ÇOCUĞUN GÖNLÜNDE,
TAHT KURMAK İSTEYENLERE
• Anne-baba olarak;
- Çocuğunuzu ‘kazanmak’ istiyorsanız,
- Onu, ailenize ‘kazandırmak istiyorsanız,
- Onun gönlünde ‘taht’ kurmak istiyorsanız,
- Onu; tilkilere, kurda-kuşa kaptırmamak istiyorsanız, kolayı var.
• Çocuğunuzun;
- Beğenmediğiniz sözlerini,
- Hoşlanmadığınız konuşmalarını,
- Çirkin bulduğunuz tavırlarını,
- Sizi üzen hareketlerini…’gündeminize’ almayın.
• Onun bu gibi hallerinden hoşnut olmadığınızı;
- Sözlerinizle değil;
- Mimiklerinizle, davranışlarınızla ona sadece ‘hissettirin’.
• Diğer taraftan;
- Az sayıda da olsa, onun;
- Güzel yanlarını,
- Hoşunuza giden davranışlarını,
- Sevimli bulduğunuz hallerini;
- Sözlü olarak ‘abartmadan’ gündeminize alın.
• Çocuğunuz, sonunda başarılı olmasa bile;
- Herhangi bir konuda harcadığı emeğe ‘saygılı’ olun.
- O konudaki çalışmalarını, performansını her zaman ve yine ‘abartıya kaçmadan’ takdir edin.
- Kendisi gibi bir evlada sahip olduğunuz için, mutlu ve bahtiyar olduğunuzu dile getirin.
- Siz gün boyu işteyken;
- Bazen onun aklınıza geldiğini,
- Onun; okuldaki, sokaktaki, evdeki halini merak ettiğinizi;
- Ona sorular sormadan, onu sorguya çekmeden, ‘sadece’ hatırlatın.
- Ona;
- İhtiyacı olduğunu bildiğiniz, işine yarayacağını düşündüğünüz, anahtarlık, tarak, cüzdan, takı-toka, şapka…gibi bazı küçük hediyeler verin.
- Fakat bunu;
- Hiçbir başarısını,
- Hiçbir özel halini,
- Hiçbir güzel tavır ve davranışını konu etmeden, ‘karşılıksız ve koşulsuz’ yapın.
- Oysa; birkaç gün önce sizi memnun eden bir hareketi sonucu almış olun ama, bunu sadece siz bilin.
• Hediyeyi kendisine takdim ederken deyin ki:
- Öylesine…
- Aklıma geldin bugün…
- Gönlüme düştün de…
- İşine yarayacağını düşündüm…
- Sana benzeyen bir çocuk gördüm yolda gelirken…gibi bahanelerden uygun olanından birini kullanarak verin.
• Göreceksiniz:
- İşte o zaman çocuğunuz;
- Sizi ‘karşılıksız’ sevecektir ve size itaat edecektir.
• Üstelik ona;
- Gerektiği kadar harçlık veremediğiniz halde,
- Her imkanı sunamadığınız halde,
- İstediği kıyafeti alamadığınız halde,
- Tableti, cep telefonu, bilgisayarı olmadığı halde,
- Yer sofrasında, tek sahandan birlikte yemek yediğiniz halde…
- ‘Babamın, annemin bir bildiği vardır’, diyecektir.(Pedagog Dr Yaşar Kuru)