Organik Gıda Nedir?

Başlatan erh, 08 Eylül 2004, 22:44:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

erh

Organik gıdalar, basit olarak, yetiştirilmesinde ve işlenmesinde, genetik mühendisliğin, yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçlarının, büyütme düzenleyicilerinin, hormonların, antibiyotiklerin , koruyucuların , renklendiricilerin, katkı maddelerinin, kimyasal kaplama ve parlatıcı maddelerinin ve kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı gıda maddeleridir. Organik gıdalar, bitkisel ve hayvansal gıdaları içerir.

Organik gıda ve Tarımının En temel Avantajları Nelerdir?
En önemlisi, zırai ilaçlardan arınmış olduğunu biliyoruz. Ayrıca, bu terim, asgari üç yıl için, bu ürünlerin hiçbir zirai ilaç veya kimyasalın kullanılmadığı tarlada yetiştirildiği gerçeğini de işaret etmektedir.
Organik gıdalar, hiçbir yapay koruyucu, renk verici, parlatıcı veya diğer katkı maddeleri kullanılmadan işlenmiş ve paketlenmiştir.



Satışa arz edilmiş bir gıda maddesinin Organik olup olmadığını nasıl bileceğiz?

Bugün Dünyada pek çok ülke bu sorunu çözmüş bulunmaktadır.
Yetkili kamu kuruluşu ya da kamudan yetki almış bir Sivil Toplum kuruluşu, bu ürünlere sertifika vererek, tüketicinin haklarını koruma altına almaktadır.

Bir çiftçinin organik gıda ve organik tarım sertifikası alabilmesi için bu yetkili kuruluşun kontrol ve denetimini kabul etmiş olması gerekir.
Bu denetimi kabul eden çiftçi tarlasında hiçbir zirai ilaç, kimyevi gübre, hormon veya antibiyotik ve ürünü işlerken veya paketlerken de hiçbir koruyucu, parlatıcı, renklendirici ve benzeri katkı maddesi kullanmayacağını kabul etmiş olacaktır. Ayrıca toprağın sağlığını ve verimliliğini sürdürebilmesi için tektip kültür tarımı yerine, her yıl uygun bir ürün çeşidini ekerek ekolojik dengeyi ve toprağın besin değerlerini zenginleştirecek çeşitlilik ilkesini kabul etmiş olacaktır.
Bütün bu kabul edilecek şartların yerine getirilip getirilmediği sıkı bir denetim ve kontrolden sonra gerekli sertifika verilebilecektir.
Bugün dünyanın pek çok ülkesinde bu sistem sağlıklı bir şekilde çalıştırılmaktadır.
Türkiye’ye gelince Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bir çalışma başlatmış bulunmaktadır. Ancak, henüz tüketiciye dönük sertifikalama olayı yaygınlık kazanmış bulunmamaktadır.

Organik gıdalar, alışılmış sistemle üretilen gıdalardan niçin daha pahalı satılmaktadır?

Organik gıdaların, tüketiciler nezdinde en büyük hendikapı şüphesiz bu fiyat farkı olmaktadır. Bunun sebebi, maalesef organik gıda ve tarımı, tüketiciler tarafından da, kamu tarafından da gerekli ve yeterli desteği henüz alamamış olmasıdır.

Tüketiciler tarafından alamaması, pazarda yüksek bir talep oluşturamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun iki önemli sebebinden söz edebiliriz. Birincisi bilinçsiz oluşu, ikincisi de fiyat farkının alım gücüne menfi etki yapmasıdır. Talep azlığından dolayı Organik Gıda üreticileri, bu işi küçük çaplı tarlalarda yapmakta ve dolayısı ile geniş topraklarda kitle üretimi yapan üreticilerle maliyet konusunda boy ölçüşememektedir.
Ancak bugün dünyada sevindirici bir gelişmedir ki. Gün be gün zirai ilaç ve kimyasalların, işleme esnasında kullanılan katkı maddelerinin insan sağlığında meydana getirdiği tahribatları öğrenme ve bilinçlenme hızı büyük artış göstermektedir.

Kamu yönünden gerekli desteği alamaması konusuna gelince. Maalesef devletler bugüne kadar gelmiş mevcut tarıma pek çok ve büyük mali yekünler tutan yan hizmetlerin maliyetini bu tür üretim yapan çiftçilere yansıtmamaktadır. Pek çok araştırma, ıslah birimleri, ürün destekleme fonları vs. gibi avantajlar, henüz yeni yeni şekillenen organik gıda üreticilerine yansıtılamamıştır. Bu da zaten küçük üretim hacimlerinde, daha yüksek maliyetlerle çalışan organik gıda üretiminde birim fiyatlar henüz rekabet edecek seviyede olmayı engellemektedir.

Ancak biz inanıyoruz ki tüketici kitlenin kısa zamanda mevcut gıda sisteminin tehlikelerinden kendisinin ve çoluk çocuğunun sağlığını korumasının çok önemli olduğu bilinci süratle hız kazanacaktır.
mirhan

Ber-ceste

TÜBİTAK'ın internet sitesinde yayımlanan bir araştırmaya göre, "En iyisi organik" iddiasını ispatlayan bir veri bulunmuyor. Araştırmada, birçok insanın böcek ilacı ve kimyasallarla yetiştirilen gıdalara göre daha sağlıklı ve besleyici olduğu düşüncesiyle organik gıdalara, normal gıdaların üç katından fazla para ödediği anımsatıldı.

Dr. Susanne Bügel ve Kopenhag Üniversitesi İnsan Beslenmesi Bölümü'nden çalışma arkadaşlarının araştırması, "en iyisi organik gıda" bulgusunu destekleyen net bir verinin bulunmadığını gösteriyor.

Araştırmaya konu olan çalışmada, denek hayvanlar iki mevsim boyunca üç farklı metotla yetiştirilen besinlerle beslenerek mineral ve eser miktarda bulunan elementlerin seviyesi incelendi. Çalışma havuç, lahana, bezelye, elma ve patates gibi birçok ailenin alışveriş listesinde yer alan ürünleri içerdi.

NASIL ARAŞTIRDILAR?

Birinci yetiştirme yönteminde sebzeler, lahana için organikliği onaylanmış böcek ilacı haricinde böcek ilacı bulundurmayan ve düşük miktarda yapı maddesi içeren hayvan gübresinde yetiştirildi.

İkinci yetiştirme yöntemi, düşük seviyede yapı maddesi içeren hayvan gübresi ve yasalarca izin verilen oranda böcek ilacı içerirken, üçüncü yöntemde ise yüksek oranda yapı maddesi içeren gübre ve yasalarca izin verilen oranda böcek ilacı kullanıldı.

Yem olarak kullanılacak ekinlerin ise komşu alanlarda aynı ya da benzer topraklarda, aynı dönemde yetiştirilerek aynı hava koşullarına maruz kalmaları sağlandı. Tüm ekinler aynı zamanda hasat edildi ve işlendi. Organik olarak yetiştirilen sebzelerde ise organik toprak kullanıldı.

Hasat sonrası sonuçlarda temel ve eser miktarda elementler bakımından üç farklı yöntemle yetiştirilen sebze ve meyveler arasında bir farklılık olmadığı görüldü.

TEMEL ELEMENTLERDE DEĞİŞİKLİK YOK


Daha sonra organik ve geleneksel metotla yetiştirilenler ürünler iki yıl süresince hayvanlara verilerek farklı mineral ve eser miktar elementlerin giriş ve çıkışları ölçüldü. Sonuçlar, "ürünler nasıl yetiştirilirse yetiştirilsin temel elementlerin seviyesinde bir değişiklik olmadığını" gösterdi.

Dr. Bügel konuyla ilgili olarak, "Beş ekin üzerinde çalışılan organik ve geleneksel yetiştirilme metotları arasında hiçbir sistematik farklılık tespit edilmedi. Başka bir deyişle çalışma, organik gıdaların geleneksel yöntemle yetiştirilen gıdalara göre daha yüksek seviyede temel element içerdiği görüşünü desteklemiyor" dedi.

Society of Chemical Industry (Kimya Endüstrisi Derneği) Biyolojik Kaynaklar Grubu Fahri Sekreteri Dr. Alan Baylis de zararlı otları, böcekleri ve hastalıkları kontrol etmek için kullanılan modern ekin koruma kimyasallarının detaylı testlere ve sıkı düzenlemelere tabi tutulduğunu belirterek, "Doğal ve suni gübre içeren topraklar arasında kimyasal olarak bir farklılık bulunmuyor. Organik ekinler genellikle verimliliği düşürüyor, bu gıdaları karşılayabilenler için onları tüketmek bir yaşam tarzı tercihidir" diye konuştu.

AA
Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Tuğra

Boşuna alıyorlarmış demekki e52)),buda hikaye çıktı.
〰〰〰〰🐠

duha

söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Kahraman

''Hasat sonrası sonuçlarda temel ve eser miktarda elementler bakımından üç farklı yöntemle yetiştirilen sebze ve meyveler arasında bir farklılık olmadığı görüldü.''  buyurun bakalım...
:dgnk e44)) e56)) s33))
..Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp,bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak,gönülleri pak olan,sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat.O'nun(sav) yanında cennete girmeyi,mübarek Cemalini görmeyi,Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasip eyle. Amin.

Tuğra


"Türkiye'de bütün bireyler hangi tür gıdalar tükettiğini ve bu gıdanın nasıl üretildiğini düşünmeli, bu konuda bilgi sahibi olmalıdır.

Tarımda kullanılan böcek ilaçları toprağı ve bizi zehirliyor, hayvancılık için ormanlar yok ediliyor... Peki ama dünyaya zarar vermeden beslenmek mümkün değil mi?

Gıda üretimimiz, çeşitli biçimlerde gezegenin doğal kaynakları üzerinde baskı yaratıyor: 

Tarımda kullanılan böcek ilaçları ve gübre doğada kirliliğe yol açıyor.

Tarımsal üretim ve dağıtım sırasında sera gazı emisyonu gerçekleşiyor.

Gıda üretimi veya hayvan otlatmak gibi amaçlarla ormanlar yok ediliyor.

Ekinler için kullanılan su, hassas ekosistemleri tehdit ediyor.

Bu durumda nasıl hem dünyanın artan nüfusunu besleyip hem de gıda üretiminin doğa üzerindeki baskısını en aza indirebiliriz?

Dünya nüfusunun yüzde 25'i yeterli gıdaya sahip değilken, dünya tahıl hasatının yüzde 40'tan fazlası çiftlik hayvanlarına yediriliyor.

Türkiye'deki gibi et ağırlıklı beslenme biçimleri aslında oldukça verimsiz. Et ve süt ürünleri için hayvan yetiştirmek, hayvan yemi üretmeyi gerektiriyor ki, bu da oldukça fazla miktarda su ve toprak kullanımına neden oluyor.

Ortalama 1 kg hayvansal protein elde etmek için 6 kg bitkisel protein gerekiyor. WWF-Türkiye, eğer doğamızı korumak istiyorsak; beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini savunuyor.

Türkiye'de bütün bireyler hangi tür gıdalar tükettiğini ve bu gıdanın nasıl üretildiğini düşünmeli, bu konuda bilgi sahibi olmalıdır.Türkiye gıda endüstrisinin önde gelen aktörleri de – perakendeciler, üreticiler, gıda işleyen firmalar, hükümet vs. – gıda arzını sorgulamak durumundadır.

Kaynak: WWF Türkiye
〰〰〰〰🐠