Verilen cevapların parça parça değilde bütününü okuduğumuz zaman herhangi bir ibni teymiye taraftarlığı ya da ona karşı bir hayranlık beslediği çıkarımına ulaşamıyorum. Gayet yuvarlak cümleler kullanmış. Varsayımlar kullanarak konuyu anlatmaya çalışmış. Teymiyeninde hatasız olamayacağınıda yine belirtmiş.
Nurettin YILDIZ'ın şüpheliler listesinde olmasının sebebi; sizin de tespit ettiğiniz gibi ehli sünnete aykırı sorun teşkil edecek meselelerde kesin ve net ifadeler kullanmıyor olmasıdır. Halbuki itikadi meselelerde hüküm kesin ve nettir. Kabul edersin yada etmezsin. Etmiyorsan sebebini söylersin.
Mesela 5-10 dakika süren bir fetva videosunda kabir ziyaretinin yada şefaatin caiz olup olmadığına dair tek bir net ifade yada cümle bulamıyorsunuz.
Dediğimiz gibi dinleyenin istediği tarafa çekebileceği yuvarlak cümleler kullanılıyor olması kendisini şüpheliler listesine itiyor.
Bizim bir kuralımız var; bildiğimiz tanıdığımız mantarlar varken asla ne olduğunu bilmediğimiz şüpheli mantarları tercih etmiyoruz, kimseye de tavsiye etmiyoruz.
Biri Ehli sünnete aykırı yanlış yada şüpheli bir şey söylemiş olsa, ameli noktada bir milyon doğru söylese dahi artık o kişiye itibar edilmez.
Yukarıdaki sebeplerden kendisini şüpheli buluyor ve uyarıyoruz.
Kalpleri en iyi bilen Allah değil midir?Bazı alimlerin itikadının bozuk olduğu su götürmez gerçek ama bir yabancıdan alıntı yaparak da insanlar hakkında peşin hüküm veremezsiniz.Ayrıca son zamanların modası olan da şu ki iki satır kitap okuyan herkes alim kesiliyo kimse kimseyi beğenmiyo (kendi nefsi hariç)Unutmayın bir zamanlar Ulu Hakan Abdülhamid Han'da zamanında hain ilan edilmişti insanlar onu anlamayıp görünene göre peşin hüküm verdikleri için.Unutmayalım herşey göründüğü gibi olmayabilir peşin hükümlü olmayalım .
Günümüzde İslâmiyet’in en büyük belâsı, onu dışından ve cepheden helâk etmeye yeltenenler değil içinden ve özünden harap etmeye davrananlardır ve bu davranışları ve bir nevi onarma düzeltme ve yenileme sayanlar... “Reformcular” ismi altında topladığımız, 7-8 asır öncesindeki kuru ve nasipsiz akıl borazanına (İbni Teymiye’ye) mizaçları dayalı bir grup, birkaç asır sonra vehhâbilik’ten dolaşarak, nihâyet Cemaleddin Efgani, Mısırlı Şeyh Abduh ve peşindekilerden bir bölük halinde öyle bir anlayış veya anlayışsızlık bataklığına uğramıştır ki, İslâmı, çökmek üzere olan bir binaya yapıldığı gibi, dışından payandalar ve kalaslarla tutmayı marifet bilmiş, böylece Rûhlarındaki gizli şüpheyi ve İslâma güvensizlik duygusunu açığa vurmuştur.
(Dinî tamir dâvasında Din Tahripçileri’nden)
[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=jP_R1tTB3Gc[/youtube]
Ortalık harman yerine dönmüş, fitne dünyanın dört bir tarafına yayılmış. Ehl-i bid'at var gücüyle çalışıyor; Ümmet-i Muhammed'in itikadını bozuyor. Siz çıkmış hüsnü zan'dan bahsediyorsun. Din hususunda devir hüsnü zan devri değil sui zan devridir.
Dini tamir davasında din tahripçileri kime ait?Okumak istiyorum da
Merhum Ahmed Davudoğlu Hocanın ...
Kitap Hakkında: (Bu sayfadaki bilgiler kitaptan aynen alınmıştır.)ŞEYHÜLİSLAM Mustafa Sabri ve Düzceli Zahid Kevserî efendilerin yolundan giden merhum Ahmed Davudoğlu, yayınlandığı zaman fırtınalar kopartan bu eserinde dine hizmet iddiasıyla ortaya atılan bir takım yenilik, bid'at ve yersiz ictihadların hizmet değil, tahrip olduğunu iddia ve isbat etmektedir.
Maalesef son otuz yıl içinde Türkiye Müslümanlarının kafalarını karıştıracak, Kur'an'a ve Sün-net'e dayalı sahih İslâm itikadını zedeleyecek ve Ümmet-i Muhammed'i çıkmaz sokaklara sokup enerjisini boşa harcatacak lüzumsuz, hatta zararlı iddialar, tezler, teklifler ortaya atılmıştır.
Ünlü Ezher üniversitesinde tahsil görmüş gerçek bir fakih ve din bilgini olan merhum Üstad Ahmed Davudoğlu'nun şimdiye kadar defalarca basılan bu kitabı Müslümanlara orta ve doğru yolu göstermektedir.
http://www.faziletkitap.com/guncel-meseleler/Dini-Tamir-Davasnda-Din-Tahripileri-88.html
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
"İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır." [Tabakat-ül-kübra] İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye kibirliydi. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi.) [Kam-ul Muarıd]
İbni Hacer-i Askalani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye; “Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır. [Hazret-i] Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı. [Hazret-i] Osman malı çok severdi” diyerek eshab-ı kiramın büyüklerine dil uzattı.) [Ed-Dürer-ül-Kamine]
İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir. Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır.
Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshab-ı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır.) [Fetava-i Hadisiyye]