İstanbul Aşıkları

Başlatan yusufum, 19 Ekim 2005, 01:22:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

yusufum

Hz. Abdullah El- Hudri
Ayvansaray ile Eğrikapı arasındaki surların iç tarafında, İvaz Efendi Camii yakınında, Karabaş Mahallesi’nde, Kandilli Türbe Sokağı’nın sonunda yer almaktadır.

Hz. Abdullah El- Hudri’nin İslam ordularıyla İstanbul kuşatmasına katıldığı ve Eyyub Sultan ile birlikte savaştığı bilinir. Bu türbe uzun yıllar “Kandilli  Türbe” adıyla da anılmış ve bulunduğu sokak da bu adı almıştır.

Sultan I. Mahmud’un kızı Saliha Sultan ile Tophane Müşiri Halil Rıfat Paşa’nın 1833 senesindeki düğünlerine davet edilen tarikat şeyhleri arasında “Abdullah el- Hudri türbedarı Ahmed Efendi”nin bulunduğu, katılımcılar listesinde kaydedilmektedir. Buna göre yapının bir türbe-tekke statüsünde olduğu anlaşılmaktadır.

Türbe bugünkü şekliyle, üstü açık, kagir duvarlar ve iç alanın merkezinde yer alan bir kabirden oluşmaktadır. Türbenin içinde iki tane servi ağacı, kabirde kitabesiz süslemeli şahide ve ayaktaşı bulunmaktadır. Kapının üstünde bulunan sülüs hatlı kitabe şöyledir:

“ Ashab-ı güzin’den Abdullah el- Hudri radiyAllahu anh – Sene 46 tarih-i hicret”
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

yusufum

Hz. Abdüssadık Amir b. Ubade b. Same
Hz. Amir, Eğrikapı suru ve kapısının dışında, Edirnekapı’dan, sur dibinden, Eyüp’e inen yolun sağındaki mezarlık içinde açık bir türbede medfundur. İlk kuşatma sırasında şehit olduğu rivayet edilmektedir.

Üstü açık olan türbenin etrafı beton direklerle çevrilmiştir. İki beton direğin arası pencere aralıklı olup demir parmaklıkla örülmüştür. Şahide kitabesinin üzeri, diğer sahabe kabir taşları gibi kötü bir yağlı, yeşil boya ile boyanmıştır. Daha önce varlığı resimlerden anlaşılan iki adet ağaç kesilmiş, geriye sadece kökleri kalmıştır. Başucu taşı çatlamış ve yazılar yıpranmıştır.
Türbenin içinde bulunan kabir şahidesi üzerindeki kitabede şu ifadeler yer almaktadır:

“Hüve’l Hayyü’l- Baki
Haza’l-merkadü’ş-şerif
min ashabi’l-kiram
Abdü’s- Sadık Amir
bin Ubade bin Same
radıyAllahu teala anhu
ve nefeana’llahu bi- şefaatihi
tarih-i tamir 1205 Muharrem gurre”

Türbenin ayak ucunda Reisülhattatin Eğrikapılı Rasim Efendi’nin kabri bulunmaktadır. Türbenin içinde yer aldığı ve aradan geçen yolun üstündeki hazirede daha pek çok Osmanlı devlet adamı medfundur.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

yusufum

Hz. Şu’be
Hz. Şu’be kabri Fatih İlçesi’nde, Eğrikapı, Avcıbey Mahallesi, Şişehane Caddesi’nde, 35 numaralı evin bahçesinde, açık türbe şeklindedir. Kabrin içinde, ayak tarafında, mezarın tarihine şahadet ettiği hissini uyandıran iki ağaç vardır.

Hz. Şu’be kabrinin Fatih döneminde tespit edilmiş olabileceği muhtemeldir. Latin harfleriyle yazılan kitabede ismin “Şa’be” şeklinde kaydedilmesi yanlıştır.

Kaynakların verdiği bilgiye göre, Müslümanlar, uzun kuşatmalar sırasında, Bizans kralıyla anlaşarak şehirde gezme izni almışlardı. Bu izne dayanarak İstanbul içlerine girmişler, şehirde gezmişler, Ayasofya’da namaz kılmışlardı. Fakat geri dönerken bir grup Bizanslı verilen söze aykırı davranarak Müslümanlara saldırdı. Çıkan çarpışmada Müslümanlar şehit edildi. Hz. Şu’be’nin de bu çarpışmalar sırasında şehit edildiği ihtimal dahilindedir.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

yusufum

Bayram


Gelin de bayramı Fatih’te seyredin, zira
Hayale, hatıra sığmaz o herc ü merc-i safa,
Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan
Tutun da, ta dedemiz demlerinden arta kalan,
Asırlar ölçüsü boy boy asalı nesle kadar,
Büyük küçük bütün efrad-ı belde, hepsi de var!
Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,


....................................................Mehmet Akif.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

Vuslat Yolcusu

gönül isterdiki yavru vatanda güzel bayramimizi mubarek yerlerde gecirmek ama gurbet 31 senemizi yedi?  :cry:
yavru vatanin kiymatini bilin,

ihvan

bir başkasın.istanbulum.bir başka.gülenini bırak.ağlayanıda bahtiyar..selam aşıkların