Gönderen Konu: Kaza Borcu Olan  (Okunma sayısı 57265 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #15 : 06 Temmuz 2006, 21:35:01 »

Alıntı yapılan: "Müderris_3"
memleketde kaza borcu olmayan müslüman yok denecek kadar az olduguna göre nafile ve sünnetler yok olmus demektir.

zaten ortaya bu fikri atan kisilerin kasdida bu olsa gerek amma bir ehli sünnet ve cemaat olarak hem kaza kilariz hem sünnet kilariz hemde nafile kilariz.bundan dolayida hic aklimiza bir sey gelmez


Memlekette kaza borcu olmayan yok evet.. Ancak bu fetvayı belirtenlerin de bir hüsn-i niyyet ile hareket ettiklerini bilmek de yarar var.. Malum sünneti yok etme işi daha çok şia'ya, vehhabilere vs. haiz bir şeydir.. Nitekim bu zevat da, fıkh kitaplarından alıyorlar konu ile alakalı fetavayı.. Hem fetva hanefi mezhebi ile alakalı olmasa da, eğer sünnetin yok edilmek istendiğini iddia edersek, bunun bizzat şafii uleması tarafından yapıldığını iddia etmiş oluruz ki, maazAllah bu çok veballi bir iş olur..

Konuyla alakalı kaynaklardan birisi de Necatul-Müminin kitabının 90. değil, 95. sahifesinde bulunan ibarelerdir.. Burada kazası olanın sünnet kılamayacağı yazmakta, yan kısımda da hadisi şerif belirtilmekte.. Muzmeratın da böyle bir fetvasının bulunduğu bildirilmekte, ancak böyle bir fetva Muzmerat isimli Kuduri şerhinde yok.. Tam aksine kılabilir fetvası var..

Neyse.. Hanefi mezhebinin müftabih kavli yukarda olup, diğer fetvaların sünneti yok etmekten çok, amele hevesi az müminler için verildiğini bilmek gerekir.. Ancak bunu hanefi mezhebinin fetvası olarak algılamak da yanlıştır..

Selam ve dua ile..
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #16 : 17 Temmuz 2006, 00:09:40 »
Müridin mezhebi mürsidinin mezhebidir gibi bir ifade var diye hatirliyorum ama yanlis da olabilir..

Simdi bu kaza borcu olanlarin nafile kilamayacaklarina dair fetva safii mezhebine ait..

Abdülhakim arvasi bir dogulu olarak safii mezhebine mensub. Türkiye gazetesi sahibi ve onun hemtarikleri, Abdülhakim arvasi'nin müridi olduklarindan, seyhlerinden duyduklari bu fetvayi cogunlugu Hanefi olan bir memlekette senelerden beri savunmalarina yol aciyor..


Hanefi olmalarina ragmen, seyhlerinin bu fetvasiyla amel etmeleri onlar icin caiz midir bilemem.. Ama o tarikate mensub olmayan sair ahalinin, Hanefi olarak bu fetvaya göre amel etmeleri biraz sakat düsüyor..

Aradaki inceligi birilerinin Arvasinin müridi "bir bilen"e anlatmasi lazim diye dsünüoyrum
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #17 : 17 Temmuz 2006, 19:27:35 »
Duayı anlatamadık ki, bunu anlatalım..
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #18 : 18 Temmuz 2006, 02:57:26 »
Alıntı yapılan: "muallim_abi"

Memlekette kaza borcu olmayan yok evet.. Ancak bu fetvayı belirtenlerin de bir hüsn-i niyyet ile hareket ettiklerini bilmek de yarar var.. Malum sünneti yok etme işi daha çok şia'ya, vehhabilere vs. haiz bir şeydir.. Nitekim bu zevat da, fıkh kitaplarından alıyorlar konu ile alakalı fetavayı.. Hem fetva hanefi mezhebi ile alakalı olmasa da, eğer sünnetin yok edilmek istendiğini iddia edersek, bunun bizzat şafii uleması tarafından yapıldığını iddia etmiş oluruz ki, maazAllah bu çok veballi bir iş olur..

..


hasa ulemai safiiyyeye bir sözümüz olamaz.éger bu sözleri safiiyyül-mezhep olan birisi söylemisse o kisi ben safiyim safi mezhebinde böyledir demesi gerekmezmi.

eger bunu hanefi mezhebine mensubum diyen birisi söylemisse bunun altinda ard niyyet aramak alzim gelmezmi.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı antepli

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 496
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #19 : 18 Temmuz 2006, 18:42:21 »
Alıntı yapılan: "racül"
Müridin mezhebi mürsidinin mezhebidir gibi bir ifade var diye hatirliyorum ama yanlis da olabilir..

Simdi bu kaza borcu olanlarin nafile kilamayacaklarina dair fetva safii mezhebine ait..

Abdülhakim arvasi bir dogulu olarak safii mezhebine mensub. Türkiye gazetesi sahibi ve onun hemtarikleri, Abdülhakim arvasi'nin müridi olduklarindan, seyhlerinden duyduklari bu fetvayi cogunlugu Hanefi olan bir memlekette senelerden beri savunmalarina yol aciyor..


Hanefi olmalarina ragmen, seyhlerinin bu fetvasiyla amel etmeleri onlar icin caiz midir bilemem.. Ama o tarikate mensub olmayan sair ahalinin, Hanefi olarak bu fetvaya göre amel etmeleri biraz sakat düsüyor..

Aradaki inceligi birilerinin Arvasinin müridi "bir bilen"e anlatmasi lazim diye dsünüoyrum
EVET sevgili kardeşim yıllardır sabahları tv de kaza borcu olan sünnet ve nafile namaz kılamaz diye bağırıyorlar hanefilerin çoğunlukta olduğu bir yerde.Bunu onlara anlatmak imkansız gibi bişey diye düşünüyorum.Onlarda biliyorlar ama nedense hala aynı şeyi tekrarlayıp duruyorlar.Ha bide aynı tv de aynı hoca diş dolgusu olanların boy abdestleri olmaz diyor.Gelde kulaklarını kıvırma şimdi bu adamların :oops:
Bu dünyanın cefasından sefasına sıra gelmez.gafil olmayın ilme çalışın geçen günler geri gelmez...

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #20 : 18 Temmuz 2006, 18:48:30 »
şafiide kaza varken sünnet kılmamanın şöyle bir avantajı var kıldığımız farz nazından sonraki sünnetlerin yerine  kaza namazlarımızı kılıyoruz böylece kaza namazlarımız daha çabuk bitmiş oluyor..Daha sonra nafileleri kılmaya başlıyoruz zaten

Mahi

  • Ziyaretçi
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #21 : 27 Haziran 2009, 15:55:06 »
Ebu'l-Faruk Silistrevi hazretleri Kaza borcu olan nafile kılamaz diyenlere reddiye olarak  Kasaba borcu olan kimse hiç et yemeyecek mi! buyururlarmış...


Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #22 : 27 Haziran 2009, 16:11:46 »
mezheplerde ayrı görüşler olduğunu unutmamak gerekir

Çevrimdışı pocelain

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 9
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #23 : 09 Mart 2010, 18:36:52 »
Esselamualeykum, namaz kılmaya yeni başlamış bir hanefi olarak 15 yıllık farz borcumu nasıl ödeyeceğim konusunda yaşadığım kafa karışıklığını anlatmam mümkün değil. İslam'ın içine girdikçe itikadi olsun fıkhi olsun konular derinleşiyor. Haliyle benim gibi cahillerin de kafası karışıyor. Ancak bu sitede kaynaklarıyla belirtilen yazılar sonrasında mutmain oldum Cenabı Allah razı olsun...

73 fırkada doğru itikadı (ehli sünnet vel cemaat) bulabilmek günümüzde oldukça güç zannediyorum. Buraya gelmeden önce bazı sitelerden geçtim özellikle dinimizislam.com adresinde "Kaza namazı borcumuz var iken, duha ve tesbih gibi nafile namazları kılmak caiz mi?" diye sorulan soruya verilen cevap:
Terk edilmiş namazın hükmü ise şöyledir:
Büyük âlim İbni Nüceym’e soruldu ki, kaza namazı olan kimse, sünnetleri kılarken kazaya niyet ederek kılsa, sünnetleri terk etmiş olur mu? Cevabında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünkü sünnetleri kılmaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Kaza kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur.) [Nevâdir-i fıkhiyye fi mezheb-il-eimmet-il Hanefiyye s.36]
 ve devamında
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
(Kaza borcu olan, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmelidir.)
Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer’e yaptığı vasiyetinde, (Farz olan ibadetler ödenmeden nafileler kabul olmaz) buyurdu. (Kitab-ül Harac)

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kaza namazı olanın, kıldığı nafile namaz kabul olmaz.) [Dürret-ül-fahire]

(Herkes nafile ile meşgul iken sen farzları tamamla!) [Miftah-ün-necat]

(Hak teâlâ, farz ibadetle bana yaklaşıldığı gibi, hiçbir şeyle yaklaşılamaz buyurdu.) [Buhari]

(Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuh-ul gayb m.48]

bazı deliller sunulmuş.. Şimdi bu noktada tarafsız olarak bişey sormak istiyorum sayın "racül"ün yazısında belirttiğine göre (Abdülhakim arvasi bir dogulu olarak safii mezhebine mensub. Türkiye gazetesi sahibi ve onun hemtarikleri, Abdülhakim arvasi'nin müridi olduklarindan, seyhlerinden duyduklari bu fetvayi cogunlugu Hanefi olan bir memlekette senelerden beri savunmalarina yol aciyor..) biraz araştırdım ve Türkiye Gazetesi, Osman Ünlü, dinimizislam.com sitesi arasında bir bağlantı olduğunu farkettim. Abdulhakim Arvasi için de internette kötü yazılan bir yazıya rastlamadım.. Yazdıkları kaynaklarda da farz borcu olanların nafilelerle vakit kaybetmemeleri söyleniyor. Yukarıda da belirtilmiş zaten. Çoğunluğu hanefi olan bir memlekette neden ille şafii fıkıhı bizlere öğretilmek isteniyor? Kafa karıştıran nokta bu. Yoksa Türkiye Gazetesi, Osman Ünlü, dinimizislam.com sitesinde bir art niyet söz konusu mu var ortada ben mi göremiyorum.

Bu konuyu da aydınlatırsanız çok daha memnun olurum.

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #24 : 10 Mart 2010, 23:46:26 »
Bir art niyet aramamak lazim.
Türkiye Gazetesi ekibi, sevenleri, seyhleri, müridleri ile senelerce ehli sünnet cizgisi icin mücadele etmis insanlar.

Yukarida da geciyor, daha cok seyhlerine ittiba gayreti...

Safiiyyül mezheb olan seyhleri bir konuda kanaat belirtip, müridlerini kendi mezhebi olan safi mezhebinin fetvasina göre yönlendirince, müridlere düsen de:
Seyhlerinin tavsiyelerinin nasil herkesi baglayici bir fikhi "tek dogru" olduguna herkesi ikna etmeye calismak..

Seyhlerinin uygulamasini savunmak onlarin yaptigi..
Yoksa bir ard niyet falan degil..

...




Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

Çevrimdışı pocelain

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 9
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #25 : 11 Mart 2010, 10:39:13 »
Anlıyorum bir de şu konuyu açıklığa kavuşturursak çok sevinicem:

Büyük âlim İbni Nüceym’e soruldu ki, kaza namazı olan kimse, sünnetleri kılarken kazaya niyet ederek kılsa, sünnetleri terk etmiş olur mu? Cevabında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünkü sünnetleri kılmaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Kaza kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur.) [Nevâdir-i fıkhiyye fi mezheb-il-eimmet-il Hanefiyye s.36]

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri de buyuruyor ki:
(Kaza borcu olan, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmelidir.)

Şimdi bu iki bilgi birbiriyle örtüşüyor bir çelişki yok ama şu açıdan baktığımızda İbni Nüceym'in bu konuyu hanefi fıkıhına göre Abdulhakim Arvasi'nin ise şafii mezhebine göre yazmış olduğunu görüyoruz.

Siz de geçmiş yazınızda bu durumu vurgulamışsınız zaten:
Hanefi olmalarina ragmen, seyhlerinin bu fetvasiyla amel etmeleri onlar icin caiz midir bilemem.. Ama o tarikate mensub olmayan sair ahalinin, Hanefi olarak bu fetvaya göre amel etmeleri biraz sakat düsüyor..

Aradaki inceligi birilerinin Arvasinin müridi "bir bilen"e anlatmasi lazim diye dsünüoyrum (17 Temmuz 2006)

Yani durum bu kadar açıkken bile bile böyle fetvalar vermenin sebebi ne ola ki?

Çevrimdışı tefhim

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 360
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #26 : 11 Mart 2010, 12:05:40 »
(1.Hadis) “Kim bir günde nafile olarak on iki rekat namaz kılarsa, bunlara karşılık olarak, onun için cennette bir ev yapılır.” (Ebu Davud c. 2, s.18)
Açıklama:Bu on iki rekat nafile namaz, farz namazlardan önce veya sonra kılınan sünet-i müekkedeler olup şunlardr:

2 rekat sabah namazının sünneti;
4 rekat öğle namazının ilk sünneti;
2 rekat öğle namazının son sünneti;
2 rekat akşam namazının sünneti ve
2 rekat yatsı namazının son sünneti…

Bunları eda etmekte ebedi hayatın saadetine ulaşmak, cennete girmek müjdelenmektedir


Kaynak:Osmanlı Yayınevi
 
 
 
 
Bedeel islemü gariben feseyeudü gariben fetuba lilgurabai.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #27 : 11 Mart 2010, 12:12:02 »

Kaza namazlar ile uğraşmak,nafile namazlar ile uğraşmaktan daha iyi ve daha önemlidir.Fakat farz namazların müekked olsun olmasın,sünnetleri bundan müstesnadır.Bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi daha iyi değildir.

Bu sünnetlere niyet edilmesi evladır.Hatta kuşluk ve tesbih namazları gibi hakkında nakil bulunan nafile namazlarda böyledir.Bunlarada böyle nafile olarak niyet etmek evladır.

Çünkü bu sünnetler farz namazları tamamlar,bunların yerine getirilmesi mümkün değildir.Kaza namazlarının ise muayyen vakitleri olmadığı için onların her zaman yerine getirilmesi mümkündür.

Bununla beraber namazları kazaya bırakmak büyük günahdır.BU günahdan mümkün olduğu kadar kurtulmak için sünnetleri feda etmek uygun olmaz.Böyle bir günahı işleyen kimsenin fazla ibadet ederek Hz. Allah'ın bağışlamasına sığınması gerekirken,hakkında Peygamber(s.a.v.) efendinizin şefaatinin tecelli etmesine vesile olacak bir takım sünnet ve nafileleri terk etmek nasıl uygun olabilir?

Hem bir kısım namazları kazaya bırakmak hemde diğer bir kısım vakit namazlarını,kendilerini tamamlayan sünnetlerden ayırmak iki kat kusur olmazmı?

Buna aykırı olan nakiller geçerli değildir. Bunlar kabul edilen fetvaya aykırıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen --Büyük İslam ilmihali s.176
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı pocelain

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 9
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #28 : 11 Mart 2010, 12:23:11 »
Sayın tefhim ve Tuğra Allah razı olsun. Çok şükür sünnetleri terk etmeden kaza borçlarımı ödüyorum. Cenabı Allah hepimizinkini kabul buyursun. Benim sayın racül'e sormak istediğim husus daha farklı ama. Bir önceki mesajımı dikkatle okursanız ne demek istediğimiz anlarsınız. Saygılar

Çevrimdışı tefhim

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 360
Ynt: Kaza Borcu Olan
« Yanıtla #29 : 11 Mart 2010, 12:24:05 »
Kimi koyar elmayı dişsiz adamın önüne,
Kimi sıkar suyunu bardakta sunar önüne,
İkisinin de ecrini verir Yüce Mevlam,
Niyetlerden mukabil gönlüne.
« Son Düzenleme: 11 Mart 2010, 12:29:11 Gönderen: tefhim »
Bedeel islemü gariben feseyeudü gariben fetuba lilgurabai.