Sadakat islami Forum

Bir kısım malumatlar ve bir kısım suallerimiz olacak.

La tubdilü a'maleküm ayeti sırrınca başlanan bir ibadet iptal edilmemeli.Edilirse de mutlaka kaza edilmelidir.Bu farz namaz olduğu gibi sünnet namazlar içinde geçerlidir.
Akşam namazının farzını bozan kimse tekrar vakit geçmeden kılmalıdır.
Soru:Akşamın sünnetini  kılarken namazı bir şekilde bozulan kimse tekrarı icap eden bu namazı illa o vakit içerisinde edamı etmelidir?

Nafile namazlar ikişer ikişer değerlendirildiği için, mesela tesbih namazının 4. rekatında bile olsa abdesti bozulan kimse sadece 2 rekat kılacaktır.Çünkü nafilerler 2 şer olarak bina edildiği için kıldığı ilk 2 rekat sahih olmuştur.


Sefere gitmeye niyet edip 15 günden az kalmaya niyet eden kimse seferidir.Kendi beldesinden çıktığı andan itibaren seferi hükmündedir ve namazlarını ona göre kılmalıdır.Yani İstanbul Ümraniyede oturan bir kimse Ankaraya gitmeye niyet ettiği zaman,Ankaraya gitmesi icap etmez seferi olarak namaz kılması için.Ümraniye beldesinden çıktığı andan itibaren seferi olarak namaz kılar.Haremde, Tuzlada vs.

Öğrenciler için durum farklı.Çünkü kendi evi onun vatani asliliğinden ne kadar çıkmış oluyor, her ne kadar gurbette olsa da.Dedemden aldığım fetvaya göre bu kişiler seferi olmazlar diyor.Ama kaynağını bulamadım.Seferi olmasalar bile, evlerine giderken  yoldaki namazlar seferi hükmündedir.Bu öğrenci meselesi hakkında aydınlatıcılara ihtiyacım olacak.

Son olarak azimet ruhsat meselesi.Seferde namazları 4 rekat kılmak azimet, 2 rekat kılmak ise ruhsattır.Bir kimse ben azimetle amel etmek istiyorum o yüzden 4 rekat kılacağım diyemez.Yanlışlıkla 4 kılarsa tekrar 2 rekat olarak kılmalıdır.
Çünkü azimet her zaman yapılamaz misalde de görüldüğü gibi.Bazı amellerde azimetle hareket etmek katiyyen men edildiği gib bazende daha efdaldir.

tekrar iki rekat kilmalidir?

ve fihi nazarun :?:

Alıntı yapılan: "pamfilya"tekrar iki rekat kilmalidir?

ve fihi nazarun :?:

Fi kitabi dürerül ahkami yücüzü ve bihi yüfta

yeni safakta vecihi akyüz mü idi, bir ilahiyatci bu seferilik meselesini iyi´ce izah etmisti bir kac gün boyunca...

miftah,

bir de tashih hatasi var galiba,

4 rekat kilmak azimet yazmissin...
azimet olan iki rekat kilmaktir seferde...


senin dürerde gördüügnü söyledigin (ve yücüzünün ne manaya geldigini anlayamadigim :D ) fetvaya göre seferde ruhsat diye bir sey de yok...


sadakatin otobüsü fena degil..

Bence sadakat teleferigi yapalim..

daha havali...

Hanefi mezhebinde seferde, 4 rekat olan farz namazları 2 rekat kılmak vaciptir. 4 rekat kılmak mekruhtur, günah olur.

Hadis-i şerifte, (Seferde namazı tamam kılan hazarda eksik kılan gibidir) buyuruldu.

Üç rekatları aynen kılar. Müekked sünnetler, gayrı müekked sünnet haline gelir.

Maliki’de, meşru seferde 4 rekat farzları 2 kılmak sünnet, Şafii’de, meşru seferde, 2 veya 4 kılmak da caizdir. İki kılmak evladır. Hanbeli’de ise seferde 2 veya 4 kılmak Şafii’deki gibidir. Hanefi’deki Müslümanların günah işlememeleri için 4 rekatlık namazlarını seferde 2 rekat olarak kılmaları gerekir. Bunun için sefere ait hükümleri de bilmek gerekir.

Hayır ya anlamadın.n az e90 km uzaklıkta olan bir yere gitmeye niyet ettikten sonra illaki 90 km geçmesini beklemeyeceksin seferi namaz kılmak eiçin.O niyetle Beldenden çıktığın andan itibaren seferisin.Mesela ben İstanbul Ümraniyede oturduğumu farzedelim.Karamana gitmeyi murat ettiğimde,İstanbulun otobüs terminali hareme geldiğim andan itibaren seferiyim.Haremde 2 rekat kılarım 4 rekatları.Karamana ulaşmadan henüz.
Hel fehimte?

Alıntı yapılan: "pamfilya"miftah,

bir de tashih hatasi var galiba,

4 rekat kilmak azimet yazmissin...
azimet olan iki rekat kilmaktir seferde...


senin dürerde gördüügnü söyledigin (ve yücüzünün ne manaya geldigini anlayamadigim :D ) fetvaya göre seferde ruhsat diye bir sey de yok...


sadakatin otobüsü fena degil..

Bence sadakat teleferigi yapalim..

daha havali...

Seferde namazı iki kılmak ruhsattır.Azimet 4 rekat kılmaktır.Bu şekildabende biliyorum.Ama denildiği gibi bazen azimetle amel men edilmiştir.

Dürer meselesi şu:Ben nafile namazın 4. rekatında abdesti bozulan 2 rekat kılmalıdır demiştim.Zan ettim ki sen bu konu hakkında "ve fihi nazarün" yani bu konuda ihtilaf var dedin.Bende cevaben dedimki
"Dürerül ahkam kitabında 2 rekat kılması gerekir diyor ve fetva bunun üzerinedir."Seferle ilgili değil yani.

Hel edrakte ya ahi ; )

Denizliden çıkar çıkmaz seferidir.80 e de gerek yok.Çünkü bulunduğu beldeden çıkmasıdır mühim olan.Ama dediğim gibi en az 90 km gitmeye niyeti var.

Sefer bahsini bir kez daha okuyun :D

Diyari rum ulemasindan hace jonas snow'dan mesmuumdur ki, seferde iki kilmak azimettir.

Dört rekat kilan kaza etmeli mi, etmemeli mi?

Önemli olan takometre doldurmak degil, sefer halinde olmaktir.
90 km'lik yola cikinca seferdesiniz..

Isterseniz 4 haniminiza ait yirmiser kilometre aralikli dinlenme tesisleriyle dolu bir 90 km yolculuga niyetlenmis olun..

Neticede sefer haliyle hallenmis oluyorsunuz..

Cok mu attim yoksa yaws :oops:  (taklid de olsa tatli oluyor)

Alıntı yapılan: "pamfilya"
Dört rekat kilan kaza etmeli mi, etmemeli mi?

Yolculukta dört rekatlı namazların kısaltılarak kılınması Kur'an, Sünnet ve icma ile câizdir.

Yolcunun dört rekatlı farz namazları kısaltması zorunlu mudur; yoksa kısaltmakla tam kılmak arasında serbest midir?

Misâfir farzı dört rek'at kılarsa, son iki rek'atı nâfile olur. Emri dinlemediği için ve nâfilenin iftitâh tekbîrini ve farzın selâmını terk ettiği için ve nâfileyi farz ile karıştırdığı için, günâh olur. Tevbe etmezse Cehenneme gidebilir. Unutarak dört rek'at kılan kimse secde-i sehv yapar.

Hanefîlere göre, yolcunun namazları kısaltarak kılması vacib ve aynı zamanda azimettir. Yolcunun bilerek iki rekattan fazla kılması mekruhtur. Bununla birlikte iki rekat kılıp da teşehhütte bulunduktan sonra iki rekat daha kılacak olsa farzı eda etmiş, son iki rekât da nafile olmuş olur. Ancak selâmı tehir etmiş olmasından ötürü kötü bir iş yapmış sayılır. Fakat birinci teşehhüdü terketse veya ilk iki rekatta kıraatta bulunmamış olsa farzı eda etmiş olmaz. Nitekim sabah ve cuma namazlarında da hüküm böyledir. Hz. Aişe (r.anha)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Namaz ikişer rekat olarak farz kılındı, sonra hazarda ziyade olundu, seferde ise olduğu gibi bırakıldı (Buhari, Salat,1; Müslim, Misafirin,1; Ebû Davud, II, 3). ibn Abbas (r.a)'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Allah Teâla namazı, Peygamberimizin dili ile hazarda dört rekat, seferde iki rekat olarak farz kılmıştır" (Müslim, Müsâfirîn, 5, 6; Ebû Davud Sefer, 18; Nesâî, Havf 4; İbn Mace İkame, 75).

Malikilere göre, seferde namazı kısaltarak kılmak müekked sünnet, Şafiî ve Hanbelilere göre ise yolculukta namazları kısaltarak kılmak, muhayyer olmak üzere ruhsattır. Seferî kişi namazlarını kısaltarak da, tam olarak da kılabilir. Ancak Hanbelîlere göre kısaltmak mutlak olarak tam kılmaktan daha faziletlidir. Çünkü, Hz. Peygamber ile dört halife bu şekilde yapmaya devam etmişlerdir.


Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer kâfirlerin size fitne vermesinden korkarsanız, yeryüzünde sefere çıktığınız zaman namazları kısaltarak kılmanızda bir sakınca yoktur" (en-Nisa, 4/101). Bu âyette kısaltmanın korku şartına bağlanması o günkü olayı tespit etmek içindir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s)'in çoğu yolculukları korkudan uzak değildi. Ashab-ı Kiram'dan Ya'la b. Ümeyye (r.a) Hz. Ömer'e şöyle demiştir: Biz neden namazları kısaltarak kılıyoruz? Halbuki güven içindeyiz. Hz. Ömer de buna cevap olmak üzere şöyle buyurdu: Ben de aynı durumu Hz.. Peygamber'e sormuştum; şöyle buyurmuştu: "Bu, Allah'ın size verdiği bir bağıştır, Allahın sadakasını kabul edin” (Müslim, Misafir, 4; Tirmizi, Tahare, 4, 20; Nesâi, Taksir, I).

Mukimin kazaya kalan namazları sefere çıkması ile, misafirin de kazaya kalan namazları ikamete niyet etmesi ile değişmez. Onun için ikamet halinde olan bir kimse, sefer halinde kazaya kalmış olan namazlarını ikişer rekat kılacağı gibi, sefer halinde bulunan kimse de, ikamet zamanında kazaya kalmış namazlarını dörder rekat olarak kılar.
Ö.N.Bilmen-267

Sefer bahsi.

sefer ile ilgili bayabir seyler yazmissiniz. Istifade etmeye ettikde birazda sulandirmisa benziyorsunuz.Bunun gibi ser´i hükümlerde biraz ciddiyyet icap ettigini mürekkep yalamis arkadaslar bilir diye düsünüyorum.

1-vatan mevzuunda iki sey vardir. vatani asli ve vatani ikame.Vatani asli ailesinin evinin ve arazisinin bulundugu yerdir. vatani ikame ismi üzerinde ikamet ettigi yerdir.Müslüman her iki vatandada mukimdir namazlarini tam kilar.
Yaliniz gerek vatani asli olsun gerekse vatani ikame olsun sefer maksadi ile 90 km mesafeyi gececek yere gitmeyi arzu ettigi zaman müsafir olur.Vatani aslisine ve vatani ikamesine uzlastigi zaman müsafirlikden cikar yine mukim olur.

Ögrenci meselesine gelince islam isci ögrenci diye siniflandirmamistir.
gittigi yer 90 km ise müsafirdir.herhangi bir yurtda kaliyorsa onun orasi vatani ikamesidir.gitigi okul 90 km yi geciyorsa yine müsafirdir.

2-Müsafir farz namazlari iki olarak kilmasi azimet oldugundan iki kilmalidir. sayet dört rakat kilarsa emri ilahiyeye aykiri hareket ettiginden namzi tam olmakla beraber günah isladigi icin tevbe i- istifar etmesi lazimdir.
Seferde kazaya kalan namazlar sefere tabi oldugu icin iki reket olarak kaza yapilir.Sünnetlerin kazasi yoktur.
Sünnet bir namazi bozmus ise her zaman kaza edebilir. Cünkü üzerine vacip olmustur.

Alıntı yapılan: "pamfilya"Önemli olan takometre doldurmak degil, sefer halinde olmaktir.
90 km'lik yola cikinca seferdesiniz..

Isterseniz 4 haniminiza ait yirmiser kilometre aralikli dinlenme tesisleriyle dolu bir 90 km yolculuga niyetlenmis olun..

Cok mu attim yoksa yaws :oops:  (taklid de olsa tatli oluyor)

Hanimlarinin evlerinde kisi müsafir olmaz.Dolayisi ile iki haniminin evleri arasinda 90 km yoksa müsafir sayilmaz.bir köyden diger bir köye gider gibidir.