İlmin Faziletine Dair Hadis-i Şerifler

[Vuslat Yolcusu]

“Sana ilim tahsil etmek lâzımdır. Zîrâ ilim, mü’minin dostu; vakar, vezîri; akıl, delili; iş, yardımcısı; rifk (yumuşak davranma kâbiliyeti), aslı ve asâleti; yumuşak huyluluk, kardeşi; sabır ise askerinin kumandanıdır.”
“Kim bir hayrı öğrenmek veya öğretmekten başka bir şey dilemeksizin mescide giderse, kendisine haccı tamam olan bir hacının ecri mükâfâtı, verilir.
“Âlim ve ibâdet eden iki kişi (kabirlerinden) kaldırılır da ibâdet edene “Cennete git” denilir. Âlime de “Terbiyesini güzelleştirdiğin insanlara şefâat etmek için biraz burada dur” denilir.
“Kıyâmet gününde üç sınıf; peygamberler, sonra âlimler, sonra da şehidler şefâat edeceklerdir.”
“Bir fâkih (fıkıh ilmini iyi bilen) şeytan üzerine bin ibâdet eden câhilden daha şiddetlidir.
“Kim Allâh (c.c.) rızâsı için ilmi öğrenmek üzere evden çıkarsa, Hz. Allâh onun için cennette bir kapı açar, melekler kanatlarını ona serer, yedi kat semânın melekleri ve denizdeki balıklar onun için istiğfar eder. Âlimlerin âbidler üzerine fazîleti, dolunayın en küçük yıldıza fazîleti (üstünlüğü) gibidir.” (K-1)
İLİM ÖĞRENMEK GÜNÂHLARA KEFFÂRET OLUR
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ashâbıyla konuşurken, yanından iki kişi geçti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onlara “Siz de dinleyin, büyük bir kâr edersiniz” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) konuşmasını bitirdi. Ashâb dağıldıktan sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ayağa kalktı. O iki adam “Ey Allâh’ın Rasûlü! Sen bize “Dinleyin, büyük bir kâr elde edersiniz” dediniz. “Buna herkes dahil midir? Bu sadece bizim için midir?” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “İlim öğrenmek isteyen hiç bir kimse yoktur ki, onun bu isteği, geçmiş günâhlarına keffâret olmasın.” buyurdu. (K-1)

[muhacir]

Allah RAZI OLSUN.