Öfkenize Yenik Düşmeyin

Başlatan Tuğra, 13 Ekim 2008, 22:47:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Tuğra

Öfke, son derece insani ve doğal olmakla birlikte uygun ifade edilmeyip, kontrol altına alınmadığı takdirde yıkıcı ve sağlıksız sonuçlar verebilir.

VKV Amerikan Hastanesi psikoloğu Aslı Akkan, öfke ve öfkeyle başa çıkma yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor:

ÖFKE FARKLI BOYUTLARDA YAŞANIR

Kişi öfke uyandıran bir durum karşısında aşağıdaki boyutlarda değişim yaşar.

Düşünce: Öfke uyandıran durum karşısındaki kişinin inanç sistemi (Haksızlığa uğradığına inanmak, engellendiğini düşünmek gibi)

Davranış: Öfke uyandıran durum karşısında oluşan düşüncenin yorumlanması sonucunda ortaya çıkan hareketler (bağırmak, saldırganlık, ağlamak...)

Fizyolojik: Öfke uyandıran durumun yorumlanması sırasında yaşanan fizyolojik belirtiler (kalp atışlarının hızlanması, kızarma, ateş basması.)

Duygu: Öfke uyandıran durumun yol açtığı duygulanım (üzüntü, kızgınlık, isteksizlik, hayalkırıklığı vs.)

İletişim: Öfkeyi çevreyle paylaşma şekli (sözlü veya sözsüz iletişim şekilleri)

ÖFKE DEĞİŞİK SORUNLARA YOL AÇABİLİR

Kontrol altına alınamayan veya başa çıkılmayıp bastırılan öfkenin (öfkenin bastırılması/içe atılması öfkeyle başa çıkmak değildir) yol açabileceği sorunlar şu başlıklar altında toplanabilir:

Fizyolojik Problemler: Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, baş ağrısı, kas ağrıları, nefes darlığı, kan şekeri problemleri, gastrointestinal (mide - bağırsak) problemleri, dermatolojik (cilt hastalıkları) problemleri, duygulanım bozuklukları (depresyon gibi)

Zihinsel Problemler: Performans düşüklüğü, uyku kalitesizliği, konsantrasyon güçlüğü.

Davranışsal Problemler: Bağımlılıklar (alkol, sigara ve madde bağımlılığı), yeme alışkanlıklarıyla ilgi problemler (aşırı yeme veya iştah kesilmesi gibi.

İlişkisel Problemler: Kişinin çevresiyle yaşayacağı sorunlar (Kavga hali, küskünlükler gibi)

ÖFKEYLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Öfkeyle baş etmenin bir tek doğru yolu yoktur. Kişinin kendi kişiliğine, hayat tarzına ve içinde bulunduğu duruma en uygun yöntemi seçmesi gerekir.

Öfke kontrolü 3 ana başlık altına toplanabilir. Bunlar:

1) Öfkenin oluşturduğu fiziksel belirtilerin kontrolü:

Öfke vücuda fiziksel gerginlik olarak yansır. Bu gerginliği azaltmak için kişi doğru nefes almalıdır. Gerginliği geçirecek nefes diyafram nefesi denilen nefes alındığında kişinin karnın şişmesine yol açan (göğsünün değil) nefestir. Üst üste alınacak diyafram nefesi kişinin öfkesi sonucu yaşadığı fiziksel gerginliği azaltacaktır.

Nefes egzersizi sırasında kişinin mümkünse olay yerini değiştirmesi de kişinin fiziksel ve hatta ruhsal gerginliğini azaltacaktır. Kişi ayrıca bir uzman yardımıyla öğrenebileceği bedenindeki temel kas gruplarının rahatlamasını sağlayacak sistematik relaksasyon (gevşeme) tekniğini de kullanabilir.

2) Öfke oluşturan olayın yorumlanması ve o olay hakkındaki düşüncenin kontrolü:

Öfkenin sonucu ortay çıkan kızgınlık, isyan gibi duygular aslında kişinin yaşadığı öfke yaratan olay karşısında yaptığı yorumlar ve düşünce sistemiyle ilişkilidir. Herkes aynı olay karşısında aynı düşüncelere sahip olmadığından aynı tepkileri vermez ve aynı duygulanımları yaşamaz. Kişinin bu tip durumlarda ortaya çıkarttığı düşünce kalıplarını fark etmesi, bunların çarpıtılmış olup olmadığını değerlendirip, çarpıtılmış olanlarının yerine gerçekçi olanları koyması kişinin öfkesiyle başa çıkmasında çok önemli bir adımdır. Ancak düşünce kalıplarının fark edilip, değiştirilmesi sanıldığından zor olabileceğinden bunun bir uzman yardımıyla yapılması tavsiye edilir.

3) Öfke oluşturan durum karşısında kişinin vereceği tepkinin kontrolü ve çevreyle olan iletişimi:

Kişi öfkenin oluşturduğu fiziksel belirtileri kontrol altına aldığı, öfkeyi oluşturan düşünce sistemini fark ettiği halde yine de kendini haz etmediği bir durumda bulabilir.

Böyle bir olayda kişinin bunu çevresine aktarım şekli de öfke kontrolünün önemli bir parçasıdır. Kişinin kendini ifade etmesi sırasında (sözlü veya sözsüz) saldırganlık yerine atılganlığı (girişkenlik) seçmesi, bunun için de önce durup mümkün olduğunca yargısız olarak dinlemeye çalışması önerilebilir. Zaten eğer kişi kendi düşünce kalıplarını yeterince iyi irdelemişse yargılama ve taraflı bakma özelliğini mümkün olduğunca kontrol altına almış olacaktır. Bu hal ise yıkıcı ikili ilişkilerdense yapıcı olanlara dönüşecektir.

Kişi bunlara ek olarak hayatındaki günlük stresi de kontrol altına almayı sağlayan çeşitli uğraşlara yönelerek öfkesini azaltabilir. Bunun için spor yapabilir. Hobilerini devreye sokabilir. Olayla ilgili mizahi bir yön bulup, dalga geçerek olayın ehemmiyetini azaltabilir.

Kaynak: ntvmsnbc.com
〰〰〰〰🐠

Tesniye

#1
Şöyle derler, bir yerde iki akılsız varsa orada kavga çıkar. Ama içlerinden birisi akıllıysa orada kavga çıkmaz.

Belki bu sözün orjinali daha farklıdır ama ifade ettiği mana aşağı yukarı aynıdır.

Birisi öfkelendiği zaman ani olan bu davranışına karşıdaki şahıs uzunvadeli düşünmelidir. Yani o da ani bir tepki verdiği zaman belki yarım saat sonra sağlıklı düşünmeleri neticesinde ceviz kabuğunu doldurmayacak kadar komik olan bir durum yüzünden belki de yıllarca küs kalınabilir.

O yüzden benim naçizane tecrübem birisiyle tartıştığınız zaman onun gelmesini beklemeyin ilk adımı siz atın. Sıcakken, soğumamışken onu olaydan sonra ilk gördüğünüzde mutlaka konuşmayı deneyin. İLk anda bunu yapmaz ve birbirinize bir şey demezseniz küs olduğunuzu kabul etmişsiniz demektir ki o zaman tekrar konuşmak tam bir nefis tezkiyesine döner.
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
<< Lüzumsuz Konular Atlası >>

Hulûs-i kalb

bazen öyle bir an geliyor ki öfkelenmemek icin evliya olmak gerek:( ama no olursa olsun öfkelenmemeye calismak lazim tabi.yanlis hatirlamiyorsam öfke $eytandandir diye bir söz vardi!tesekkürler güzel yaziniz icin.
ISLAMI KURTARMAYA DEGIL; ISLAMLA KURTULMAYA CALISALIM...