Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Ahirzaman Hadisleri

Başlatan sıddık-birgüvi, 15 Şubat 2006, 03:41:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

sıddık-birgüvi

Ahirzaman Hadisleri
Suat Arusan


• İnsanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaşacaktır.

• Birçok kişi, az bir dünyalık karşılığında dinini feda edecek.


• Kazanç, belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecek.


• Kabirler süslenecek ve Kur'an, kazanç getiren bir meta hâline gelecek...


• Fitne her eve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler.


• Kur’an’dan bir resim, İslâm'dan bir isim, Müslüman'dan bir cisim kalacak.


• Üç şey çok kıymetlenecek; Helâl para, kendisiyle amel edilen sünnet ve candan bir dost.


• Ecnebiler çoğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.


• Sonradan gelen nesiller, önceden gelenlere sövüp sayacaklar.


• Mihnet, belâ, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunları önleyemeyecek.


• Bir Müslüman, koyundan daha âciz olacak, hor ve hakîr görülecek.


• İlim azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak, adam öldürmek, hafif bir suç sayılacak.


• Hilesiz iş yapılamayacak, tacirler ve yazarlar artacak kalem bollaşacak.


• Kişi, elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.


• Akrabalık bağlan kopacak ve selâm, sadece tanıdık olanlara verilecek.


• Zenginler ticaret için, hafızlar riya ve gösteriş için hacca gidecekler.


• Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olacak çocukları terbiye, köpekleri terbiyeden daha zor olacak.


• İnsanlar, kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacaklar ve iyiliği emretmeyecekler.


• Minareler çoğalacak, camiler süslenip ziynetlenecek (kilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek.


• Hâinlere emin, emin olanlara hâin denilecek ve “şurada emin bir insan vardır” denilecek kadar emin insan sayısı azalacak.


• Kişiye, şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak. Görünüşte dost fakat esasında düşman insan sayısı artacak, sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak, amir ve memur çok, doğru iş yapan az olacak.


• Yıldızlar (fal) doğrulanacak ve kader yalanlanacak.


• Allahü Teâlâ (C.C.) apaçık inkâr edilecek.


• Âlicenaplık, izzet-ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığında satılır hâle gelecek.


• Cemaatin inancı zayıf, ibadeti taklit olacak, hafızlar çok, ama âlim bulunmayacak.


• Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekât ağır bir borç olarak kabul edilecek.


• Dinden gayrı hususlar için öğrenim yapılacak.


• Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da erkeklere benzetecekler.


• Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alâkalar kuracak.


• Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek.


• Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak.


• Kadınlar, saçları deve hörgücü gibi, sokaklarda dolaşacaklar.


• Haram işlemeyi kolaylaştıran imkânlar artacak, gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler.


• İmanı kalpte tutmak, kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak, kişi gece mü'min yatacak, sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.


• Dünya işlerine dalınıp âhiret unutulacak, Allah'ın kitabıyla hükmetmek, ayıp sayılacak.


• Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.


• Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak. (Kürk, manto ve benzeri...)


• Sabah giyilen elbise başka, akşam giyilen elbise başka olacak. Önünüze yemeklerden birisi gelip diğeri gidecek ve Kabe'nin örtüldüğü gibi, evlerinizin duvarları halılarla süslenecek.


• Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler.


• Dedikodu, yaygın bir hâl alacak.


• Herkes “kazanamadığından ve geçinemediğinden” şikâyetçi olacak.


• Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak, ani ölümler sık görülecek.


• Mal çoğalıp sel gibi akacak, mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekâr olacak.

• Kişi, karısına itaat edip anasına âsi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.


• Gönüller birbirini sevmez olacak, dinde ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirecek, kardeşler bile dinde ve mezhebde ihtilâf edecekler.


• İmar edilen şeyler harap edilecek, harap olanlar ise imar edilecek.


• Fâsıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitab edecekler.


• Arap arazisinin çölleri, nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak.


• Köylüler şehirlere akın edecek ve ne idüğü belirsiz deve çobanları, bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar.

• Zaman kısalacak. Bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün gibi geçecek, bir günün geçmesi ise bir yaprağın yanması kadar çabuklaşacak, hiçbir şeyde bereket kalmayacak.



KAYNAKLAR:

1- Riyâzüs-Salihîn, İmam Nevevi, Terc: Mehmed Emre.

2- Tezkiret-ül-Kurtubî, imam Şaranî.

3- Kıyamet Alâmetleri Râmuz el-

Ehadis'ten Dersler, ist. 1983

4- Kitab ül-Keşf, Celâleddin-i Suyutî, El yazma eser Süleymaniye Kütüphanesi.

5- Kıyamet Alâmetleri, Muhammet! el-Hüseyni, Terc: Naim Erdoğan.

senataner

Bu bölümde değerli bir çalışma olduğuna kanaat getirdiğim ve okunmasını elzem gördüğüm araştırmacı yazar Musa Yusuf'un Pamuk Yayıncılık'tan yayımlanan "Mehdilik ve Altınçağ" isimli çalışmasında lüzumlu gördüğüm yerleri okuyucunun faydasına aynen iktibas ettim.


MEHDİ'NİN ÇIKIŞ ALAMETLERİ

Mehdi'nin çıkış alametleri ile ilgili Peygamber Efendimiz'in pek çok hadisi bulunmaktadır. Bu hadisler birçok büyük İslam aliminin kitaplarında bizlere nakledilmiştir. Bu bölümde söz konusu hadislerin günümüzle olan bağlantıları incelenecektir. Bu hadislerin, içinde bulunduğumuz dönemin ortam ve şartlarını açıkça tarif ettiklerini ve çok yakın geçmişte arka arkaya gerçekleşen bazı kritik olayları mucizevi bir biçimde haber verdiklerini göreceğiz.

Daha önceki bölümlerde de belirttiğimiz gibi gerek Mehdi'nin çıkışı, gerekse kıyamet alametleri ile ilgili hadislerin art arda gerçekleşmeleri belirli bir döneme işaret etmektedir. Ve tüm alametlerin hicri 14. yüzyıl başından (1979-1980) itibaren sırayla ortaya çıkmaları, içinde bulunduğumuz dönemin Mehdi'nin yeryüzünde bulunuş yılları olduğunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. (En doğrusunu Allah bilir)

Şimdi hadislerde bildirilen Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerini ana maddeler halinde inceleyelim.

1) FİTNELERİN ÇOĞALMASI

2) HARAMLARIN HELAL SAYILMASI

3) Allah'IN AÇIKÇA İNKAR EDİLMESİ

4) MÜSLÜMANLARA BASKININ ARTMASI

5) DÜNYANIN HER YERİNİ KARIŞIKLIK VE KARGAŞANIN SARMASI

6) İRAN-IRAK SAVAŞI

7) AFGANİSTAN'IN İŞGALİ

8) FIRAT'IN SUYUNUN KESİLMESİ

9) RAMAZAN'DA AY VE GÜNEŞ TUTULMALARI

10) KUYRUKLU YILDIZIN DOĞMASI

11) KABE BASKINI VE KABE'DE KAN AKITILMASI

12) DOĞU TARAFINDAN BİR ATEŞİN GÖRÜLMESİ

13) BÜYÜK VE HAYRET VERİCİ ŞEYLERİN MEYDANA GELMESİ

14) GÜNEŞTEN BİR ALAMETİN BELİRMESİ

15) BÜYÜK ŞEHİRLERİN YOK OLMASI

16) DEPREMLERİN ÇOĞALMASI

17) BİR KÖYÜN YOK OLMASI


1) Fitnelerin Çoğalması

Fitne kelimesi, insanların din konusundaki imtihanlarının şiddetlendiği olayları, ortam ve şartları tarif eder. İnsanların yaşam şartlarının güçleştiği, Allah'ın ve dinin çeşitli şekillerde yalanlanarak insanların imanlarının zayıflatılmaya, yok edilmeye çalışıldığı şiddetli imtihan ortamları dini terminolojide fitne ortamı olarak tanımlanır.

Aşağıdaki hadis de Hz. Mehdi'nin çıkışından önce müminlerin imanlarının zayıflayacağını ve buna sebep olacak hadiseleri haber vermektedir:

   
 
 Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid'atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl münker (iyiliği öğütleyip kötülükten men etme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)
   
 

Eğer kısaca özetleyecek olursak, Mehdi öncesi şu olaylar belirecektir:

1- Ölüm: Anarşi ve yaygın katliamlar neticesinde halkın can güvenliğinin kalmaması ve bunun meydana getirdiği tedirginlik ortamı.

2- Açlık: Hayat pahalılığı sebebiyle meydana gelen geçim sıkıntısı. Felaketler ve doğal afetler sonucunda kıtlıkların, açlığın artması.

3- Fitneler: Haramların küçük-büyük herkesin arasında, alabildiğince yaygınlaşması ve teşvik görmesi. Her türlü ahlaksızlığın herkesin gözleri önünde yapılması.

4- Bidatlerin ortaya çıkması: Dinin aslında olmadığı halde, sonradan ortaya çıkarılan adetlerin dinin esaslarıymış gibi kabul edilmesi.

5- Dini anlatma imkanlarının kaybolması: İyiliğin emredilmesi ve kötülüğün engellenmesi, kısacası tebliğ imkanının kaybolması ile meydana gelen boşluk.

Fitne ortamları sağlam imana sahip müminler için imanlarının, sabırlarının ve ahiretteki derecelerinin artmasına vesile olurken, zayıf ve yüzeysel imana sahip geniş kesimlerin ise imanlarını kaybetmelerine ya da daha da zayıflamalarına yol açar. İşte Mehdi bu tür bir fitne ortamının en yoğun ve şiddetli olarak yaşandığı bir dönemde ortaya çıkacaktır:

   
 
 Mehdi, fitnelerin zuhur ettiği bir zaman aralığında gelecek.

(Mektubat-ı Rabbani, 2-258)
   
 





Diğer bir hadiste de ahir zamanda "batı" tarafında karışıklık, fitne ve korku olacağı haber verilmektedir:

   
 
 Mağrib'de (batıda) karışıklıklar, fitneler ve korku olacak. Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak. Fitneler çoğalacak.

(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri,
İmam Şarani, 440)
   
 

Bir başka hadiste de Mehdi'nin her yere erişmiş çok yaygın bir fitne varken ortaya çıkacağı bildirilmektedir:

   
 
 Hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldığı yerden hemen başka bir tarafa yayılacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: "Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi'dir" demesine kadar devam edecektir.

(El-Kavlu' l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
   
 

Hadiste herkese ulaşacak, hızla yayılacak bir fitneden bahsedilmektedir. Yani herkesin haberdar olacağı, dine ve Allah'a karşı ortaya sürülen bir fitne insanların imanlarını hedef alacaktır. Günümüzde, Allah'ın varlığına ve yaratmasına karşı öne sürülen en büyük ve geniş çaplı akım materyalist felsefedir. Bu felsefenin kendisine dayanak aldığı sözde bilimsel temel ise "evrim teorisi"dir. Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmadığı, tamamen akıl ve bilim dışı olduğu halde, güçlü propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.

Bugün evrim teorisinin gerek basın gerekse televizyon yoluyla hemen hemen girmediği hiçbir ev, bu teoriyi duymayan hiç kimse yok gibidir. Bu durum, bütün Batı dünyası için geçerli olduğu gibi ülkemiz ve hatta diğer tüm Müslüman ülkeler için de geçerlidir. Öyle ki ders kitaplarına bile sokulmuş olan bu teori, öne sürdüğü sayısız yalan ve göz boyamalarla daha çocuk yaşlardan itibaren telkin edilmekte, tesadüfler sonucunda meydana geldikleri, maymundan türedikleri gibi gülünç safsatalarla insanlar yanıltılmaktadır. İlkokullardan, üniversitelere kadar gençlerin evrimci yalanlarla beyinleri yıkanmaktadır.

Dahası, Peygamberimiz'in hadisinde belirttiği gibi her yere nüfuz edecek ve hızla yayılacak böyle bir fitne ancak günümüzün teknolojik imkanlarıyla (basın, yayın, internet, uydu iletişimi, vs...) gerçekleşebilir. Gerçekten de bugüne kadar Allah'ın varlığına, yaratılışa ve dine karşı savaş açmış, dünya çapında yaygın bir başka fitne daha geçmişte görülmemiştir. Tüm bunlar Mehdi'nin çıkış zamanının içinde yaşadığımız döneme rastladığına dair önemli işaretlerdir.

Hadiste ayrıca Mehdi'nin gelmesiyle bu fitnenin sona ereceği de belirtilmektedir.




2) Haramların Helal Sayılması

Günümüzde fuhuş, kumar, içki, faiz, rüşvet gibi birçok fiil, haram olmalarına rağmen halkın büyük bir çoğunluğu tarafından ve giderek artan bir oranda işlenmektedir. Üstelik bu haramları işleyenler övülmekte ve teşvik edilmekte, işlemeyenler ise yerilmekte ve aşağılanmaktadır. Yapılan istatistikler ise bu konudaki sayının giderek arttığını göstermektedir. Son birkaç on yıl içinde son derece yaygın bir hale gelmiş bu sınır tanımayan, helali, haramı umursamayan, her türlü azgınlığı mubah sayan yaşam tarzı hadislerde tarif edilen ortamı çok açık bir şekilde yansıtmaktadır. Mehdi'nin çıkış habercisi olan bu karanlık ortam hadislerde şöyle tarif edilir:

   
 
 Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir.

(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)


Küfür her yanı istila edip hükmü cemiyet içinde aşikare işlenmedikçe Mehdi zuhur etmez. Bu vakitte vaki olan ise… küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir.

(Mektubat-ı Rabbani, 2-259)


Hz. Mehdi, bütün haramların helal sayıldığı büyük bir fitneden sonra çıkacaktır.

(El-Kavlu' l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
   
 


3) Allah'ın Açıkça İnkar Edilmesi

   
 
 Alenen ve apaçık Allah Teala inkar edilinceye kadar Hz. Mehdi (a.r.) gelmez.

(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 27)
   
 

Bu hadiste Mehdi öncesinde insanların büyük bir bölümünün inançsız ya da ateist olacağına ve ayrıca onların da bu inkarlarını basın yoluyla herkese göstererek, açıkça ilan edeceklerine işaret edilmektedir. Günümüzde bu durum o derece açık hale gelmiştir ki, Allah'ı inkar edenler "modernlik ve çağdaşlık" isimleri altında itibar görmekte, halk bu yönde teşvik edilmektedir.


4) Müslümanlara Baskının Artması

Dinsiz idarelerin Müslümanlar üzerindeki baskı ve zulümlerinin artması da Mehdi'nin çıkış alametlerindendir.

 


Ana Sayfa - Siteyi Tavsiye Etmek İçin - Site Hakkında
E-Posta: bilgi@beklenenmehdi.com

müteallim

Hz. Peygamberimiz Müslümanlara ahir zamanda, zulüm içindeki dünyayı, sevgi ve barış ortamına kavuşturacak olan Hz. Mehdi'nin zuhurunu müjdelemiştir. Nitekim, Peygamber Efendimiz bu müjdeyi Müslümanlara verirken şöyle buyurmuştur:

"...Dünyanın ömüründen sadece bir gün kalsa bile, Allah benim Ehl-i Beytim'den bir adam gönderecektir. O dünyayı (daha önce) zulümle olduğu gibi adaletle dolduracaktır." (Sünen Ebu Davud, Cilt 14 s. 402)

Bu haber iman edenlerin şevk ve heyecanını arttıran çok büyük bir müjdedir. Bu konuda İslam alimleri yüzyıllardır Mehdi'nin zuhuru heyecanı ile yaşamış kendi zamanındaki olayları Onun zuhurunun öncü alametleri saymış ve gelecek nesillere de bunları aktarmışlar, müjdelemişlerdir.

Kütüphanelerimiz birçok İslam aliminini kaleme aldığı, Hz. Mehdi ile ilgili yüzlerce yazma eserle doludur. Bu şekilde, o zamandan bugüne, bu büyük müjdenin şevk ve heyecanını İslam alimleri günümüze taşımışlar ve İslam ümmeti içinde bu konun canlı tutulmasına ve takibine vesile olmuşlardır. Her alim bir sonraki kuşağı Mehdi ile müjdelemiş. O'nun araşıtrılması ve tanınmasını tavsiye etmişlerdir.

Tipki diger peygamberlerin peygamberimizi haber verip müjdeledigi gibi.
İslam alimlerinin eserleri vasıtasıyla günümüze kadar ulaşan bu müjdenin alametleri o günden bu güne görülmeye devam etmektedir. Nitekim, bu alametler bize, Mehdi'nin faaliyetlerini günümüz yıllarında gerçekleştirdiğini göstermektedir. Bu da Müslümanları büyük bir şevke, heyecana sevk etmektedir.

Nitekim, yaşadığımız yıllarda yeryüzünde meydana gelen zulüm, kargaşa terör ve savaş ortamı, fitneler, kıtlıklar, depremler Mehdi'nin zuhurunun alametlerindendir. Bu bilgiye sahip olmak da Müslümanları, Mehdi'nin zuhurunun alameteri ve Mehdi'nin sıfatları hakkında daha detaylı bilgi edinmeye sevk etmektedir. Bu konuda öğrenilecek her yeni bilgi Müslümanların heyecanını arttırır.

Tabi onu taniyanlarin  ku´ana ,islama hizmet sevkini artirir,artirmasida lazimdir.

Rabbim iyi tanimayi nasip etsin.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Ahi

Alıntı YapRabbim iyi tanimayi nasip etsin.

Amin
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Vuslat Yolcusu

kardeslerim Allah hepinizden razi ve memnun olsun