Kıbleye yöneliş doğrudan kişinin bulunduğu noktadan Kabe'ye odaklı vektör çizmesi değildir. Allah'a yönelişi temsil eden bir harekettir bu. (Yani ona bakacak olursak Kabe'ye yönelmekle de doğrudan Allah'a yönelmiş olmuyoruz.) Dünya'nın yarıçapına teğet olan bizden çıkan vektör (ok dediğin şeyin gerçek ismi) dediğin gibi uzaya gider, doğrudur; ancak burada izdüşüm olayı var. (Topun üzerine ip sarmak gibi.) Eğer matematiksel açıklama istiyorsan izdüşüm vektörüne göre yöneliyoruz çünkü oluşan vektörün çıkış noktası da varış noktası da Dünya üzerinde iki noktadır. Kısaca bu durum ne dünyanın yuvarlak olmasına aykırıdır ne de kişinin namazının kabul olmasına.
Bir de Kur'an'da Dünya'nın düz olduğundan bahsedilmiyor, aksine dünyanın halk tabiriyle "yuvarlak" olduğuna dair ifadeler var. Örnek olarak: (Aşağıdaki ifade alıntıdır.)
"...ardından yeri düzenlemiştir." (Naziat - 30)
Meali Diyanet İşleri tarafından yapılan bu ayetteki düzenlemiştir kelimesi, farklı meal yazarları tarafından yaydı, yuvarladı, serdi, döşedi ve yerleştirdi şeklinde de ifade edilmiştir. Kuran'da bu kısım Arapça diliyle "Dahv" olarak geçmektedir ki, bu "deve kuşu yumurtası" anlamına gelen udhiyye/udhuvve kökünden türemiştir. Bu ayette de, deve kuşu yumurtasının dünyamızın geoit yani tam düzgün küre olmayan, fakat küremsi, kutuplardan basık olan şeklinden bahsedilmiştir.
(Alıntı kısım bitti.)
O dönemde insanların Dünya'nın şekli ile ilgili bilgisi düz olduğu yönündeydi. Eğer Kur'an'da o dönemde doğrudan Dünya'nın "yuvarlak" olduğuyla ilgili doğrudan bir ifade geçseydi o dönemin şartlarıyla bu durum ispatlanamayacağı için insanlar buna saçmalık gözüyle bakacaktı. Öte yandan bu duruma aykırı olarak Dünya'nın düz olduğuna dair de ifadeler yoktur. Umarım konu anlaşılmıştır.