Eğitimci bir hanım, evinde yardımcısı olduğu halde, akşam işten geldiğinde çocuklarının sevdiği çorbayı pişirip onlara ikram ettiğini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade etmişti. Burada anneyi mutlu kılan ve ona bu güzel duyguyu yaşatan iksir sadece çocukların karnının doyması değil elbette. Anne çocukların sevdiği yemekleri yapıyor ve birlikte sofraya oturuyorlar.

Sofra bir tür paylaşım aracı oluyor. Gün içinde iş yoğunluğu ile yorgun düşen anne akşam çocuklarıyla birlikte vakit geçiriyor, onların duygu ve düşüncelerine hitap ediyor. Bunlar bizim kültürümüzü zengin kılan ve paylaşım dağarcığımızı geliştiren unsurlardır. Ancak ne yazık ki sıradan sayılan ve hayatımıza renk katan bu gelenekler artık unutuluyor. Günümüz anneleri, kızlarına para odaklı bir hayat görüşü aşılıyor.

Yirmi yıl önce bir anne, " kızım çalışsa dahi çocuklarının bakımını ihmal etmemeli" derken bu gün annelerin büyük çoğunluğu, "kızlar çalışmalı para kazanmalı ev işlerinin modası geçti" diye düşünüyor. Modern zihniyetin bir yansıması olan bu bakış açısı, ne yazık ki, kültürel zenginliklerimize darbe vuruyor.

Artık, para kazanan bir genç kız yetiştirmeyi hayal eden anneler bu hayallerine çoktan ulaştılar bile. Ancak, kızlarımız yataklarını toplamaktan, gündelik işlerde annelerine yardımcı olmaktan, çayını yemeğini hazırlamaktan aciz kalıyor. Çünkü bunun gerekliliğine inanmıyor, inanmakta ta istemiyor.

Modern kızlar, ellerinde cep telefonları sokaklarda geziyor, erkek arkadaşlarıyla sohbet ediyorlar. Gündelik programlarında anneliğe hazırlanmak gibi bir hedefleri yok. Elbette para kazanabilecekleri birer meslek sahibi de oluyorlar.

Ancak, anneliğe, evliliğe ve hayatın diğer alanlarına dair bir bilgi ya da hedefe sahip olmadıklarından evliliklerinde ciddi sorunlar yaşıyorlar. Son yıllarda yapılan istatistikler, boşanmalarda ciddi anlamda artış olduğunu gösteriyor.

Çünkü kadının da erkeğin de aile olma hayalleri zayıflatıldı. Bekar kalmak ve karşı cinsle özgürce ilişkiler kurmak bir tür özgürlük olarak tanımlandı. Aile kurumu yıpratıldı. Ne kızlar anneliğe hazırlandı ne erkek çocuklar babalığa...Bu da çocuklarda çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden oldu...

Sosyal konumu ne olursa olsan, kadının en değerli rolü anneliktir. Dolayısıyla kız çocukları eğitim alırken, anneliğe de hazırlanmalıdır. Kızlarımız, aldıkları eğitimi, kendi ebeveyninden getirdiği yaşantısal deneyimlerle destekleyerek hayatlarına taşımalıdırlar. Bununla beraber kadınlarımız bir anne olarak, eş olarak ya da çalışan kişi olarak fıtri özelliklerinden ve ruh inceliğinden ödün vermemelidirler.

Kadın, annelik rolünün kendisi için büyük önem taşıdığını bilmeli ve çocuğuna sevmeyi öğretmelidir. Ne yazık ki günümüz anne babaları, kız çocuklarını büyütürken anne olmaya hazırlamadıkları gibi bunun gerekliliğine de inanmıyorlar.

Birkaç yıl öncesine kadar kız çocuklarının okula gidip gidemeyeceğini tartışan aileler artık onların meslek sahibi olmalarını ve hayatın içinde aktif bir rol almaları gerektiğini savunuyorlar. Elbette, ilahi ölçüler dahilinde kadınlar, eğitim almalı ve sosyal alanda sorumluluk sahibi olmalıdırlar. Ancak, kadının annelik rolü yaşanan yoğunluk içinde pasifize edilmemelidir. Aksi takdirde bu sorun sadece çocukları değil bütün toplumu etkileyecektir.

Günümüzde artık kadınlar, yüksek tahsil yapıyor, iş sahasına atılıyor ve para kazanıyorlar. Ancak annenin sevgi ve ilgisinden yoksun büyüyen çocuklar bir başka sorunu beraberinde getiriyor.

Çocuklar tamamen ihmal edildiğinde hem anne çocuğuyla ilişkilerinden elde edeceği kazanımlardan mahrum kalıyor hem de çocuk anne şefkatinden yoksun büyüyor. Oysa annelik kadını geliştiren ve değerini yükselten bir unvandır ve anne çocuğunu büyütürken aslında kendisi de pek çok şey öğrenmektedir. Bu nedenle kadın eğer iş sahasında kendine biryer edinmek istiyorsa, çocuğunun eğitimi ile işi arasında tutarlı bir denge kurmalıdır.

MÜSLÜMAN BİR GENÇ KIZIN ÖZELLİKLERİ

Temel değerlere hakim olmak ve yaşantısal olarak bu değerleri ifade etmek

Kul ve beşer olarak bulunduğu koordinatı iyi bilmek

Bilinçli ve şuurlu olmak

İnsanlarla ilişkilerinde başarılı ve aktif olmak

Empati yeteneğine sahip olmak

Yeteneklerini keşfetmek ve kendini geliştirmek

Güçlü bir iradeye sahip olmak

Hakkaniyet ölçülerine riayet etmek

Bilgili, donanımlı, imanlı ve gelişeme açık olmak

Fatma Tuncer