Gönderen Konu: Sabır Ya Sabır  (Okunma sayısı 3239 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ücharfbeşnokta

  • Tarih öğrenmek farzdır...
  • aktif okur
  • **
  • İleti: 180
  • Kabı ayrı olanın Tadıda ayrı olur
    • zat-ı muhterem
Sabır Ya Sabır
« : 01 Mart 2010, 12:10:14 »

Ey Muhammed! (sav) Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret!
Onlar için (azab hususunda) acele etme. Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabı gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Hiç yoldan çıkan fasıklar topluluğundan başkası helak edilir mi?... (AHKAF-35)

Hz Allah'ımız bu ayeti her ne kadar efendimiz (sav)e hitap etsede diğer ayetlerdede olduğu gib efendimizin zatında kıyamete kadar gelen insanlara, insanlığa, ümmet-i Muhammed'e, Asyalıya, Avrupalıya, dünyaya yani kısaca bizlere  sesleniyor ve buyuruyor ki...
Yani, bimana biraz daha açalım, sakın ha bize bir şey söylemediler, biz bir şey duymadık deselerdi yapardık gibi mazeretler üretmeyin demektir


Yani sana gelen sıkıntı ve zorluklar karşısında sebat sahibi rasüller gibi sabret. Onlar Allah'dan gelen belalara sabreden peygamberlerdir.Mesela

Nuh (as) kavminin eziyetine sabretti ki onu bayıltıyıncaya kadar dövüyorlardı.

İbrahim (as) atıldığı ateşe ve oğlunun kurban edilmesi hükmüne sabretti.

İsmail (as) kurban olmaya, kesilmeye sabretti.

Yagup (as) oğlu (Yusuf Aleyhisselâm)ın kaybolmasına sabretti.

Yusuf (as) kuyuda ve hapiste sabretti.

Eyyüb (as) yakalandığı hastalığa sabretti.

Musa (as) kavmi Firavunun kıpt kavmi ile karşılaştığında MUsa'nın (as) ashab-ı yakalandık dedikleri zaman sabretti.

Yunus (as) balığın karnında ve diğer sıkıntılara sabretti.

Daha nice Peygamberler Veliler Ashaplar Mürşitler Allah'dan gelen belalara sabredip o makam ve mevkilere nail olmuşlardır. ŞUnuda untmamak lazımdırki b işin görünen tarafıdır. Öyle ise bize düşen vazife onlar gibi olmak, belalara sabretmek gerekmezmi?

Allah'Im  bizlere bir nebze olsun o sevdiğin kullarıyın sabrını ihsan ve inam eyle... (Amin) ( ücharfbeşnokta )

« Son Düzenleme: 01 Mart 2010, 20:27:43 Gönderen: mystic »
İhmal ihanete eşittir...

Tarih yazılırken okunmaz, yazıldıktan sonra okunur...

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Sabır Ya Sabır
« Yanıtla #1 : 01 Mart 2010, 12:55:40 »
Duâda Dikkat Edilmesi Gereken Bir Husus

"Büyükler, "Yâ Rabbî, bizi tahammül edemeyeceğimiz imtihana tâbi tutma" diye duâ ederler de, "Bizi imtihana sokma" demezler.
Zira imtihanda terfî-i derece var. Siz, "Yâ Rabbî, ben imtihan ehli değilim, beni imtihan etme, Habîbin iltimâsı ile, bizi bu âlemden imtihansız olarak göçür" diye dua edersiniz. "Allah imtihan ediyor" gibi sözleri aslâ konuşmamalı. Zira kim imtihan verebilir?"

Ebu'l-Faruk (k.s.)