Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Sağlık Bilgileri

Başlatan müteallim, 20 Şubat 2005, 04:02:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Devri Âlem

Öğle yemeğinden sonra pek fazla zaman geçmedi ama mideniz bir şeyler yemeniz için karşı konulmaz sesler çıkarıyor. Ağzınıza bir-iki lokma atmadan rahat edemiyorsunuz. En garibi de, böyle zamanlarda sürekli aynı şeyi yemek istiyorsunuz. Bu çikolata da olabilir, kızarmış patates de. Belki de patlamış mısırsız yapamıyorsunuz. Uzmanlar bunun psikolojik bir bozukluktan kaynaklanan bir besin takıntısı olduğunu söylüyorlar. Yine uzmanlara göre, beslenmek sadece karın doyurmanın değil ruhun bir bölümünü doyurmanın da yolu. Eğer kişinin ruhsal bir sorunu varsa, o boşluğu bir yiyecekle doldurmaya çalışıyor. Yani atıştırmak istediğiniz besinden aslında ne tür bir probleminiz olduğu anlaşılıyor. Onları keşfederek bu problemlerden kurtulmak elinizde.

Mayonez
Yorgunluk ve teselli ihtiyacı duyanlar, atıştırırken genellikle mayonezli sandviçleri tercih ediyor. Siz de sandviçinizi mutlaka mayonezle tatlandırarak yemek istiyorsanız, moralinizin biraz bozuk olduğunu ve sıkıntınızı paylaşacak bir dosta ihtiyaç duyduğunuzu söyleyebiliriz. Bu gibi durumlarda en etkili çözüm, sizi üzen şeyin ne olduğunu düşünüp ona göre hareket etmeniz olacaktır.

Salata
Sağlıklı bir beslenme yolu gibi görünebilir ama bu aralar aşırıya kaçıyorsa dostlarınızın yardımına ihtiyacınız var demektir. Gün boyunca sık sık büyük porsiyonlar halinde salata yemeye başladıysanız dostlarınızın ilgisine ve fikirlerine ihtiyacınız olabilir. Neden dostlarınızdan birini aramayı denemiyorsunuz?

Patlamış mısır
Televizyonun karşısına geçip kocaman patlamış mısır kasesini de kucağınıza yerleştirdiniz mi sizden mutlusu yok... Bilin ki üzerinizde büyük bir baskı var. Öncelikle bu baskıya neyin neden olduğunu düşünün, daha sonra baskı yaratan unsurları ortadan kaldırmaya çalışın.

Peynir-ekmek
En çok başvurulan atıştırmalıklardan biri de peynir-ekmek ikilisi. Canınız sürekli, bolca krem peynir sürülmüş ekmek istiyorsa, bu sıralar kötümserliğiniz üzerinizde olmalı. Uzmanlara göre, olaylara ne- gatif yaklaşmaya başlayan ve sürekli her şeyin kötü yönünü görenler peynir tüketme ihtiyacı duyuyor. Sizin de peynir tüketiminiz bu aralar arttıysa kendinizi biraz daha iyimser olmaya zorlayın ve olayların pozitif yönlerini düşünmeye çalışın.

Çikolata
Her an çikolataya saldırmaya hazır biriyseniz... Kendine güven konusunda eksikliğiniz olabileceğini hiç düşündünüz mü? Çikolata düşkünlerinin çoğu, kararsızlıktan yakınıyor. Bazıları da sosyal ortamlarda rahat edemiyor ve insanlardan uzaklaşmaya çalışıyor. Siz de bu gibi duygulara yabancı değilseniz, önce ilişkilerinizi sonra da kararlarınızı gözden geçirin.

Kızarmış patates
Şu sıralar hayatınızdan pek memnun değilseniz, sürekli patates kızartması yeme ihtiyacı duyabilirsiniz. Sinirleriniz biraz gergin olabilir. Bunun için öncelikle, hayatınıza yeniden anlam kazandıracak bir uğraş bulmaya çalışın.

Dondurma
Bir-iki top dondurma sizi tatmin etmiyor, bir solukta bütün dondurma kasesini bitirdikten sonra bile dondurma isteğiniz geçmiyor... Cinsel hayatınızda bazı sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. Tekrar mutluluğu yakalamak için öncelikle eşinizle konuşmaya çalışın. Sorunun kaynağını anlamak için bir uzmandan yardım almaktan da çekinmeyin.

Bisküvi
Sütle bisküvi atıştırmayı sevenlerdenseniz, kafanız biraz karışık olabilir. Yanlış seçimler yapmış ve yanlış kararlar vermiş olmaktan korktuğunuz için farkında olmadan vücudunuz tepkisini böyle gösteriyor. Kararlarınızı tekrar gözden geçirin ve mümkünse değiştirin.

Hamurişi
Canınız sürekli börek, makarna ve lazanya türü yiyecekler istiyorsa, kendinizi son günlerde dayanıksız ve güçsüz hissediyor olabilirsiniz. Bir an önce bu yüksek kalorili yiyecekleri tüketmeyi bırakıp taze sebze ve meyveye yönelin. Gücünüzü toplamak için vitamin takviyesine de ihtiyacınız olduğunu unutmayın.

Pizza
Ev işlerinden sıkıldınız ve canınız pizza çekiyor. Uzmanlar bunu, kişinin bilinçaltındaki sıkıntı ve bağımsızlık ihtiyacına bağlıyorlar. Ev işlerinin dışında kendinize eğlenceli bir uğraş bulup hoş vakit geçirirseniz, sıkıntınızdan ve atıştırmaktan kurtulabilirsiniz.

Zeytin
Sorumluluklarınızın arttığı ve dolayısıyla da çok yorulduğunuz bir dönemdeyseniz, bu psikolojik olarak sizi zeytin yemeye itiyor olabilir. Bu durumdan kurtulmanız için zamanınızı iyi programlamanız, günün hangi saatini hangi işe ayırdığınızı iyi belirlemeniz gerek. Bunun için önce sakin olun ve telaşa kapılmayın, kendinizi sürekli "Her işimi zamanında bitireceğim" diye telkin edin.

Yoğurt
Normal zamanlarda fazla yoğurt yememenize rağmen bu günlerde elinizden yoğurt kasesini düşürmez olduysanız, hayatınızda biraz romantizme ihtiyacınız var. Bir an için hayatınızın en romantik gününü düşünün ve kendinizi o anda ne kadar mutlu hissettiğinizi hatırlayın. Kalıcı bir çözüm değil belki ama kısa süreli de olsa işe yarayacaktır.

Salam
Şu sıralar sizin için en cazip yiyecek salamlı sandviç mi? O halde bu günlerde çok yorulmuş olmasınız. Enerji ihtiyacınızı yağlı gıdalar, şarküteri ürünleri tüketerek gidermek yerine temiz havada biraz yürüyüş yapmanız, düzenli uyumanız daha faydalı olur. İşlerinizi zamanında yapamayacağınızdan korkmayı bırakın ve kendinize güvenin.

Karamela
Şekerleme ve bonbonları birbiri ardına yutuyorsanız, bilinçaltınızda bir intikam duygusu yer alıyor. Öncelikle sizi böylesine kızdıran insanla yüzleşmeniz faydalı olabilir. Onu karşınıza alıp hislerinizi anlatın! Hiçbir şey yapamıyorsanız bağışlayıcı olun, daha huzurlu bir yaşamınız olacaktır.

kaynak:timeturk
اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Lika

Göz uzmanı Prof. Dr. Can Üstündağ, göz içi basıncının yüksekliğine bağlı olarak ortaya çıkan ‘glokom’un teavi edilmediği takdirde görme kaybına yol açabileceğini belirtti.

“Türkiye’de yaklaşık 400 bin glokom hastası var. Ancak bunlardan sadece 80 bininin tedavi için sağlık kuruluşlarına başvurduklarını tahmin ediyoruz” dedi. Glokomun nasıl tedavi edileceği konusunda ise Üstündağ şunları söyledi: “Tedavi yaşam boyu sürer. Hayat boyu ilaç kullanmak gerekir. Araştırmalar şunu gösteriyor; yaş ne kadar genç ise ameliyatın başarısı o kadar düşük. İkinci iyi bilinen durum; hasta ne kadar uzun süreli ilaç kullanmışsa ameliyatın başarısı o kadar düşük. Glokom hastasında tedaviyi planlarken hastanın ortalama ömür beklentisini dikkate almak gerekiyor.”

timeturk
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Lika

Uykuda nefes durmalarından (apne) kaynaklanan obstrüktif uyku apnesi hastalığı riskinin, düşük kalorili beslenmeyle ve sporla azaltılabileceği bildirildi.

Finlandiya'da bilim adamları, aşırı kilolu 72 hastanın bir bölümüne düşük kalorili beslenmeyi ve sporu kapsayan bir program uyguladı. Hastaların diğer bölümüyse doktor ya da hemşirelerle görüşerek, hayat tarzlarına ilişkin önerileri dinledi.

İlk gruptakilere 3 ay boyunca günde 600-800 kalorili rejim uygulanırken, daha sonra bu hastaların meyve, sebze, beyaz et, az yağlı kırmızı et tüketimi ile spor faaliyetleri ve beslenme uzmanıyla görüşmeleri artırıldı.

Bir yıl süren araştırma sonunda, programı izleyen hastalar ortalama 10,7 kg zayıfladı, diğer gruptakilerse 2,4 kg verdi.

İlk gruptakilerin nefes durmaları 3 ayın başında neredeyse yarı yarıya azaldı (10 saatte 5,3 nefes durması), bir yılın sonunda ise hafif obstrüktif uyku apnesi hastalığı riski yüzde 76'ya düştü. Diğer gruptakilerde düzelmenin az olduğu görüldü.

Fransız "Le Point" dergisinde yayımlanan makalede bilim adamları, bu az masraflı ve basit çözümün, genel olarak sağlığın düzelmesini, gece kişinin ve dolayısıyla eşinin daha iyi uyunmasını sağlayabildiğine dikkati çekti.

Araştırmaya imza atanlardan, Kuopio Üniversitesinden Henri Tuomilehto, "bu hastalığa karşı kilo verilmesinin doktorların tavsiyelerinden biri olduğunu, ancak ilk kez bir araştırmayla, zayıflamanın hastalığın tedavisindeki payının ortaya konulduğunu" vurguladı.

Apnenin en önemli belirtisi, gece uykusu süresince ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç çekmeler. Gece uykunun bozulması yüzünden hastalar, gün boyunca kendini yorgun ve halsiz hissediyor.


AA
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Lika

Vücudun karın boşluğunda daha fazla yağ depolamasını sağlayarak kalp hastalığına neden olan sosyal stres, ayrıca damar sertliği oluşumunu da hızlandırıyor.

Obesity dergisinde yayınlanan çalışmada, dişi maymunlar yağ ve kolesterol içeren Batılı diyetiyle beslendi. Maymunlar gruplar halinde barındırıldı, böylece maymunlar doğal olarak kendi aralarında baskın olandan ikincil olana doğru resmi olmayan bir hiyerarşi oluşturdular.

Araştırmacılar, stres altındaki ikincil maymunların iç organlarında ya da karın boşluğunda daha fazla yağ oluştuğunu tespit ettiler. İç organlardaki yağ, başlıca ölüm nedenlerinden biri olan kalp hastalığına neden olan koroner damar sertliğini artırıyor.

Aşırı kilolu insanlarda yağların karın bölgesinde yerleştiğini ve bu yağların vücudun diğer bölgelerindeki yağlardan daha farklı olduğunu söyleyen araştırmacılar, bu yağların çok fazla olması durumunda sağlık üzerinde daha fazla zararlı etki yapacağını belirttiler.

Araştırmacılar, kadınların ve dişi maymunların kalp hastalığına karşı doğal bir korumaya sahip olduğunu buldular. Kadınlarda erkeklerden ortalama 10 yıl sonra kalp hastalığı geliştiğini kaydettiler. Ancak bu korumanın stres ve iç organlarda biriken yağlar arttığında kaybolduğunu tespit eden araştırmacılar, yüksek oranda sosyal stres ve daha fazla iç yağa sahip maymunlarda bu koruyucu hormonlardan daha az üretildiğini buldular.

Zaman Online
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Tuğra

Arıların zehirli iğnelerinin çağın problemi kanser hastalığına çözüm olacağı bildirildi.



Arı kümeleri zehirli iğnelerini, kurbanına batırarak birçok ölümcül olaya sebep oluyor. Bilim adamları bu süreçten etkilenerek, bu olayın kanser tümörlerini tedavi etmek için alternatif bir tıp olarak kullanabiliceğini düşünüyor.

Bilim adamları arılardan esinlenerek 'mikroskobik arı' yarattılar. Bu arılar kanserli bölgeye iğnelerini saplayarak, sağlıklı bölgeye zarar vermeden iyileşmeyi sağlayabiliyor. Bu arılar insan saçından binlerce kez küçük olduğundan gözle görülmesi olanaksız. Ayrıca insan kanının içinde dolaşarak hastalıklı bölgeye ilaç tedavisi yapıyor. Bu tedaviyi ise 'melittin' hormonu sağlayarak yapıyor.

Araştırmacı Prof. Samuel Wickline göre, miksokobik arılar hücrelerin üzerinde uçarak, o bölgeye melettin hormonunu verebiliyor. Bu tedavinin prostat, deri kanseri ve bağırsak kanserinde kullanabiliceği düşünülüyor.

Öncelikle hayvanlar üzerinde denenmesi gereken yöntemin bu sebeple uygulanması için birkaç yıl geçmesi gerekiyor.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠

Lika

İngiltere'deki John Radcliffe Hastanesinden Dr. Carl Henegan ve ekibinin yaptığı araştırma sonucunda, İngiltere Sağlık Kurumuna, H1N1 domuz gribi virüsü salgınına karşı uyguladığı politikayı acilen gözden geçirmesi çağrısında bulunuldu.

Henegan, yapılan araştırmada Tamiflu'nun çocuklardaki olumsuz etkilerinin, hastalık belirtilerinin görülme süresini bir buçuk gün azaltan olumlu etkilerinin önüne geçtiğini vurguladı. Bilim adamı, Tamiflu'nun bazı çocuklarda kusmaya neden olabileceğine, bunun da su kaybı ve bazı komplikasyonlara yol açabileceğine dikkati çekti.

Araştırma, bazı bilim adamlarının önlem olarak Tamiflu verilen çocuklarda mide bulantısı ve kabus görme gibi yan etkilere yol açtığını açıklamasından yaklaşık bir hafta sonra yayımlandı.

İngiltere Sağlık Kurumu (Health Protection Agency), arkadaşlarından biri domuz gribine yakalandıktan sonra Tamiflu verilen 248 öğrencinin yarısından fazlasında mide bulantısı, uykusuzluk ve kabus görme gibi yan etkilere rastlandığını belirlemişti.

İsviçre'nin Roche ilaç şirketinin sözcüsü ise Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre mevsimsel grip ya da domuz gribine yakalanan hastaların yarısında bulantı ya da sindirim bozuklukları görüldüğünü belirtti.


Tamiflu ile tedavi edilen çocuklar üzerinde yapılan klinik araştırmalarda da bulantı gibi yan etkilere rastlandığını belirten sözcü, bunların kabul edilebilir oranda olduğunu ve bu belirtilere ilaç tedavisinin kesilmesini gerektirecek kadar sık rastlanmadığını söyledi.

Sözcü, Tamiflu'nun, bir yaşından itibaren çocuklara, kilosuna göre 30-45 mg, 18 yaşından itibaren yetişkinlere 75 mg verilebildiğini belirtti.

Araştırma, British Medical Journal dergisinin internet sitesinde yayımlandı.

AA
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Ay Iıığı

Apandist, dalak, bademcik gibi organların aslında hayati önem taşıdığı ortaya çıktı.

Uzun süredir hiçbir işe yaramadığı düşünülen apandisit, dalak, bademcik gibi organların yakın zamanda yapılan bir araştırmayla aslında hayati önem taşıdığı ortaya çıktı.

Araştırmacılar bu 'kullanışsız parçaların' yeri geldiğinde sıkı çalıştığını buldu. New York Mount Sinai Tıp Okulu Morfoloji ve Anatomi bölüm başkanı Jeffrrey Laitman, tarihin, tıp biliminin onları henüz anlayamadığı için kullanış olarak adlandırdığı ve bunun doğru olmadığını söyledi.

Yapılan araştırmaya göre dalak, enfeksiyonları tespit ediyor ve yaşlı olan ya da hasar gören kırmızı kan hücrelerini filtreliyor. Ancak, dalak önemsiz olarak algılanıyor ve bir insan bunsuz yaşayabileceği düşünülüyor.

Aslında dalak, kalp krizinden sonra %40 ve %50 arasında monosit üretiminin merkezi. Kalp krizi geçirdikten sonra kalbin düzgün bir şekilde iyileşmesi için monositlere ihtiyacı var.

Bir diğer ünlü kullanışsız organ olan apandisit de aslında oldukça önemli bir işleve sahip. Kullanışsız olmaktan öte Apandisit, hazmetmemize yardım eden işe yarayan bakterilerin toplanma yeri.



Kaynak: aktifhaber

Tuğra

Bulaşıcı hastalıkların epidemiyolojisi ve kontrol önlemlerinin özelliklerini öğretmek.

1- Bulaşıcı hastalıkların toplum sağlığı yönünden önemini ortaya koymak

2- Enfeksiyon zincirini oluşturan kısımları ve bunların özelliklerini kavratmak

3- Bulaşıcı hastalıklarda primer ve sekonder korunmayı tanımlayarak hastalıklardan korunma ve kontrol yöntemlerini açıklamak
      
Bulaşıcı hastalıklar toplumun salgınlara yol açabilen, toplumda karışıklara yol açabilen, ekonomik zararlar verebilen, ölüm ve sakatlıklar ile kayıplara neden olan hastalıklardır.

Bulaşıcı hastalıkların kontrolu, eliminasyonu ve eradikasyonu halk sağlığı çalışmalarının hedeflerini oluşturmaktadır. Bu nedenle kaynak, bulaşma yolu ve duyarlı kişiden oluşan enfeksiyon zincirine ait etkili müdahale yöntemleri uygulanmaya çalışılmaktadır.

Böylece birincil ve ikincil korunma uygulamaları ile toplumda bulaşıcı hastalıklara karşı yürütülen mücadelede etkili olunabilmektedir.

Kaynak
Doç. Dr. Levent AKIN / Halk Sağlığı Anabilim Dalı
〰〰〰〰🐠

Tuğra

Hayatımızdaki pek çok şeye gereğinden fazla önem verirken sağlığımızı genelde ihmal ederiz. Aslında tüm yapmamız gereken vücudumuzun sinyallerini ciddiye almaktır.

Dikkat edilmesi gereken çok önemli vücut sinyalleri şöyle sıralanabilir:

- Kontrol dışı istekler;

Susuzluk veya açlık hissi sizin kontrolünüz dışıdır ve genelde stresle ilgili olduğu düşünülebilir, nedense şeker hastalığı hiç akla gelmez.

- Halsizlik ve yorgunluk hissi;

Halsizlik ve yorgunluk hissediyorsanız kan şekerinizi kontrol ettirmelisiniz.

- Hızlı kilo kaybı;

Son günlerde 4-7 kilo arasında nedensiz kilo kaybınız olduysa, tiroit sorununuz olabilir, dikkat etmelisiniz!

- Vücudun herhangi bir yerinde şişlik;

On-onbeş gün içinde geçmeyen şişlikler ciddiye almanız gereken bir sorunun başlangıcı olabilir.

- Bir sorun olduğunu hissediyorsanız;

Bazı insanlar için hastalık hastası diyebiliriz, siz de onlardan değilseniz ve vücudunuz sinyal veriyor kendinizi de iyi hissetmiyorsanız, doktorunuzla görüşmeniz gerekiyor demektir, sağlık özellikle ihmale gelmez.

Son zamanlardaki suyun zayıflamadaki etkisi konuşuluyor, oysa ki su zayıflatmaz sadece tokluk hissi verir.

Suyun etkileri şöyle sıralanabilir:

Vücutta yağ kaybı olurken, atık maddelerin atılmasını su sağlar. Gerekli miktarda su tüketimi, kilo kaybı ile oluşan cilt sarkmalarını ve kabızlığı önler. Diyette sıcak su tüketilmesi de doğru değildir, sıcak su yağları eritmez ancak midede daha uzun süre kalarak şişkinliğe sebep olur ve açlık hissini bastırır.

genelsağlıkbilgileri
〰〰〰〰🐠

Ay Iıığı

 
Bilim adamları, kaşıntıdan sorumlu sinir hücrelerini buldu. Bilim adamlarının bu keşiflerinin cilt hastalıkları için daha etkili tedavi yöntemlerinin bulunmasına yardımcı olması bekleniyor. Science dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, fareler üzerinde yapılan deneyler, bu hayvanların yalnızca kaşınma hissini ileten sinir hücreleri olduğunu gösterdi.


St Louis'deki Washington Üniversitesi ve Çin'in Pekin Üniversitesi'nden araştırmacılar, çalışmaları çerçevesinde kaşıntı sinir hücrelerini öldürerek, kaşınmayan fareler oluşturdular.


Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Washington Üniversitesi'nden Zhou-Feng Çen yaptığı açıklamada, bu buluşlarının tedavi yöntemleri açısından çok önemli etkilerinin olacağını kaydetti. Belirli sinir hücrelerinin, acı değil kaşıntı hissi için önemli olduğunu gösterdiklerini anlatan Çen, bu hücrelerin, gelecekte kaşıntı tedavisinde kullanılabilecek çok sayıda reseptör veya molekül içerebileceğini belirtti.


Araştırmacılar "GRPR" adı verilen ilk kaşıntı genini de 2007'de tanımlamıştı. Bu gen omurilikte bulunuyor.

Realage

Tuğra

Harvard üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir araştırmaya göre, C ve E vitaminleri, Beta Karoten gibi güçlü antioksidanlar kanserin yayılmasına neden oluyor.



Dünyanın en saygın sağlık dergilerinden Nature'de yayınlanan makalede bu vitaminlerin kanser hücrelerini oluşturan erbb2 geniyle aynı rolü üstlendiği ve kanser hücreleri için besin rolü üstlenerek hastalığın oluşumunu hızlandırdığı savunuldu.

Ancak uzmanlar bu vitaminlerin meyve ve sebzeler gibi doğal yollardan alımında ciddi bir risk oluşmadığını vitamin haplarıyla alındığı zaman tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.

Harvard Üniversitesi'nden Joan Brugge'nin başkanlığını yaptığı araştırmanın sonuçlarının yayınlandığı makalede bu yöndeki çalışmaların 1990'larda başladığı belirtildi. Buna göre deneylerde ilk olarak sigara içen insanlara beta karoten hapları verildi. Ancak bunun kanser oranını artırdığı görüldü. Daha sonra C ve E vitaminlerinde de benzer etkiler tespit edildi. Makalede ayrıca iki yıl önce Glasgow Üniversitsi tarafından yapılan ve C vitamini ile yağ hücrelerinin birleşmesinin kanseri hızlandırdığı yolundaki araştırma da hatırlatıldı.

Kaynak: Bugün
〰〰〰〰🐠

Tuğra


Patlamış mısırın içinde meyve ve sebzelerde bol miktarda olan antioksidan madde bulundu



ABD'de yapılan araştırmada, patlamış mısırın içinde meyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan "polyphenol" antioksidan maddesine rastlandı.Bu madde kalp hastalıkları, kanser ve diğer hastalıklarla mücadeleye, vücudun direncini artırması açısından yardımcı olmasıyla biliniyor.

Araştırmayı yapan Pennsylvania'daki Scranton Üniversitesi'nden Dr. Vinson, patlamış mısırın içinde yüksek seviyelerde polyphenola rastlamalarına çok şaşırdıklarını, bunun nedeninin de büyük olasılıkla bu yiyeceğin işlem görmemiş olmasından kaynaklandığını ifade etti

haber3
〰〰〰〰🐠

Tuğra


Yeşiller Partisi Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ayşe Akdeniz, biyogüvenlik yasası çıkarılması gerektiğini genetiği değiştirilmiş tohumların sağlık açısından sorun olduğunu söyledi.



Yeşiller Partisi'ne üye bir grup, Feriköy Ekolojik Halk Pazarı'nda genetiği değiştirilmiş ürünlere ilişkin basın açıklaması yaptı.

Grup adına açıklama yapan Akdeniz, genetiğiyle oynanarak yapısı değiştirilmiş organizmaların (GDO) doğal bir süreçle değil, laboratuvar ortamında elde edilen tohumlarla üretildiğine işaret ederek, bu yolla çiftçilerin uluslararası tohum şirketlerine bağımlı kılındığını savundu.

Bu gıdaların tüketiminin insan sağlığına yönelik öngörülemez tehlikeleri barındırdığını aktaran Akdeniz, 'Gerçek şu ki ne yediğimizi bilmiyoruz. Çünkü ülkemizde GDO'lu ürünleri etiketleme mecburiyeti bulunmaması sonucu bunları tespit etme ve kaçınma lüksümüz yok' dedi.

Akdeniz, şunları kaydetti:

'Hükümetin 10 yılı aşkın süredir sürüncemede bıraktığı biyogüvenlik yasa tasarısını GDO'lara izin verecek şekilde düzenlediğine dair şüphelerimiz, yasa taslağının kamuoyuyla henüz paylaşılmaması nedeniyle artıyor. Bir kez daha söylüyoruz, biyogüvenlik yasası, bu ülkenin insanının menfaatleri temel alınarak oluşturulmalıdır. Bu da yasanın mutlak şekilde GDO'ların ülkeye girişi ve ülkede ekiminin nasıl önleneceğinin belirlenmesi esaslarına dayalı olmalıdır.'

Akdeniz, biyogüvenlik yasasının halk ve çevre sağlığını gözetecek şekilde çıkarılması için toplumun tüm kesimlerini duyarlı olmaya çağırdı.

KAYNAK (AA)
〰〰〰〰🐠

Tuğra

Yoğun olarak kullanılan ilaçta büyük tehlike



ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA) danışmanlık yapan sağlık kurulu, Türkiye dahil birçok ülkede yoğun olarak kullanılan asetaminofen (parasetamol) içerikli ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar için alarm verdi. Konu ile ilgili bir oturum düzenleyen uzmanlar, bu tip ilaçların aşırı dozda kullanımının karaciğere çok ciddi boyutta zarar verdiğine ve zaman zaman ölümlere neden olduğuna dikkat çekti.
Yarı yarıya düşürün

Kurul, bu ilaçların kullanımının azaltılması için bir kerede alınabilecek ilaç dozunu 1000 mg'dan 650 mg'a, günlük toplam dozu ise 4 bin mg'dan 2 bin 600 mg'a düşürdü. Ayrıca FDA tarafından 500 mg ve üzeri tabletlerin artık reçetesiz satılmaması yönünde karar alınması da önerildi.

Raporda yüksek dozda kullanımının tehlikeli olan ilaçlar arasında Tylenol da gösterildi. Johnson & Johnson's şirketi tarafından üretilen Tylenol, Türkiye'de Tylol adıyla satılan ağrı kesiciyle aynı içeriğe sahip. Tylol'ın bir tableti 500 mg parasetamol içeriyor. Soğuk algınlıklarına karşı bol miktarda kullanılan Tylol Hot adlı ilaç da aynı miktarda parasetamol içeriyor.

Uzmanları bu ilaçların dozu aşmadan kullanıldığında tehlikeli olmadığının da altını çizdi. Raporda ABD'de her yıl 100 milyondan fazla kişinin bu ilacı kullandığına dikkat çekilirken, yılda 100 kişinin bu ilaçların yüksek dozda kullanımı nedeniyle yaşamını kaybettiği belirtildi. İlacın aşırı dozda alınmasının neden olduğu karaciğer sorunları ile hastaneye başvuran hastaların sayısı yılda 1600'ü buluyor.

gidaclub


〰〰〰〰🐠

Tuğra


Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için verilen ilaçların kötüye kullanımı çok tehlikleli

Amerikalı uzmanlar, ABD'de Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) için verilen ilaçların kötüye kullanımında büyük artış görüldüğünü bildirdi.

Uzmanlar, "kafayı bulmak" veya zihni açmak için DEHB ilaçlarını kullanan çocukların, bu ilaçların bilinçsiz kullanımının, aralarında ajitasyon, hızlı kalp çarpıntısı, tansiyonun aşırı derecede yükselmesinin de bulunduğu, ciddi, bazen hayati tehlikesi bulunan semptomlara yol açabileceğinin farkında olmadıklarının altını çizdi.

Cincinnati Çocuk Hastanesi Tıp Merkezi'nden araştırmacılar tarafından yapılan ve Pediatrics dergisinin Ağustos sayısında yayımlanan bilimsel çalışma, ABD'de son 8 yılda bu ilaçların kötüye kullanımında yüzde 76 oranında artış görüldüğünü ve bununla ilgili olarak 4 ölüm vakasına rastlandığını ortaya koydu.

Yaptıkları bilimsel çalışmada, Amerikan Zehir Kontrol Merkezleri Birliği'nin 1998-2005 yılları arasında açıkladığı verileri değerlendiren araştırmacılar, genelde, ergenlik çağındakilerin yüzde 42'sinde orta ve şiddetli yan etkiler görüldüğüne işaret etti. Araştırmacılar, bu çocukların çoğunun durumunun hastanelerin acil servislerinde tedavi altına alınmasını gerektirecek kadar ciddi olduğunu vurguladı.

Bilimsel araştırmayı kaleme alan, Cincinnati Çocuk Hastanesi Tıp Merkezi'nin Uyuşturucu ve Zehir Enformasyon Merkezi tıp direktörü Dr. Randall Bond, pek çok vakada zehir kontrol merkezlerinin haberdar edilmemesi nedeniyle, ilaçları amaç dışı kullanan ve ortaya çıkan kötü yan etkilerinden rahatsız olan ergenlik çağındakilerin gerçek sayısının, araştırmada açıklanan rakamların çok üstünde olmasının kuvvetle muhtemel olduğuna dikkat çekti.

ABD'nin New York kentinde bulunan, Uyuşturucusuz Amerika için Ortaklık adlı kuruluşun başkanı Steve Pasierb, söz konusu bilimsel çalışmanın kamuoyuna duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada, durumun ciddiyetine işaret ederken, yaşanan rahatlığı "İnsanlar 'bu ilaç Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanmış, ne kadar tehlikeli olabilir ki?' diyorlar" ifadesiyle özetledi.

DEHB ilaçlarının kötüye kullanımında 1998-2005 yılları arasında görülen artışın, ergenlik çağındakilerin içinde bulunduğu toplam uyuşturucu madde kullanımında görülen artışı geride bıraktığına dikkat çeken Pasierb, bunun ABD'deki DEHB tedavisi çerçevesinde 10-19 yaşlarındakiler için yazılan ilaçların yüzde 86 oranında artarak 4 milyondan yaklaşık 8 milyona çıkmasıyla paralellik gösterdiğini vurguladı.

haber3
〰〰〰〰🐠