Adamak ve sakınmak anlamındaki "n-z-r" kökünden türeyen münzir, korkutup sakındıran demektir.
Allah'ın sıfatı olarak münzir, kullarına fayda ve zarar veren şeyleri bildiren, inkâr ve isyan edenlerin âkibetinin kötü olduğunu haber vererek onları bu davranışlardan sakındıran ve azabı ile korkutan demektir.
"Münzir" kelimesi Kur'ân'da 15 âyette geçmiştir. Sadece bir âyette azamet çoğulu ile "münzirîn" şeklinde Allah'ın; diğer âyetlerde ise peygamberlerin sıfatı olarak kullanılmıştır.
"Hâmîm. Apaçık kitaba yemin olsun ki; biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz uyarıcıyız." (Duhân, 44/1-4). Bu âyette Kur'ân-ı indirme gerekçesi olarak Allah, "münzir" vasfını zikretmiştir. Kitapları da peygamberleri de uyarıcı "nezîr / münzîr" (En'âm, 6/48; Furkan, 25/1; Kehf, 18/1-2) olarak gönderen Allah'tır. Bu, Allah'ın kullarına olan merhametinin sonucudur.
Allah, insanları kitap ve peygamberleri vasıtasıyla uyarır, kötü, âkibeti hüsran ve ceza olan inanç, söz, fiil ve davranışlardan sakındırır, onları iman, ibadet, güzel amel ve iyi ahlâka teşvik eder.
Kur'ân'da "enzere - yünzirü" fiiliyle de Allah'ın bu vasfı anlatılmıştır: (Kehf, 18/4; Yâsîn, 36/70) (İ.K.)
alıntı