Selamun Aleyküm,

Soru sudur: Yurtdisinda bir yabanci süpermarketten dana, tavuk veya herhangi bir helal olan hayvanin etini alip yemenin hükmü nedir?

Normalinde biz marketten et alip yemeyiz, kendimiz keseriz. Fakat Arap Kardeslerimiz Süpermarketten et alip üzerine besmeliyi üfleyerek yerler, ve bunda bir problem yok derler, hatta Peygamber efendimiz de böyle yapti, bunun üzerine hadis var, Peygamber efendimiz Eti cok severdi ve biryere gittigi zaman önüne yenilmesi helal olan hayvan gelince onu yerdi, ve nasil kesdigini falan sormazdi, hatta bir sefer önüne At Eti geldi, onuda yedi derler. Ve, sizin yaptiginiz yanlis, burada kardes kardeseyiz, elbette yedigimize dikkat ediyoruz, siz niye bizim yedigimizden yemessiniz, niye bizi disliyorsunuz bizim hepimiz müslüman degilmiyiz, niye üzerinde helal yazan eti bile yemiyorsunuz, bir müslüman kardesinize de mi güvenmiyorsunuz, niye fitne ve süphe cikartiyorsunuz diyorlar.

Aslinda bu hususta cok dikkatliyim, tanimadigim yerde bile etin helal olup olmadigini sorarim. Fakat yaptigim arastirmalara göre bu davranisin dogru olup olmadigini düsünüyorum.

Bu sitede ->  http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1344 bu hükmü buldum:
"Ehl-i kitabın kestikleri hayvan, temiz kabul edilir. Bir hayvanı kitapsız kâfirlerin kestiği kesin olarak bilinmezse, o hayvanın etini yemek tenzihen mekruh olur."
ve bunun tenzihen Mekruh olmasi Imami Yusufa göre diye okuduydum biryerde, fakat tam olarak bilmiyorum.

slm.

Kesimde sartlar vardir, fakat bu sartlar Müslümanlar icindir (eger öyle degilse lütfen Kaynaklari verin). Ehli Kitabin Kesmesi tabiki cok farklidir, mesela bizim bildigimiz besmeleyi cekmezler, fakat kendilerine göre besmeleyin manasina benzeyen dualar okurlar.

Mesela Yahudiler kesim mevzuunda cok cok titizlerdir, hatta bizden bile daha fazla dikkat ederler, hayvanin cigerinde cok az bir yapisiklik olsa bile onun etini hayvan kesilmis oldugu halde yemezler, atarlar, veya satarlar.

Ayni zamanda ehli kitabin kesip kesmedigi süphe edilen Et tenzihen (yani hafif) mekruhtur diye okudum. Yani Inanci olup olmadigini bilminmese bile yenilir diyor, ki bunlardan besmele cekip, tam islami usule göre kesmeleri zaten beklenemez.

Hadisi serif ise (Kütübü Sittede):
Ravi   :Aişe
Hadis   :Resulullah (sav)`a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?" "Siz besmele çekin, yiyin!" cevabını verdi.
HadisNo:1962

 çok teşekkür ederiz hz.Allah razi olsun 

Mücteba, fetvalar icin tesekür ededrim.

Sorunun bir kismi cevaplanmistir yani:
Süpermarketteki et eger Yahudilerden kesilmis ise, yani "Koscher" (= yahidilerin helal dedigi) olursa, ozaman ister darülharb olsun, ister seriat uygulanan bir ülke olsun onu yemek helaldir.

Ancak merak ettigim bir sey var: Bu fetva darül Harbdada gecerlimidir veya islami devletler icin mi verilmistir? ve darül harb de yeme ve icmede özel husularda varmidir?

Açılanan şekildeki kesimin yenmesi şer'an yani dini açıdan caizdir. Ancak daha iyisi, daha temizi ve şüphesizi varken yani Bir Müslümanın kestiği kurbanın eti varken; kesimi gözümüzle görmediğimiz ehli kitabın usulune uygun kestiği kabulüne dayanan üzerinde şüphelerin olduğu bir eti seçmeyiz.
Hiçbirimiz ehlisünnet alimlerinin helal dediklerine haram diyemez. Olay dini hassasiyetle ilgilidir. Fetva-takva, ruhsat-azimet olayıdır.

Yenilen şeylerin ve alınan gıdaların, insanın maddi vücut yapısında olduğu gibi, manen ilerlemesinde de çok büyük te’siri vardır.
Hak Teala(c.c) şöyle buyurur:
“Ey Rasüller! Temiz ve helal olan şeylerden yiyin ve salih amel işleyin.”
“Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin en temiz olanlarından yiyin. ”
Helal ve temiz yiyen insanların uzuvlarında hayırlar, faziletler ve güzellikler meydana gelir. Helal ve temiz yiyenin bünyesi sağlam, karakteri güçlü, kalbi huzurlu, ibadeti güzel ve duası makbul olur.
Haram gıda ile beslenen uzuvlar, bir fesat makinesi gibi şerre çalışırlar. Haram yiyenlerin uzuvlarında günah ve kötülükler ortaya çıkar. Bu durum kişinin sulbünden meydana gelecek olan çoluk çocuğuna dahi sirayet eder.
Benzin ile işleyecek şekilde imal edilmiş bir motora diesel konulunca nasıl çalışması aksarsa, helal lokma ile hayatını devam ettirecek şekilde yaratılmış olan insan vücuduna, şüpheli bir lokma girince maddi-manevi problemler birbirini takip eder.

Kalbimiz adeta vücudumuzun pusulası gibidir. Helal lokma geldikçe, o daima doğru istikameti, rıza-i ilahi, cennet ve cemali ilahi yolunu gösterir. Vücuda haram lokma girince kalbin ibresi yön değiştirir ve yanlış istikameti göstermeye başlar. Her müslümanın, gıdalarının helal ve temiz olmasına dikkat etmesi lazımdır.
Haramlardan kaçınmaya îtina göstermek icabettiği gibi şüpheli şeylerden dahi kaçınmak icabeder. Bilhassa zamanımızda o kadar çok şüpheli gıdalar var ki; Müslümanların kendilerinin yaptığı veya çok iyi bildiği kimselerin yaptığını yemelerinden başka çare yoktur.  

Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Helaller bellidir, haramlar bellidir. İkisinin arasında müştebihat (yani haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır. Bunları insanların çoğu bilmez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kimde şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur...”

Hulasa olarak; şuur ve idrak sahibi her mü’min, yediklerinin helal ve temiz olmasına, besmele ile kesilmiş veya hazırlanmış ve meşru bir şekilde te’min edilmiş, helal yollarla kazanılmış olmasına azami derecede i’tina göstermelidir.

Helal ve  temiz gıda almak, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmak bütün Mü’minler için en mühim vecibelerden biridir.



Daru'l-Harp'le alakalı sorduğunuz soruyu bilmiyorum. Bakalım hocalarımız ne diyecek.