İbrahim Hakkı Erzurumî meşhur eseri “marifetnâme”de “sıhhatin korunma çareleri ve bu hususta dikkat edilecek esaslar” kısmında şöyle diyor:
“Ey aziz! Hikmet ehli demişlerdir ki:
Hastalığın başladığı yer midedir. Mideye giren besinler hazım ile vücûda yayılır. Hazımsızlık veya hazımda zorlanma vücudun dengesini bozar.
Mideye, hazmedemeyeceği veya hazımda zorlanacağı yiyecekleri doldurmak, gücünden fazla yükleme yapmak sağlığı bozar.
Yazın güneşten sakınmak, gölgeli yerlerde gezmek ve oturmak, safra maddesini mahveden soğuk yiyecek ve içeceklere alışmaktan çekinmek, ısıtılıp kurutulan yemeklerden sakınmak, hıyar, kavun gibi sulu meyveleri bol yemek, beyaz ve ketenden yapılmış elbiseleri giymek, soğuk su ile yıkanmak, sabahın soğuğundan, öğle vaktinin sıcağından çekinmek. Kışın ise yünlü elbise giyip, yağlı yemekler yemek vücut için çok faydalıdır.
Vücudun her organını, özelliğine göre işletmek faydalıdır. Meselâ; eller, eşyâyı kaldırıp indirmekle, ciğerleri, bol ve temiz hava alıp vermekle, ayak yürümekle, hâfıza okuma ve ezberleme ile kuvvet kazanır ve gelişir.
Ata binmek, bütün vücudu harekete geçirdiği için çok faydalıdır. Vücudu işleten yarışlar, deniz sporları gibi oyunlar da çok faydalıdır. Gerçi kazanan sevinçli, yenilen üzüntülüdür. Fakat ne olursa olsun müsabakalı oyunlar her zaman vücuda faydalıdır. Gemiye binmek, deniz seyahati, kan ve safra gibi sıvıların akımını ve hazmı kolaylaştırdığı için faydalıdır. Vücuttaki su birikimini, hattâ cüzzam gibi hastalıkları bile iyi eder. Mümkün olduğu kadar istifra etmemeli. Çünkü; kusma, faydalı gıdayı da dışarı atar.
İtidal, orta yollu hareket vücuda sıhhat, insana izzet, dîne hizmet kazandırır...