Güzel konuşun hayatınız kurtulsun...

Başlatan Lika, 20 Mayıs 2008, 04:52:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lika

Güzel ve etkili konusmayi çogunlukla eksik tanimlar ve anlariz. Güzel konusma bir spikerin, bir tiyatro sanatçisinin, kendisine verilen metni veya düsünceyi tonlama, vurgu ve benzeri kurallara bagli kalarak canlandirmasi seklinde sanilmaktadir. Oysa bu güzel ve etkili konusmanin yalnizca bir yönünü olusturmaktadir. Sadece kulaga hos gelen duygu ve dileklerin disa vurumu konusmanin tamami degil yalnizca bir bölümüdür.




Güzel konusma bir kimsenin baskalari karsisinda, önceden planlanmamis bile olsa duygu, dilek ve düsüncelerini etkili bir biçimde anlatma becerisidir. Bu yüzden güzel konusma tipki okumada oldugu gibi, beyinden baslayarak vücudumuzdaki birçok organin birbiri ile uyum içinde çalismasi ile olusan bir yetenek, aliskanlik, beceri ve sanat olarak tanimlanabilir.



Bu işin sırrı nedir?

Öyle insanlar vardir ki; onlar konustuklari zaman soludugunuz havanin bile onlarin sayesinde oldugunu zannedersiniz. Yani; konusmalari öylesine etkilidir ki, bulunduklari her ortamda, kisa bir sürede insanlari etraflarinda halka yapmayi basarirlar ve çevreleri üzerinde kiskanilacak bir etkileri vardir.Konuya baska bir açidan bakacak olursak, bildiginiz gibi is görüsmelerinde isveren personelini ise almadan evvel bir mülakattan geçirir. Burada amaci sinirli bir sürede karsisindakini maksimum ölçüde tanimaya çalismaktir. Bu görüsmelerin sonunda bazen bir bakarsiniz sizden çok daha az özelliklere sahip birisine, o çok istediginiz isi, kaptirivermissiniz, hatta bazen hoslandiginiz kisiye bile...“Bu isin sirri nedir?” diyecek olursaniz bu cevap son derece açik; güzel konusmayi becerebilmek...Çünkü konusmak yalnizca düz bir iletisim araci degildir. Kisinin tüm duygulari yani sira tüm düsüncelerini de çevresine ulastirabildigi en etkin yoldur.

İlgiyi dagitmadan...

Güzel konusmak için Psikolog Jack Marrison Pollack'a kulak verelim:Birçogumuz, ne söyleyecegimizi düsünmekten, baskalarinin söylediklerini dogru dürüst dinlemeyiz. Eger siz onlari dikkatle dinlerseniz, onlar da sizi, ilgiyle dinler. Karsinizdakine yetenekli oldugu konuda konusma imkani verirseniz, sikintili bir sessizligi önlersiniz ve çogunlukla karsinizdaki, anlattiklarina o denli dalar ki, iki insanin konusmasina en çok engel olabilecek olan sikilganligi, unutmus olur.Konusurken, en küçük ve gereksiz; hiçbir noktayi atlamadan anlatirsaniz, karsinizdaki kisi, siz daha ana konuya gelinceye kadar sikintidan patlar ve ilgisi dagilir. Konusmaya, baslamadan durup, önce aklinizda kelimeleri seçin. Bir konudan ötekine atlamayin. Konusurken, konustugunuz kisinin yüzüne bakin, mirildanmayin.Bir sorunun akillica sorulmasiyla, karsinizdaki kisinin “açilmasina” sebep olursunuz. “Isler nasil?” ya da “ne haber?” gibi sorular gereksizdir. Fakat, “ise nasil basladiniz?” veya “sizce nasil” gibi sorular karsinizdaki kisiyi konusturur ve sizin de gerekenden fazla konusmanizi önler. Çogu kez, ne konustugunuz degil de, nasil konustugunuz önemlidir. Dostça bir tartisma konusmayi zenginlestirir, fakat sertçe sarf edilen bir söz, iki tarafin da hirsa kapilip, birbirlerinden uzaklasmalarina sebep olur. Eger biri konusurken konusmaya girmeniz gerekirse, konusmayi keserken yumusak bir cümle kullanmaniz gerekir. Çogu kez bizi sinirlendiren ve rahatsiz eden kisilerle konusmak zorunda kaliriz. Böyle durumlarda konusulan konu ile ilgilenmeye çaba harcayin. Birini hakli olarak övmek onun ilgisini kazanmak olur. Insanlara kompliman yapmayi ögrendiginiz an, sohbetiniz de daha zenginlesir.

Nelere dikkat etmeli?

Sözlü anlatimda konusmacinin önünde genis bir zaman, tekrar tekrar okuma ve düzeltme imkâni yoktur. Bu sebeple usulüne uygun etkili ve güzel bir konusma yapmak, ayni konu hakkinda yazi yazmaktan daha zordur. Güzel yazi yazan biri ayni derecede iyi bir konusmaci olmayabilir.Güzel ve etkili konusmak her ne kadar kolay bir is olmasa da yukarida siralanan konusma yanlislarindan sakinmakla, bu konuyla ilgili kaynaklari ve örnekleri incelemekle, biraz çaba ve dikkatle en azindan öncekilerden daha iyi ve basarili bir konusma yapmak mümkündür. Konusma eyleminin gerçeklestigi bir ortamda konusmaci veya dinleyici olarak bulunuyorsaniz asagidaki hususlara da dikkat etmelisiniz.



-Muhatabiniza önem verin, saygili olun ve övünmeyin. Bu ayni zamanda kisinin kendisine olan saygisinin da geregidir. Siz muhatabiniza saygi göstermezseniz o da size saygi göstermeyecektir.


-Samimî olun ve yapmacikliktan sakinin. Sözlerinizin ve tavirlarinizin birbirini desteklemesi inandiriciliginizi artiracaktir. Söylediklerinize öncelikle sizin inandiginiz her hâlinizden belli olmalidir.


-Yere, zamana, duruma, muhataba uygun bir konu seçin ve bos konusmayin. Düsündüklerinizin hepsini söylemeyin fakat söylediklerinizi düsünüp söyleyiniz. Söyleyecek sözünüz olmadigi zaman susmasini biliniz. Sözü gereksiz yere uzatmayiniz.


-Çevrenizdekilere sik sik nasihat vermeye kalkismayin. Sizin düsünceniz sorulursa usulüne uygun olarak karsilik verin.


-Konusurken kelime seçimine, bunlari dogru söylemeye ve üslûbunuza özen gösteriniz. Söz varliginizi genisletmeye çalisin. Sinirli bir dille, tekrarlanan kelimelerle konusmayin.


-Mümkün oldugu kadar saglam cümleler kurmaya çalisin. Uzun cümlelere hâkim olamiyorsaniz kisa cümleleri tercih edin.


-Sesin insanin kisiligini yansitan önemli bir unsur oldugunu unutmayiniz. Dalginlik, yorgunluk, hastalik, korkaklik, zayiflik, çekingenlik, kendini begenmislik gibi nitelikleri konusmaya yansitmamaya özen gösterin.


-Sesinizin tonunu duygu ve düsüncenizin özelligine göre ayarlayin. Tek düze ses tonuyla konusmayiniz, gerektigi yerde ses tonunuzu degistirin. Vurgulara dikkat edin.


-Konusmada jest ve mimiklerden asiriliga kaçmadan, gerektigi ölçüde söz ve düsüncenin ahengine uygun olarak yararlanin.


-Bir sunus konusmasi yapmaniz gerektigi zaman (konuyu ne kadar iyi bilirseniz bilin) mutlaka hazirlik yapin.


-Dinleyicilerinizle göz irtibatini kesmeyin. Konusma sirasinda bir noktaya, bir yere veya bir kisiye degil, dinleyicilerinizin hepsine ve her tarafa bakarak konusun.



Betül Altinbasak

turkiyegazetesi.com


Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim