Gönderen Konu: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler  (Okunma sayısı 65656 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #60 : 21 Ekim 2008, 13:19:37 »

19.yüzyılda Almanya'nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.

Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı.
O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.

Mektupta söyle demektedir:
Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı,İslamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın.

Askergönderin.Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın." Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve cevabi bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır.

Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar: "Fransızlarkorkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın.Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir."

Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar.Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar.

Ertesi gün, karşıdan gelen haber,Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur:
Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar.

Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."Bu olay, Mülhaymlıların gönüllerinde taht kurmuştur.

Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar.Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar. Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadır.
« Son Düzenleme: 21 Ekim 2008, 15:12:52 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı Eymen

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 313
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #61 : 23 Ekim 2008, 22:25:41 »
Keçecizâde İzzet Mollanın oğlu Fuad Paşa, babasından aldığı şâir tabiatı ve laubali davranışlarıyla Bâb-ı Âli terbiyesini nefsinde birleştirmiş kimselerdendi. Nüktedan, hazırcevaptı. Fransızcayı ana dili gibi bilirdi. Herkesle çok serbest konuşurdu. Hatta birtakım halli zor meseleleri, müşkil durumlan, şakaya getirip, hoşa gidecek sözlerle istediği şekilde bitirmesiyle de meşhurdu.

Nafiz Paşa, bir gün Sultan Abdülmecîd Han'a Fuad Paşanın frenk sahtiyanından (bir çeşit deri) yüz elli kuruşa potin giydiğini anlatarak, müsrif davranışından dolayı şikâyet etmiş. Pâdişâh da, sonradan bu sözleri, yerini getirip Fuad Paşaya anlatmış. Fuad Paşa pâdişâhın sözlerine şu cevabı vermiş: "Evet efendimiz! Kullarınızın izzet-i nefsi olduğundan frenk sahtiyanından yüz elli kuruşa potin giyerim. Nafiz Paşa kulunuz ise, izzet-i nefisten mahrum olduğu için Kayseri sahtiyanından otuz kuruşa mest giyer. Fakat saye-i şahanenizde ikimiz de aynı maaşı alıyoruz. Nafiz Paşa kulunuz otuz kuruşluk mes giydiği için, aldığı maaşın yarısını olsun devlet hazinesine bırakıp, bağışlamıyor!"





Tarihi hakikatler-1  (Çamlıca Basım Yayın)
Zaman bir kılıçtır; sen onu kesmezsen, o seni keser.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #62 : 15 Ocak 2009, 21:52:48 »
Sultan İkinci Abdülhamid Hân rahmetullâhi aleyh hâtıralarında şöyle anlatır:

“Amcam Sultan Abdülaziz’in Ziver Bey isimli, kendisine çok sâdık görünen ve böylece büyük ölçüde itimâdını kazanmış olan bir başmâbeyincisi vardı.

Ziver Bey, Sultan Abdülaziz’den hesapsız iyilik ve ihsan görmüştü. Böyle iken bir gece Veliahd Murad Efendi’nin Kurbağalıdere’deki köşküne geldi. Biz de orada idik ve onun hünkâr tarafından bir iş için gönderilmiş olduğunu sandık. Bunun için de odadan çıkmak istedik.

Murad Efendi, bizden gizli bir şey olmadığını söyleyerek Ziver Bey’i içeri aldı ve,

— Anlat bakalım Ziver Bey... Ne var ne yok!?.. Bizim amca bugün neler yaptı? diye sordu.

Ziver Bey bunun üzerine velînimeti aleyhine bizleri çok üzen şeyler anlattı. Onun bu nankörlüğü ibret verici idi. Çok yazık ki sarayımızda ve dünyada böyle insanlar vardır. Bundan ibret almalı ve kimseye itimat etmemeli...”

(Hayat Tarih Mecmuas›, Ekim 1974. c. II, sayı: 10, s. 87)

Sultan Abdülhamid Hân’ın bahsettiği Ziver Bey’in adı, bugün İstanbul’un Anadolu yakasında bir semtte... Ama benzerleri, her yerde yaşamaktadır.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #63 : 17 Ocak 2009, 22:36:25 »
Yer: Paris ve Alman işgali altındaki Fransa... Yıl: 1940...

Ayşe Hanımefendi Paris’te küçük bir apartman dairesinde ömür tüketmektedir. Bir Alman subayı apartman dairesine gelir ve oranın sâkinlerinin hüviyetlerini kontrol eder.

Subay pasoporta bakar:
— Siz Sultan Abdülhamid’in kızı mısınız? sualini sorar.
— Evet, cevabını alınca, esas duruşa geçer ve şunları söyler:
— Merhum pederiniz Kayzerimiz’in en yakın dostu idi. Emirlerinizi bekliyorum.

Muhâtabın hiç bir ricası olmayınca, Alman subayı cebinden fazladan çıkarttığı yiyecek karnelerini verir. Ayşe Hanımefendi, ertesi gün karneleri komşulara dağıtır.

(Kendi hâtıratından)

Çevrimdışı Eymen

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 313
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #64 : 31 Ocak 2009, 11:53:51 »
Sultan İkinci Mahmûd Han'ın  (1808-1839) elmaslarla süslü bir şemsiyesi vardı. Bir deniz seyahati sırasında slivri açıklarında denize düşmüştü. Bu şemsiyenin hâlâ silivri açıklarında denizin dibinde olduğu söylenir.

Tarihi hakikatler-1  (Çamlıca Basım Yayın)
Zaman bir kılıçtır; sen onu kesmezsen, o seni keser.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #65 : 01 Mart 2009, 13:31:16 »
Pek mühim bir mevkie sahip olan Silistre şehrimiz 1854'de Ruslar tarafından muhasara edilmişti. Kale kumandanı Musa Paşa büyük bir cesaretle, yüzbinlik Rus ordusuna onbeşbin kişilik kuvvetiyle Allah'a tevekkül ederek bir huruc harekatı yapmış ve Rus kuvvetlerini perişan etmiş, bu zafer üzerine Padişah kendisine müşirlik rütbesi vermişti. Fakat Musa Paşa;

- Ben müşirlik rütbesi değil, şehidlik rütbesi isterim, demiş ve şehid oluncaya kadar Allah yolunda cihad etmiştir.

Fazilet

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #66 : 09 Nisan 2009, 16:21:26 »
En güçsüz ve buhranlı zamanlardan bir dönem yaşanmaktadır.
Allah (cc) Rasulü nü (asv) tahkir ve tezyif eden bir tiyatro Fransa da sahnelenmek istenmektedir.
Sultan Abdulhamid devletler platformunda son derece tepki gösterir..
Volter’in “Muhammed yahut Taassub” adlı piyesin sahneye konmamasını,aksi halde bunun bir siyasi mesele yapılacağını elçilik vasıtasıyla  Fransız hükümetine bildirir.
Fransa piyesi kaldırır.   
Ancak aynı  oyun İngiltere de sahnelenmek istenir.
Sultan Abdulhamid han hz leri   aynı şekilde ,İngiltere’ye de ültimatom gönderir.
İngiltere hükümeti biletlerin satıldığını,müdahalenin fikir hürriyetini  kısıtlayacağını bildirir.
Ne var ki Sultan ABDULHAMİD HAN HZ.leri.ikinci bir ültimatom gönderir.
“MÜSLÜMANLARIN HALİFESİ OLARAK ,İNGİLİZLER  PEYGAMBERİMİZİ AŞAĞILAYICI BİR HAREKET İÇİNDEDİR.”Diye İslam  Alemine bildiri göndereceğim ve “Büyük CİHAD ilan edeceğim”der. 
İngilizler çaresiz tiyatroyu kaldırırlar.




Kaynak;Osmanlıda peygamber sevgisi.ziya demirel
« Son Düzenleme: 09 Nisan 2009, 16:55:01 Gönderen: moderatör »

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #67 : 10 Nisan 2009, 13:08:05 »
II.BAYEZİD’İN Allah (cc) RESULÜNE HEDİYESİ (asv)


Osmanlı’ veli padişahlarındandır
Sultan Fatih’in oğlu
Yavuz sultan selim’in babasıdır.

“kapının gedası duru ADLİ onu reddetme
Kona muhabbeti âlin delil-i a deldir.”
Kapının dilencisi olan adli durur.onu reddetme diye hat yazmıştır.
        II.BAYEZİD kendisiyle çok iyi dost olan hak dostu Baba Yusuf’u Hacc’a uğurlamak için ayağına kadar gider.ona bir miktar altın teslim eder.
“Bu,elimle çalışarak kazandığım helal  kazançtır.bu altınları Ravza-i Tahire’nin kandilleri için harca”der ve ekler Allah Resülü’nun huzuruna varınca”Ey Allah’ın Resulü ,günahkar kul Beyazid’in  sana selamı var…bu altınları türbenin kandillerine  yağ alınması için gönderdi.Kabul  buyurursanız.”der
   Baba Yusuf göz yaşları içinde Allah (cc)Resülü’ne  arzı iletir.”günahkar kulun Bayezıd’in  sana selamı var..bu altınları türbenin kandillerine yağ alınması için gönderdi.kabul buyurursanız.der
   Mescid-i Nebevi’nin kandillerinin  yağı uzunca bir müddet bu altınlarla alınır.II.Bayezid kendi eli ile yaptığı el işlemelerini pazarda gizlice sattırarak biriktirmiştir
KAYNAK:Osmanlıda peygamber sevgisi(asv)
« Son Düzenleme: 10 Nisan 2009, 13:24:20 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #68 : 13 Nisan 2009, 17:28:56 »
Sultan İkinci Mehmed Han, yedinci Osmanlı padişahıdır. Dünya tarihinin en büyük devlet adamlarından olan Fatih Sultan Mehmed Han, Sultan ikinci Murad Han'ın oğlu olup, Hüma Hatun'dan, 1429 senesinde Edirne'deki Eski Saray'da dünyaya geldi.

Fatih Sultan Mehmed Han'ın doğduğu sene yeryüzünde fevkalade haller meydana gelmişti. Büyük bir kuyruklu yıldız doğdu ve istanbul'un bir ucundan diğer bir ucuna kadar uzanmış gibi seyredildi. Hayvanlar ikiz yavruladılar. Tarlalardaki hububat taneleri çok iri, bağ ve bahçeler meyve bolluğuna gark oldu.

(Osmanlı Tarihi)

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #69 : 15 Nisan 2009, 15:47:36 »
İstanbul kuşatmasından bir yıl önce Fatih Sultan Mehmed ,Boğaziçi kıyılarında bir keşif yaptırdı.
   Boğazın en dar yerini tespit ettirdikten sonra hisarın yapılacağı yeri bizzat işaret etti.Hassa mimarlarıyla birlikte yapının ana planlarını bizzat hazırladı.   15 Nisan 1452 Günü( bugün) hisarın inşaatına başlandı.İlk baharda inşaatına başlanan hisar,yaz bitmeden 31 Ağustos günü ,yani 4 ay 16 günde tamamlanmıştı.
   Bu kadar kısa sürede meydana gelen büyük eser karşısında dost ve düşman hayranlığını gizleyememiş,Bizans ise başına nelerin geleceğini iyice anlamıştı.
   Asıl dikkat çeken nokta ise hisarın planında gizliydi.Hisar,yukarıdan bütünüyle seyredildiği zaman  Arapça MUHAMMED  isminin okunuşu veriliyordu.Fatih hz leri  İstanbul’a ilk mührünü Peygamber efendimize (s.a.v)Hürmeten onun adını KALE ile yazmak suretiyle vermiştir.
   Ecdada layık olan kullarından eylesin Mevlamız.(ihvan)    KAYNAK:Osmanlıda peygamber sevgisi(asv)[/b]
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2009, 15:59:39 Gönderen: fatihan »

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #70 : 15 Nisan 2009, 15:55:38 »
Alıntı
Ecdada layık olan kullarından eylesin Mevlamız
amin
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2009, 16:00:48 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı ene dost

  • yazar
  • ****
  • İleti: 594
  • 'Araz'
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #71 : 15 Nisan 2009, 15:57:44 »
Ne kadar incelikli bi düşüncedir bu böyle...
Hak teala rahmet eylesin mekanları cennet olsun.
Güzel bi bilgiydi emeğinize sağlık...
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2009, 16:01:07 Gönderen: Tuğra »
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

Çevrimdışı duanur

  • duanur
  • aktif okur
  • **
  • İleti: 169
  • GÜNEŞİN NE İSE DÜNYAN ONUN ETRAFIDA DÖNER...
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #72 : 15 Nisan 2009, 16:12:18 »
Alıntı
Ecdada layık olan kullarından eylesin Mevlamız
Amin
NE EDERSİN KENDİNE EDERSİN KENDİ KENDİNE...

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Târihten Hakîkatler ve İbretli Sahifeler
« Yanıtla #73 : 15 Nisan 2009, 16:49:47 »
teşekkür ederim

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Yavuz Sultan Selim'in Tevazuu
« Yanıtla #74 : 19 Mayıs 2009, 18:34:04 »
Büyük cihangir Yavuz Sultan Selim'in günde üç saat uyku uyuyup tahta kaşıkla tek çeşit yemek yediğini; herhangi bir saray halkından ayırt edilemeyecek kadar sade giyindiğini ve bunun sebebini soranlara:

"Vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri padişahlarına saygıdan gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? Bizim padişahımız (Allah'ü Teala) vücudun dışına değil, içindeki cevhere (imana) bakar" diye veciz bir cevap verdiğini biliyor musunuz?

Hilmi Aygün
Yedikıta Dergisi