne sahip olunmadığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, suyun vücudumuzdaki işlevlerini şöyle anlatt: "Hem kendimiz hem de çocuklarımız için su içme kültürü kazanmalıyız. Yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması; hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması; vücut ısısının denetiminin sağlanması; eklemlerin kayganlığının sağlanması; çeşitli biyokimyasal olayların oluşması suyun sayesinde olmaktadır. Sabah kalktığınızda ilk yapmanız gereken işlerin başında iki bardak su içmek olmalıdır".


Suyun kilo kontrolünde de çok önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Demir, yemeklerden önce su içmenin erken tokluk hissi duyulmasını sağladığını söylüyor. Su iştahı bastırıyor ve bedenin depolanmış yağlarını metabolize etmesine yardımcı oluyor. Çağatay Demir, konuyla ilgili şunları söyledi: "Araştırmalar göstermiştir ki alınan su miktarı azalınca vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlamaktadır. Su, kilo kaybetmek ve bir daha almamak için ideal bir alternatiftir. Çoğu insanın suyun değerini önemsememesine rağmen sürekli kilo kaybı için öncelikli formül sudur. Kilolu bireylerin daha çok suya ihtiyacı vardır. Çünkü bu bireylerin metabolik yükleri fazladır. Yağların kullanılmasında suyun özel bir yeri olması nedeniyle kilolu bireyler suya çok daha fazla ihtiyaç duyarlar. Kilolu bir kişi her 12 kilo fazlası için bir bardak daha fazla su içmelidir. Eğer egzersiz yapılıyorsa ya da hava sıcak veya kuru ise yine tüketilen su miktarı artırılmalıdır. İdrarınızı yaptıktan sonra, kaybedilen sıvıyı yerine koymak için bir bardak su içmelisiniz."

Su içerken soğuk suyun tercih edilmesi gerektiğini belirten Demir, soğuk suyun bedende daha çabuk yayıldığını ve kana daha hızlı karıştığını söyledi.
Haber Vaktim.com
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Yaşam kaynağı suyun insan vücudu için yararları saymakla bitmeyecekken, pek çok insan suyun yaşamda oynadığı temel rolün farkında değildir. Öyle ki; su içmeyi unutanlarla birlikte su ihtiyacını çay ve kahve ile gidermeye çalışanların sayısı azımsanmayacak ölçüdedir. Böbrek sağlığından, cildinizin güzelliğine; kilo vermekten, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine kadar vücuda pek çok faydası bulunan suyun tüketimi konusunda dikkatli olunması gerekmektedir.

Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı,
"22 Mart Dünya Su Günü" öncesinde suyun faydaları ve tüketilirken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Sağlık Kaynağı Su…


Bağışıklık sisteminin görevini yerine getirmesini sağlar, zinde ve dinç kalmada yardımcıdır.
Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak atıkları uzaklaştırır. Böbreklerin toksik maddelerden temizlenmesine yardımcıdır.
Vücudun ihtiyaç duyduğu minerallerin pek çoğunu sağlar, böylece günlük faaliyetler sırasında yakılan kalori miktarını da artırmış olur.
Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde rol alır.
Kan basıncını kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Sıcak ve soğuk havaya vücudun uyum sağlamasını sağlar.
Cildin esnek, pürüzsüz ve parlak olmasını sağlar.
Besinlerin sindirilmesinde görev alır.
Emziren kadınlarda, süt üretimini artırır.
Eklemlerin kayganlığını sağlar.
Böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi çeşitli hastalıklardan korunmaya yardımcı olur.
İçeceğiniz suyun kalitesine özen gösterin

Su; hidrojen ve oksijen atomlarından oluşur. Bunun yanında suyun içerisinde bir takım mineraller de vardır. Suda kalsiyum, magnezyum ve sodyum klorür bulunmaktadır. Bunlar normal bir su içeriğinde bulunması gereken maddelerdir. Ancak bir de nitrit, kurşun, civa, gibi suyun içerisinde bulunmaması gereken maddeler vardır. Biyolojik bakteriler ve mikropların karışması suyun kirlendiği anlamına gelir. Terkos ve şebeke suları kontrollüdür; ancak içme suyu kalitesi farklıdır. Şebeke sularında yapılan analizlerde toksik maddeler arındırılır. Biyolojik arıtma ise suya konulan klor ile sağlanır. Sebze meyve yıkama ve yemeklere katılan sulara bu açıdan dikkat edilmelidir. Biyolojik bakteriler ve mikropların suya karışması ile kolera gibi salgınlar olabilir. Sebze ve meyveleri yıkadığımız sulara biraz sirke konularak yarım saat bekletilmesi ile bakteriler yok edilebilir.
Vücutta su azaldığı zaman sağlığınız için alarm zamanıdır

İnsan vücudunun % 70 -75'i sudur. Bu orana kan, hücre içi ve dışı tüm sular dahildir. Buna "total vücut suyu" denir. Total vücut suyu eksildiğinde vücut otomatik olarak eksikliğine dair belirti vererek su tüketilmesi ihtiyacını belirtir. Vücut suyu azaldığı zaman ve kayıp telafi edilememişse "dehidratasyon" yani "sıvı kaybı" meydana gelir. İshal, idrar, terleme gibi aşırı sıvı kayıplarında ve bu sıvı kaybından doğan ihtiyacın karşılanamadığı durumlarda meydana gelir. Su kaybı olduğu zaman beyinde bulunan susama merkezine uyarı gönderilir.

Su içememe gibi bir hastalık yoktur

Midesi bozuk olan, kusan, yemek borusunda ya da sindirim sisteminde hastalığı olanlar su içmek istemeyebilir ancak tıpta suyu içememe gibi bir hastalık tarif edilmez. Genellikle şeker hastalarında aşırı su içme isteği görülür. Çok idrar çıkarıldığından su tüketme ihtiyacı artar.

Su bağımlılık yaratmaz

Çok su içmenin bağımlılık yaratma gibi durumu yoktur. Çay, kahve, çorba gibi sıvılarda susuzluk giderilebilir. Sakız çiğneme ile salgılanan tükrük geçici olarak susamanızı geçirir.Yani sadece su ile sıvı alımı olmamaktadır. Önemli olan sıvının organizmaya girmesidir. Ama insanlar susuzluğunu gidermek için su içer, aslında insanlar psikolojik olarak su ister. Soda mineralli bir sudur, hazmı ve sindirimi kolaylaştırır ama nitrit oranı önemlidir.

Sadece su içerek zayıflanmaz

Su tüketmek geçici tokluk yaratabilir; ama fazla tüketmek de zararlıdır. Yemekten önce su içmek kişide geçici şişkinlik yapar. İdrar atımı ile bu durum geçer. Protein ya da yağlı gıdalar 2 ile 4 saat midede kalmaktadır. Su için böyle bir şey söz konusu değildir. Kişi açlığını su ile geçiriyor ve daha sonrada yemek yemiyorsa metabolizması ona uygun olduğundan zayıflıyor olabilir. Su içerek idrarla yağ da atılamaz. "Su, yağları eritir" inanışı doğru değildir.

Aşırı sıcak ve soğuk su içilmemeli

Kalp hastaları soğuk su içtikleri zaman, bu durum yemek borusunun soğumasına ve damarlarda büzüşmeye neden olabilir. Çok sıcak ya da çok soğuk içme faydalı değildir. Farenjit gibi hastalıkların varlığında da içilecek su ne sıcak ne soğuk, oda sıcaklığında olmalıdır.

Suyu plastik kapta saklamayın

İçilecek olan suyun kalitesine önem verilmelidir. Plastik şişede alınan sular, toprak ya da cam kaplarda saklanmalıdır. Eğer saklanılan su yosunlaşma gibi yeşil renge dönmüş ise içerisinde organik madde var demektir. Bu suların tüketilmemesi uygun olacaktır

mazhar