İşte bu nane yenmez

Başlatan reis, 24 Haziran 2004, 11:01:30

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

reis

Elimde, kendisi değil ama kahramanı uzaylı olan bir kitap var. Fardip, uzayda bir yermiş. SinHa da Fardip’li hayali bir uzaylı. Onun için romanın ismini “Fardipli SinHa” koymuşlar.

Kitabın kapağındaki tanıtım yazısından iki cümle okuyalım: “SinHa’yı elinize aldığınız andan itibaren, içine düşebileceğiniz girdabın kenarında olduğunuzu hatırlatmak istiyoruz. Bu girdap, özellikle dünyaya belli açılardan bakanlar ve şekillendirilmiş inanç sahipleri için yıkıcı sonuçlar doğurabilir…”

Suların döndüğü ve çukurlaştığı yere girdap deniliyor. Girdap tehlikelidir; kapılanlar boğulur. Çünkü girdapta su insanı dibe çeker. Onun için, kurtulmak imkânı olmayan tehlikeli yer veya vaziyetlere girdap deniliyor. Kitabın girdap gibi tehlikeli olduğunu bile bile basmaksa hayret verici.
Bir kitabın kendisini böyle tanıtmasına da ilk defa şahit oluyorum. Tanıtım yazısında kitap açıkça kötüleniyor:
a) Bu kitabı elinize alır almaz, bir girdabın kenarında olduğunuzu bilin,
b) Bu girdap inancınızda yıkıcı sonuçlar doğurabilir.


Bu, açıkça “Sakın bu kitabı okumayın, mahvolabilirsiniz” demektir. Bu nasıl iş!

Sahifeleri karıştırmaya başlıyoruz. Öyle şeyler okuyoruz ki, girdap kelimesi az gelir. Girdap değil, siyanür; adeta bir damlası bir mandayı öldürecek zehir.

İşte yazılanlar, işte siyanür damlaları: “Siz sadece Müslümanları inananlar… sayıyorsunuz. Sizin Hıristiyan ve Yahudi dediğiniz yahut bunların dışında kalan insanlar… elçilerin getirdiği mesajı (ilâhî kitapları) bozdular, ama ruhu devam ediyor. İnanmanın özü Yaradan’ı bilmek ve ölüm ötesi yaşama inanmaktır. … bir yaratıcının varlığını kabul ediyor ve yeniden dirilmeye inanıyorsa o bir mü’mindir… İsterse herhangi bir elçinin yolunda gitmiyor olsun.”


Dikkat! Önce imanın şartı altıdan ikiye indiriliyor, sonra da son cümleyle “Hiçbir peygambere uymaya gerek yok” mesajı verilerek, imanın şartlarından olan “Peygamberlere İman” maddesi yok sayılıyor. Yani, Müslümanların kalplerine siyanür dökülüyor.

“Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyen inançsız sayılmaz mı?” sorusuna “Hayır” cevabı verilerek, zihinlere ikinci bir defa zehir akıtıyor.
Yukarda, “Mü’min olmak için hiçbir elçinin yolunda gitmek şart değil” diyerek, Allah’ın gönderdiği peygamberlerin tamamını devre dışı bırakmakta bile içi rahat etmiyor ve Sevgili Peygamberimiz’e bir de iftira atıyor. Peygamberimiz’in, “Bir kimse bana inanmasa da cennete girer” dediğini yazıyor. Sadece, “Cennete girmek için Hz. Muhammed’e inanmak değil, inanmamak lâzım” demediği kalmış. İslâm dinine bundan daha büyük darbe vurulabilir mi?

Hızını alamıyor ve “Gayri müslimler kâfir değil ki!” diyor. Kitaba göre, Hıristiyanların, “İsa Allah’ın oğludur” demeleri imanlı olmaya engel değil, sadece küçük bir hata.

Bu yazdıklarım, kitabın ikinci baskısının 227, 228 ve 283. Sahifelerinden sadece birkaç cümle. Ne var ki –yukarıda da yazdığım gibi- her kelimesi insanı mânen öldürecek cinsten.

Değerli okuyucular, bunlar bir de İslâm adı kullanılarak yazılmasın mı! İşte bu nane yenmez!

İşin en acısı ise, yazarı tanıyan bazı dindaşlarımızın, “O, samimi bir Müslüman” demeleri.

Değerli okuyucular! Kitabı yayınlayan da bir ilahiyatçı. Tahminen 20 senedir tanıştığımız bu yayıncıyla, yayınevinde görüştüm. Kitaptaki bu yanlışların hepsini kabul etti. Kitabı toplatacağını ve satıştan kaldıracağını söyledi. Memnun oldum. Ama dediğini yapmadı; kitabı satmaya devam ediyor. Kitaptaki bu yanlışlar hakkında beni yazarla görüştüreceğini söylediyse de o da doğru çıkmadı. “En kısa zamanda görüştüreceğini” söylediği halde, “Ha bugün görüştüreceğim, ha yarın görüştüreceğim” diye aylardır sallıyor. Anladım ki bu görüşme gerçekleşmeyecek.
Zihin soruyor: Bu kitabı yazan ve basanlar, kitapta yazıldığı gibi, kendileri de hiçbir elçinin yolundan gitmiyorlar mı? Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyen inançsız sayılmıyorsa, kendileri de kabul etmiyor mu? “Hz. İsa Allah’ın oğludur” mu diyorlar? Yoksa, kendimiz gereği gibi inanıyoruz; biz kitabı tanıttık, isteyen okur, istemeyen okumaz mı diyorlar! Ve bu söz kâfi mi?

Değerli okuyucular, bundan daha dehşetli olanı da var. Onlar da nasipse başka bir güne…

___________________________________________
Ali Eren
Vakit Gazatesi 24.06.2004

Miftahulkuluub

bu kitabın yazarı kim :?:
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

mice

Fardipli SinHa; Mehmet Ali Bulut;
Editör: Rahime Demir;
Danışman: Özcan Ünlü
Bilge Yay. Eğ. Sağ.; Roman (Yerli), Edebiyat; Türkçe 380 s. 13.5 x 21 cm. İstanbul, Nisan 2002 ISBN: 9758364251
%25 indirimli.. Liste Fiyatı: 11.800.000 TL KitapStore.com Fiyatı: 8.850.000 TL
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

nur23

Lanet olsun demek istiyorum.Nedir bu ya!
Bizler ilim öğrenecek,doğruyu teyit ettirecek kaynaklara sağlamca dayanmak isterken bu kitabı yazan ve basımını yapanlara ne diyebiliriz ki???
Allah'a havale ediyorum..
İnsana sadakat yakışır görse de ikrah
Doğruların yardımcısıdır Hz.Allah" Ziya Paşa

mice

böyle sapık insanlar dinimize daha çok zarar veriyor..
Allah onların şerlerinden bizi korusun. Amin.
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

reis

Mehmet Ali Bulut

1954’te Gaziantep ilçesinin Kerküt köyünde doğdu. İlkokulu burada tamamladı. Gaziantep İmam Hatip Lisesini ve ardından Gaziantep Lisesini bitirdi.

1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap ve Fars Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nden mezun oldu.

Aynı Fakülte’nin Tarih Bölümünde doktora tezi hazırlamaya başladı.

1979 yılında Tercüman Gazetesi’ne girdi. Tercüman Kütüphanesinin kurulması ve kitapların tasnifinde görev aldı.

Bir çok kitap ve ansiklopedinin yazılmasına ve hazırlanmasına katkıda bulundu...

Daha sonra gazetenin, haber merkezi ve yurt haberlerinde çalıştı. Yurt Haberler Müdürü oldu. Köşe yazıları yazdı...

1991 yılında Haber koordinatörü olarak Ortadoğu Gazetesi’ne geçti. Bu gazete 5 yıl süreyle köşe yazarlığı yaptı. Yeni Sayfa ve Önce Vatan Gazetelerinde günlük yazıları ve araştırmaları yayınlandı.

1993 yılında haber editörü olarak İhlas Haber Ajansı’na girdi. 7 ay sonra ajansın habür müdürlüğüne getirildi. Mahalli bir ajans konumundaki İhlas Haber Ajansı, onun haber müdürlüğü döneminde Türkiye’nin ve ortodoğu’nun en büyük görüntülü haber ajansı konumuna yükseldi.

1997 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte Veri Haber Ajansı’nı kurdu. Finansal sıkıntılardan dolayı Ajansı kapattı. 1999 yılında BRT Televizyonuna girdi. Haber editörü ve program yapımcısı olarak görev yaptı.

Karakter Tahlilleri, Dört Halifenin Hayatı, Rüya Tabirleri, Asya’nın Ayak Sesleri, Ansiklopedik İslam Sözlüğü, Türkçe Dualar gibi yayınlanmış eserleri ve X ve Z, Hikayeler Kitabı gibi yayınlanma aşamasında olan çeşitli eserleri bulunmaktadır.

Çeşitli dergilerde yayınlanmış çok sayıda makalesi, şiirleri bulunan Mehmet Ali Bulut evli ve bir kızı vardır.

http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=2864


Herif Ile tanistik iste

__________

1. Tercuman gazetesinin kitaplarini hazirlamis..
2. iha da calismis..
3. Sin-Ha (yaSIN-HAmim iliskisi varmi bilmiyoruz)

ilginc bir karakter. Edip yüksel gibi bu da sonradan cark etmis olmali.  :roll:

Simdi anliyorum. Hocalarimizin bir kitabi okurken bir kere neden süzmemizi ögütlediklerini. Bunlarin dislerini göstermeden önce yazdiklarini siz düsünün!!

Rabbim bizleri böyle bir akibetten muhafaza etsin. Bu tür disi insan icin mechul kisilerin serrinden de muhafaza etsin.

amin

reis

Hayat Yayanları Roman Dizisinde kitabi yayinlanmis

ayrica ayni yayinevin yan sitesinde özgecmisi de var:

http://mozaikyayinlari.com/html/bulut.html




Hindistan Dışişleri Bakanın da adi Yashwant Sinha  imis  :twisted: Ya bizim su kitaptaki sinha da hinduzim ve budizmden esinlenmis olmasin   :!:  



Ayrica bu kitabin reklamini yapanlar sadece biz degilmisiz. Biz bütün ciplakligini gösterken zaman neler yazmis okumak isterseniz asagidaki linke tiklayaniz:

http://www.zaman.com.tr/2002/05/01/kultur/h15.htm

mice

içeriğini bilmeden yazmıştır bu yazıyı büyük ihtimalle.. okur hattına bildirdim. umarım düzeltirler bu hatalarını.
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Hâsıl-ı Kelam

Nefsinle değil, kalbinle düşün ve karar ver!

kabaca

Esselamu Aleykum
Kitabın kapağındaki gözü görünce zaten neye hizmet ettiği anlaşılıyor. Uzaylılar,ufolar,hollywood un son yıllarda yaptığı filmlere bakın. Birçoğu uzaylı istilası ve dünyanın sonu hakkında. Bluebeam projesi bu işin son hazırlık safhası. Baksanıza adamlar kabeye bile melek indirdiler. Diyeceğim o ki semboller birçok şeyi açıklıyor. Tabi görebilene...
Allaha (c.c.) emanet olun.