bakış açısı...

Başlatan GEZGİN, 28 Kasım 2005, 02:59:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

GEZGİN

Dr.Paul Ruskin, öğrencilerine, yaşlanmanın psikolojik etkilerini
öğretirken onlara şu olayı okur:


> "Hasta ne konuşuyor, ne söylenenleri anlıyor.
Bazen saatlerce
anlaşılmaz şeyler geveliyor.
Zaman, yer veya kişi kavramı yok.
Sadece kendi adı söylendiğinde tepki veriyor.
Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba sarf ediyor,
ne de bakım yapılırken yardımcı
oluyor.
Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor.
Dişleri yok,yiyeceklerinin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalarından dolayı sürekli leke içinde, yürüyemiyor ve uykusu düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar da feryat figan bağırıyor."

> Bu olayı okuduktan sonra, Ruskin öğrencilerine böyle birinin bakımını
isteyip istemediklerini sorar.

> Öğrenciler bunu yapamayacaklarını söylerler. Ruskin kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapması
gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırırlar.

> Daha sonra Ruskin, hastasının fotoğrafını dolaştırmaya başlar.
Fotoğraftaki, doktorun 6 aylık kızıdır.[IMG]
Dr. Ruskin "Amerikan Tıp Birliği Dergisindeki "makalesinde, yanlış anlamanın, insana nasıl farklı bir bakış açısı kazandırdığını anlatmaktadır...---
An oluyor bir garip hisse kapılıyorum...
Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?'..........

hulefai rasidin

gezgin kardeş gerçekten farklı

peygamber efendimize bir gün sahabeden biri
_ya rasulullah  ben anneme ihtiyarlığında baktım öyleki her hizmetini yaptım, nasıl o bebekken benim altımdan bez aldı ise bende onun kinden  aynen aldım acaba hakını ödemiş oldummu deyince,....

peygamber efendimiz hayır ey kişi... zira annen bebekken senin altından zevkle aldı oysa sen tiksinerek busebeple hakını ödemiş olmazsın  buyurdu :!:  :!:
bizde gerçekten bu işi yazıdaki gibi değilde zevkle hayatın bir parçası diye yapıyoruz hiç senin yazı gibi düşünmüyoruz oysaki annemiz, babamız veyahut başka bire hasta olsa eminim istemez çook ağır bir külfet gibi gelirdi bize
dünyanın taşı yağsa başıma illa  dostun gülü öldürür  beni:(

mars

Allah razı olsun kardeşler gerçekten çok güzel tesbitler....

yusufum

Alıntı yapılan: "birhilalugruna"Allah razı olsun.Bir gün bizimde yaşlanacağımızı bilerek davranmalıyız ana-babamıza

Allah razı olsun. aynen katılıyorum
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

armonya

harikaydı... :x  :x  :x
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

racül

Evet bakis acisi olayin algilanisini degistiriyor...

Ayni hikayeyi iki degiisik acidan dinledigimizde farkli kanaatler ediniyoruz..

Mesela "giybet meclisleri"nde ayni hikayeyi iki farkli taraftan belki de ayni ifadelerle dinliyoruz, ama her iki tarafin da, dinleme aninda, %100 hakili olduguna inanioyruz.. :lol:


En iyisi giybet dinlememek...

Cocuk ile yasli arasindaki algilanimin arasindaki dehset fark.. Birisi ileriye yatirim.. Kahri cekiliyor, ilerideki getriisine binaen..

Öbürü ise,

artik kullanimdan düsmüs, tamir imkani az, getiri ihtimali en düsük düzeyde, cöpe atilmasi gereken bir eski..

Hala evin icerisinde yer kaplayip zaman ve enerji almasi göze batiyor...

Aradaki fark galiba bu...

Onun iicin galiba suna yakin bir haidsi serif olmasi lazim: "Zamani gelince ölmeyi bilmek lazim"...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

racül

Ha bir de,

Süleyman Aleyhisselama Hazreti Allah tüm peygmaberlere yaptigi gibi, ölüm vkatinin geldigini, vaktinde mi yoksa tehirli mi ölmek istedigini sorar. Süleyman Aleyhisselam da hayvanati toplar onlara danisir. Bittaib bütün mahlukat, "Efendim yarim kalan bi rcok hizmeti diniye ve dünyeviye var, henüz mescidi aksa bitmedi, su var bu var, hem sizi basimizda görmek istiyoruz, mümkün oldugu kadar uzun yasayin" diye görüs bleirtirler. Karinca söz ister:

"Efendim, vakti gelince ölmeyi bilmek lazim. Her insan kendi kusaginin degerleriyle yasar, eskiyip de yeni kusaklarin arasina düsen birisi, onlarin degerleine yabanci oldugundan korkulur ki onlarin maskarasi olur"

mealinde kanaat belirtir ve Süleyman (AS) bu görüsü begenir...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

armonya

Ölmek insanın elinde değilki.
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

racül

Uzun ömür dilememek elimizde...
Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

armonya

Sana katılmıyorum her şeyde bir hayır vardır Allah ömründe hayırlısını versin belki o şekilde bir ömür  hayırlıdır dünyada günahlarını döküyordur ..
Hayır ve şerrin nerde olduğu bilinmez size hayır görünen şer şer görünende hayır olabilir..
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

Mstfx67

BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

yusufum

Dr.Paul Ruskin, öğrencilerine, yaşlanmanın psikolojik etkilerini
öğretirken onlara şu olayı okur:
> "Hasta ne konuşuyor, ne söylenenleri anlıyo





Sokak ortasında üç kişinin yapmış olduğu bir kavgayı,on kişinin izlediğini düşünün .
kavga bittiğinde bu on kişiden on ayrı yorum ve anlatım dinlersiniz.Aslında ortadaki görünen hakikat birdir.

Demek istediğim şudur ki:Kainatı nasıl algılrsanız siziniçin kainat derçeği odur.Görebildiğiniz kadar ,bilebildiğiniz kadar ,algılaya bildiğiniz kadar kainat geniş ve güzeldir.

Yukarıda anlatılan olayın gerçeği ,öğrencilere sonunda gösterilmese idi ,öğrenciler için gerçek, yaşlı ve hasta birinin durumu  olacaktı.Ama asıl gerçek farklıdır veya daha başkadır.yani neyi nasıl algılamışsan senin için gerçek odur.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT

GEZGİN

Alıntı yapılan: "pamfilya"Uzun ömür dilememek elimizde...

bence dilenen uzun ömür yerine
doya doya içimize sindire sindire
HAKKINI VEREREK(inşAllah) yaşamayı dilemek daha önemli...
mesela insanın öleceği zaman belirlidir...ama uzun ömür dilemek süre ya da anı uzatmasa da
yaşanılan şeyleri arttırmak sureti ile bize uzun gelecek bir yaşam sağlayabilir...
önemli olan sürece uzun yaşamak değil....dolu dolu yaşamaktır...diyorum ben.... :wink:

( bilmem dolu dolu yaşamak derken günümüz zamanesinin yaşantısını kastetmediğimi belirtmeme gerek var mı???)
An oluyor bir garip hisse kapılıyorum...
Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?'..........

müteallim

Alıntı yapılan: "GEZGİN"[önemli olan sürece uzun yaşamak değil....dolu dolu yaşamaktır...diyorum ben.... :wink:

( bilmem dolu dolu yaşamak derken günümüz zamanesinin yaşantısını kastetmediğimi belirtmeme gerek var mı???)

Evet dolu dolu yasamak rabbimiza kul olarak vazifesini yapmis bir kul olarak yasamak.uzun ömür yerine hayirli ömür desek acaba yanlis olurmu.?

Allahin dinine hizmetle gecmeyen bir ömrü ister cöpe at ister kanala. Merhum K.G.Abi
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

yusufum

En güzel yaşam (ömür):Son nefeste İman ın nasib olduğu ömürdür bence.

Yüce Mevlam son nefesinde İman ile kabre giren kullarından eylesin.
ANA HAKİKAT'İ ANLAT