Bazı Kötü Alışkanlıklar

Başlatan Günbatımı, 04 Aralık 2008, 13:20:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Günbatımı

Bazen farkında olmadan yaptığımız hareketler, çirkin ve uygunsuz olabilir. Bunlara dikkat etmeli, sürekli yaptıklarımız varsa mutlaka vazgeçmeye çalışmalıyız.


KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN BAZILARI:


* İsraf etmek,

* İftira etmek,

* Kibirli olmak,

* Söz taşımak,

* Cimrilik etmek,

* Kötülük etmek,

* Hediye istemek,

* Yalan söylemek,

* Kumar oynamak,

* İnat ile tartışmak,

* Çok yemin etmek,

* İyiliği başa kakmak

* İçki içip sarhoş olmak,

* Başkasına zulmetmek,

* Avret mahallini açmak,

* Sık sık ödünç istemek,

* Kötü kimseleri sevmek,

* Gizli şeyleri araştırmak,

* Bildiği sırları açıklamak,

* Kusurları açığa vurmak,

* Emanete hıyanet etmek,

* Konuşanın sözünü kesmek,

* Kendinden çok bahsetmek,

* Bekletmekten utanmamak,

* Kendini hep haklı görmek,

* Başkalarını rahatsız etmek,

* Başkalarına sert bakmak,

* Başkasının yanında gizli konuşmak,

* Konuşulanı beğenmediğini belli etmek,

* Başkasının malını izinsiz kullanmak,

* Anlatılanların sonunun beklememek,

* Başkasının kusuruyla alay etmek,

* Verdiği sözü yerine getirmemek,

* Borcunu zamanında vermemek,

* Yemekte en iyi parçaları almak,

* Acık-saçık ve argo konuşmak,

* Söyleneni bildiğini göstermek,

* Gizli şeylere kulak kabartmak,

* Ana-babaya karşı gelmek,

* Kötülüklerini ve günahlarını överek anlatmak,

* En iyi yeri seçip oturmak,

* Başkasının malını almak.





(Alıntı)
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

Tuğra

Günümüz insanlarından bir demet.
〰〰〰〰🐠

Gül_Sultan

#2
Bu maddelerden ikisi kafama takıldı, bunlara açıklık getirmek gerekir.

*Yemekte en iyi parçaları almak.


Yemekte seçmenin sünnet olduğunu okumuştum, bunu destekler bir yorumda buraya alıntı yapıyorum.

Yemek ve meyveleri seçmek sünnet midir? Peki neyi nasıl seçmeliyiz?

Rasûlullâh Efendimiz 8asv)'in yemekte aradığı başlıca özellikler, onun, helâl, temiz ve vücûda faydalı olup olmayışıdır. Yemek seçme ve yemeğe kusur bulma âdetleri ise kesinlikle yoktu.


Soruda geçen konunun kaynağını teşkil eden şu hadis-i şeriftir: Hz. İkraş anlatıyor: Resulullah (a.s.m) ile birlikte aynı tabaktan seride (ekmek üzerine et ve suyunun konulduğu bir yemek çeşidi) yiyorduk. Ben ellerimi tabağın değişik yerlerinde/kenarlarında gezdirmeye başlayınca: "Ya İkraş! Bir yerden ye, çünkü yemeğin hepsi birdir/aynıdır." buyurdu. Sonra değişik hurma türlerinin bulunduğu bir tabak önümüze kondu. Ben önümden yemeye başladım. Resulullah (a.s.m) bu kez "Ya İkraş! Dilediğin yerden yiyebilirsin, çünkü bu, bir tek çeşit değildir." buyurdu (Tirmizî, Et'ime, 41).


Bu hadiste, yemeğin bir adabı öğretiliyor. Aynı kaptan aynı yiyecek yeneceği zaman, herkesin kendi önünden yemesi en uygun olanıdır. Fakat, çeşitlilik arz eden yiyeceklerde ise, kişi farklı şeylere uzanabilir. Bu husus, bir zorunluluk değil, bir ruhsattır.


Nitekim yemek yerken, tabağın kendisine en yakın olan kenarından yenilir. Özellikle ortasından alınmaz. Çünkü yemeğin bereketi ortasındadır. Zira Hazreti Peygamberimiz (asv) şöyle buyuruyor: "Bereket yemeğin ortasına iner. Onun için kenarından yiyin, ortasından yemeyin." (Cem'ul Fevaid, 5/386; Tergıb ve Terhib, 4/356)


Normalde çorba, pilav, fasulye vesaire gibi her tarafı aynı olan yemeklerde kendi önünden yemek edep iken, meyve gibi farklı kalite ve evsafta yiyecek maddesi ihtiva eden tabaklarda sadece önden değil, seçerek yemek, edebe aykırı değildir. Yani seçerek de yenilebilir.


Eğer kişi, başaksını kendine tercih ederse -örneğin, kötü meyveleri alıp iyileri arkadaşına bıraksa-, bu nurun ala nur olur. Kur'an'da bu davranış "İsar" (başkasını kendine tercih etme) kavramıyla söz konusu edilmiş ve bu davranışı sergileyenler övülmüştür. (bk. Haşir, 59/9)

Sorularla İslamiyet

Bu yoruma göre bu madde için kesin bir şey söylemek kabili mümkün değil sanırım.


Kafama takılan ikinci madde.

*Söyleneni bildiğini göstermek.

Mesela okulda derstesin, hoca ders anlatıyor. Dersi anlatırken bildiğimizi karşı tarafa göstermeliyizki, bir dönüt vermeliyizki, karşı tarafta yani hocada dersi öğrencinin kapasitesine göre anlatsın ve kendine göre bir rota çizsin.

Başka bir örnek, arkadaş ortamında arkadaşınız bir kıssa anlatıyor sonundada mevzuyu bu kıssaya bağlayacak. Daha fazla mevzu konuşabilmek ve zamandan tasarruf için eğer arkadaşın anlatacağı kıssayı biliyorsan, bildiğini söylemekte fayda var kanısındayım.


Tabi bizim bu yazdıklarımızı çürütecek, ikna edici bir cevaba her zaman açığız.

Paylaşım için teşekkürler Günbatımı kardeşim, seçim arkadaşım. :)
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

omur

Gül_Sultan yemekteki sünneti mükemmel anlatmissin.
Peygamberimiz en güzel ahlak üzere gönderildigini beyan etmis Rabbimiz.
O halde onun sünneti en güzel olan ahlaktir. Aynen dört parmakla yemek gibi.
Kimse bu sünnetlerin ahlak disi oldugunu söyliyemez. Tamamen haklisin.
Ama meyve disindaki yemekler yazida kast edilmis olabilir.
Karsimizdakine saygimizdan dolayi önce sözünü bitirmesine izin veririz. Anlatilan malum da olsa, tekrarinda
yine fayda olur. Anlatilan günah bir sey olmadikca, zaman kaybi olmaz. Tabi bos laf ise faydasida olmaz.
Günah ise (dedikodu) gibi dinlemez ikaz ederiz. Hatta devam ederse kalkar gideriz. Buda sünnet ahlakidir.
Rabbim hepimize Allahü Tealanin ve Rasulunun ahlaki ile ahlaklanmak nasib etsin.
Amin.

Günbatımı

Alıntı yapılan: Gül_Sultan - 26 Mart 2010, 21:55:12
Tabi bizim bu yazdıklarımızı çürütecek, ikna edici bir cevaba her zaman açığız.

Çürütmek amaçlı değil ama düşüncelerimi yazma gereği duydum... :)

"Yemekte en iyi parçaları alma" maddesiyle ilgili: Duruma geniş bir açıdan bakacak olursak; yemeği servis eden biri olabilir, misafir ağırlayan ve aynı zamanda yine yemeğin dağıtımını yapan kişi olabilir, ya da ortaya konmuş bir servis tabağından alan kişi olabilir...

Yemeği servis eden kişinin (etli bir yemek düşünün), güzel parçayı kendine ayırıp, diğerlerini başkalarına dağıtması,

misafir ağırlarken de aynı şeyleri yapması hoş olmasa gerek. Hatta hiç hoş değil...

Fakat ortadaki bir meyve tabağından yeme konusunu siz çok güzel izah etmişsiniz. Sanırım buna başka örnek olarak ortadaki bir servis tabağında bulunan yine parçalanmış yiyecekler de örnek olabilir. (Börek, köfte, et vs.)


"Bildiğini söyleme": Bu da sanırım toplu bir ortamda söz konusu olursa hoş olmaz. Birisi bir şey anlatıyor diyelim... Dinleyen de sadece biz değiliz, başkaları da var. Şimdi, ben bu konuyu bildiğimi belli edersem; anlatan kişi anlatmayı kesse, diğerleri öğrenemeyecek. Anlatmaya devam etse, konsatrasyonu bozulmuş olacak. :)

En iyisi susmak olabilir...

Alıntı yapılan: Gül_Sultan - 26 Mart 2010, 21:55:12
Paylaşım için teşekkürler Günbatımı kardeşim, seçim arkadaşım. :)

Ben de dikkatiniz ve açıklamalarınız için teşekkür ederim... Her zaman kafamıza takılanları kurcalamalıyız bence...





Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana