Sadakat islami Forum

DİNİ KATEGORİLER => İSLAM-GENEL => Konuyu başlatan: 33.yıldız - 16 Kasım 2009, 16:33:34

Başlık: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: 33.yıldız - 16 Kasım 2009, 16:33:34
Belki izlemişsinizdir yada gazetelerden okumuşsunuzdur.Güneydoğu'da önceki günlerde bir düğün yapılmış.Bu düğün okuduğumuz haberlere göre bir tarikat şeyhine ait.Sadakat Forum'un hassas kuralları olduğu için bu tarikatin ismini ve evlenen şeyh efendinin adını buraya yazmıyorum.Zira amacım bu insanları veya tarikat mensuplarını tahkir etmek değildir.

Lütfen yazdıklarıma da gıybet ediyorsun gözüyle bakılmasın.Ya da Müslümanlar kardeş olmalı, birbirinin açığının peşinden koşmamalı gibi biz birbirimizi eleştiriyoruz , birlik ve beraberliği sağlayamıyoruz onun için güçlü olamıyoruz edebiyatı yapılmasın.Tüm bunlar yapılan yanlışı gözardı ettirmemeli zannımca.

Hem bu işin bir vebali de var.Bu insanlar bunu yaptıkları zaman daha sonra bu bir emsal teşkil ediyor ve yanlış usüller, uygulamalar yayılıp gidiyor.Ondan sonra da çıkın çıkabilirseniz işin içinden.

Gelelim konuya.Dinlediğimiz ve okuduğumuz kadarı ile:
Evlenen bir tarikat şeyhi imiş.Yani babası vefat etmiş yerine oğlu geçmiş.Daha 28 yaşında.Üniversite mezunu ve aynı zamanda müteahhitlik yapmakta imiş.

Düğüne yaklaşık 15 bin kişi katılmış, çoğu şeyhin müridi.Düğünde 3 ton et pişirilmiş, 25 büyük baş hayvan ile 150 küçük baş hayvan kesilmiş. 10 ton pirinç, 10 ton bulgur, 1 ton kuru fasulye ve 15 bin ayran ve ekmek kullanılmış.5 kilometrelik de yer sofrası kurulmuş hep beraber yemek yenilmiş.
Gelin hanım Samsunlu imiş 4 gün de orada düğün yapılmış 3 günde Batmanda.

Şeyh efendi şöyle beyanda bulunmuş:

Düğünümüzü geleneklere uygun yaptık.Dedelerimiz ve büyük zatların türbesi yanında çalgısız ve silahsız bir düğün gerçekleştirdik.

Neyse fazla ayrıntıya girmeye gerek yok.Son derece şaşalı bir düğün olmuş.Binbir gece masallarındaki gibi.

Düğün için yapılan masrafları, düğünün gösterişini bu görüntülerin bir şeyhe yakışmayacağını da çıkıp birileri eleştirebilir.Ben bu tarafına bakmıyorum.Hadi olabilir, imkanı vardır yapmıştır diyeceğim.

Şeyhin gelin hanımın elinden tutarak yüzü açık bir şekilde herkesin önünde dolaşmasını da geçiyorum.

Ancaaak;
Müzik eşliğinde söylenilen ilahilerle halay çekmek de neyin nesi yahu!
Bunun dinde yeri nedir? Biz çalgılı ilahi olmaz, çalgı olursa  ilahi olmaz, ilahi olursa çalgı olmaz mücadelesini veriyorken, adamlar aşmışlar.
Ya el insaf.
Hadi çalgılı ilahileri çalıyorsunuz madem de; onunla tempo tutmak, halay çekmek de nedir?

İlahi bir nevi ibadettir bir eğlence aracı değildir.

Daha önce de benzeri yine güneydoğudan bir düğün videosu izlemiştim.Onlar da yine halay çekiyorlardı hem de başlarında namaz takkeleri ile.

Bu görüntüler işte tam vehhabi zihniyetlilere ne güzel  malzeme veriyor.Dinden soğuk olanları daha da soğutuyor.Tasavvufta böyle bir şey yok!

Böyle fetvaları verenlerin fetvaları kendilerini bağlar, böyle fetva veren Şeyh varsa o şeyh değil ŞEY'dir ancak.

Belki bize ne bundan diyeceksiniz, bizim o taraklarda bezimiz yok zaten diyeceksiniz amma ben yine de uyarmak istedim.Çünkü yukarıda anlattığım şekilde uygulamaları tam şeriata uygun biz de  inşAllah böyle yapalım diyerek karşılayanlar var.Eğer bunu anlatmazsak duyurmazsak yanlış olan bu hareket artık normalleşmiş olacaktır.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 16 Kasım 2009, 23:45:52
Adam akıllı davul zurna ile halay çekselermiş daha iyiymiş! En azından ne yaptığınızı bilirdiniz.

Allah ıslah eylesin.

Eğer bu tür şeylere fetva veriliyorsa o fetva kendilerini bağlar, ümmeti muhammedi bağlamaz.Kimse kendisini la yüs'el zannetmemeli.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: İsra - 16 Kasım 2009, 23:48:43
Düğün yemeğine bişey demiyorum.Davetliler fazladır o yüzden bu kadar yemek verilmesini normal karşılıyorum (tabi medya abartmadıysa)

Alıntı YapŞeyhin gelin hanımın elinden tutarak yüzü açık bir şekilde herkesin önünde dolaşmasını da geçiyorum.

Ancaaak;
Müzik eşliğinde söylenilen ilahilerle halay çekmek de neyin nesi yahu!
Bunun dinde yeri nedir? Biz çalgılı ilahi olmaz, çalgı olursa  ilahi olmaz, ilahi olursa çalgı olmaz mücadelesini veriyorken, adamlar aşmışlar.
Ya el insaf.
Hadi çalgılı ilahileri çalıyorsunuz madem de; onunla tempo tutmak, halay çekmek de nedir?

Ama bunlar çok abes şeyler.Allah akıl fikir versin.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 17 Kasım 2009, 00:42:48
ibadet ile eğlenceyi biribirine karıştırmak.Ne kadar yanlış.

Demek ki çalgılı ilahilerin sözü insanları etkilemiyor, müziği etkiliyor ki söz konusu olayda bunun bir kanıtı işte.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 23 Kasım 2009, 21:11:40
dualarınıza amin.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Uludag - 23 Kasım 2009, 21:28:04
Konu için teşekkürler efendim, de
İlahi nasıl bir ibadet oluyor onu anlamadım ?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: ay-yüzlüm - 24 Kasım 2009, 01:11:22
daha neler duyup görücez bakalım
MEVLAM şaşırtmasın

RABBİM hidayet nasip eylesin ne diyelim

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 25 Kasım 2009, 00:05:10
Alıntı yapılan: Uludag - 23 Kasım 2009, 21:28:04
Konu için teşekkürler efendim, de
İlahi nasıl bir ibadet oluyor onu anlamadım ?


İfademi bir nevi ibadettir olarak düzelttim ki hem yanlış anlamalara mahal vermeyelim hem de bildiğimiz, duyduğumuz bu şekildedir.

Yani ilahilerde Allah(c.c.) lafzı geçiyor, Allah'ı (Cc) zikir var, Peygamberimize(s.a.v) salavatlar var.Hatta insan çok dinlediği zaman bunları ezberliyor ve tekrarlıyor ne güzel.
Bu nedenle ilahi dinlemenin de bir edebi adabı vardır.Yani bir elimde kola diğer elimle de çekirdek çıtlayarak,yatağa uzanıp bacaklarımızı uzata uzata ilahi dinlenmez.

Ancak ilahi kesinlikle bir nevi de olsa ibadet sayılmaz deniliyor ise, ilim erbabından bunun izahını  da öğrenmek isteriz . :oops:
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: müteallim - 25 Kasım 2009, 00:55:42
icersinde calgi olmadan okunan ilahi ve kasideler kalp huzuru ile sükünetle dinlendigi zaman kisi hazreti Allahi hatirlar  rasülüllahi hatirlar onlari hatirlamak zikir mahiyetinde olurki tabiiki bir nevi ibadet olur.

amma bir yanda ilahi ve kasideler okunur diger yanda gelisi güzel konusiulur yanir icilirse o zaman gafletle dinlendiginden faide yerine zarar getirir.hele birde icersinde zurna davul saz müzik varsa o zaman zaten ona haram karismistir o dinlenmez
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Uludag - 25 Kasım 2009, 15:19:22
@33.yıldız

itirazi manada sormadım sadece hayret ve merak ederek sordum. :)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 26 Kasım 2009, 01:52:20
Alıntı yapılan: Uludag - 25 Kasım 2009, 15:19:22
@33.yıldız

itirazi manada sormadım sadece hayret ve merak ederek sordum. :)

ben de farklı anlamadım zaten :)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Kurban20 - 04 Ocak 2010, 15:09:43
.S
33.yildiz
Ben fransa'dan yaziyorum "turkcem fazla iii degil"
yanlis anladin.....ben bile ilahi uzerinde halay gekiyorum HARAM OLSA SENCE GEKERMIYIM....tovbe
Ben biliyorum ki ilahi uzerinde halay cekmek hic bir sakincasi yok cunku peygamberimiz (s.a.v) zamanda misketmis oyun havasimis YOKTU DEMI?
NE VARDI? ilahi vardi  « ISLAMDAN EGLENMEK VARDIR » 
HER SORUNU CEVAP VERICEM INSAllah :d

Bunun dinde yeri nedir?
-dinde eglenmek vardir ama ahlaki adapli cekilde ,ve kadinlar arasinda erkek olmiyacak

çalgılı ilahi olmaz, çalgı olursa  ilahi olmaz
-calgili olur ama haram olmayan alet olacak

Hadi çalgılı ilahileri çalıyorsunuz madem de; onunla tempo tutmak, halay çekmek de nedir?
-TEMPO DENMEZ ONA....

İlahi bir nevi ibadettir bir eğlence aracı değildir.
-ilahi dinledin zaman ne yaparsin Allahin dusunursu Allah sukur edersin demi "Allahim sen ne kadar guzel yaratin bizi agzimiz burumuz.......ne bilim Allah SUKUR EDERSIN ? sukur ettin zaman "tefekkur ediyon" buda nafile ibadet etmis olursun

Daha önce de benzeri yine güneydoğudan bir düğün videosu izlemiştim.Onlar da yine halay çekiyorlardı hem de başlarında namaz takkeleri ile.
-YA HALAY CEKERKEN MECBURMUSUN OZEL, BIR KIYAFETMI LAZIM MI?? TOVBE LUTFEN YAZDIKLARINA BI OKU GONDERMEDEN ONCE :)

Bu görüntüler işte tam vehhabi zihniyetlilere ne güzel  malzeme veriyor
-kardesim ya sen nerde gordun bu video ben de gormek isterim yaaa oyle sey varsa gonder benim bildimi kadar erkek kadin karisik olmaz

Dinden soğuk olanları daha da soğutuyor.Tasavvufta böyle bir şey yok!
-Lutfen baska bir konu konussan daha onemli baska seyler var.....

Böyle fetvaları verenlerin fetvaları kendilerini bağlar, böyle fetva veren Şeyh varsa o şeyh değil ŞEY'dir ancak.
-sen bilmedin ICIN HIC BIRSEY DEMEM

Eğer bunu anlatmazsak duyurmazsak yanlış olan bu hareket artık normalleşmiş olacaktır.
-ZATEN NORMAL SEN MERAK ETME

BILMEK ISTIYORUM SEN HANGI TARIKATIN?
Ben sana insan gibi konustum oyle bir cevap bekliyom senden
Allah YAR VE YARDIMCIN OLSUN KARDESIMMM :d
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: İsra - 04 Ocak 2010, 15:44:33
Alıntı YapBen biliyorum ki ilahi uzerinde halay cekmek hic bir sakincasi yok cunku peygamberimiz (s.a.v) zamanda misketmis oyun havasimis YOKTU DEMI?

doğrumu anladım ilahiyle birlikte halay çekilir mi diyorsunuz ?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Ocak 2010, 16:34:20
Ve aleyküm selam,

Alıntı Yapben bile ilahi uzerinde halay gekiyorum HARAM OLSA SENCE ÇEKERMIYIM.

pardon da siz kimsiniz? Ben bile dediğinize göre siz Allah'ın bir veli kulu olmalısınız ki, ben bile diyerek kendinizden misal getiriyorsunuz.

Alıntı YapBen biliyorum ki ilahi uzerinde halay cekmek hic bir sakincasi yok cunku peygamberimiz (s.a.v) zamanda misketmis oyun havasimis YOKTU DEMI?
NE VARDI? ilahi vardi
İlahi ile halay çekilebileceğine dair sahih kaynağınız nedir? Peygamberimiz zamanında ilahi vardı ama ilahi ile o dönem haşa kalkıp oynamadı.Bir kaynak verelim:

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (Kimyayı Saadet)

Günümüzdeki uygulamaya bakalım.Söylenen o çalgılı ilahilerde Peygamberimiz övülüyor mu? Övülüyor.peki onunla halay çekiliyor mu ? Çekiliyor.Resulullah sav bunu men etmiş mi? etmiş.

Alıntı Yap-dinde eglenmek vardir ama ahlaki adapli cekilde ,ve kadinlar arasinda erkek olmiyacak
İlahi ile halay çekilerek ya da oynanarak, el çırpılarak eğlenileceğine dair bir kaynak olmadığı malum.Bu şekildeki eğlence meşru eğlence değildir.Kaldı ki izlediğimiz videolarda kadınlar da vardı

Alıntı Yapçalgılı ilahi olmaz, çalgı olursa  ilahi olmaz
-calgili olur ama haram olmayan alet olacak
Çalgı ile ilahi olmaz.
Istimaul-melahi ma´siyyetün vel-cülüsüfiha fiskun vettelezzüzü bihe küfrün hadisi şerifi yani Calgi aletlerini kullanmak seyyie yani günahtir.calgi aletlerinin calindigi yerde oturmak fasikliktir. Onlardan zevk almak ise küfürdür.

İlahi ibadettir. İbadete çalgı karıştırılmaz. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (Kimyayı Saadet-İmamı gazali Hazretleri)

Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)

Bu konuda daha bir çok kaynak mevcuttur.Öğrenmek isteyene İmamı Gazali hazretlerinden alınan kısım yeter de artar.
Günümüzde çalgılı ilahiye müsade veren hoca ve şeyhlerin fetvaları kendilerini bağlar vebali kendilerinedir, müslümanların tamamını bağlamaz.Onları İmamı gazali hazretlerinden üstün görecek halimiz yok.

Alıntı Yapİlahi bir nevi ibadettir bir eğlence aracı değildir.
-ilahi dinledin zaman ne yaparsin Allahin dusunursu Allah sukur edersin demi "Allahim sen ne kadar guzel yaratin bizi agzimiz burumuz.......ne bilim Allah SUKUR EDERSIN ? sukur ettin zaman "tefekkur ediyon" buda nafile ibadet etmis olursun
Bu söyledikleriniz halay çekerek gerçekleşmez.Her şeyin usül ve adabı vardır.

Alıntı YapDaha önce de benzeri yine güneydoğudan bir düğün videosu izlemiştim.Onlar da yine halay çekiyorlardı hem de başlarında namaz takkeleri ile.
-YA HALAY CEKERKEN MECBURMUSUN OZEL, BIR KIYAFETMI LAZIM MI?? TOVBE LUTFEN YAZDIKLARINA BI OKU GONDERMEDEN ONCE
Bence siz tevbe edin.Dini hususları bu kadar hafife almayın.Hafife almak imanı zedeleyen unsurlardan biridir.

Alıntı YapDinden soğuk olanları daha da soğutuyor.Tasavvufta böyle bir şey yok!
-Lutfen baska bir konu konussan daha onemli baska seyler var.....
Bu konulardan daha mühim bir şey mi var.Biz Hristiyan Yahudilerin fitnesinden korkarken, evimizin içini çökertmeye çalışanlar var.Dine sonradan bir şey sokanlar var.Asıl önemli olan bunlar.Gayrimüslimlerin safı belli en azından ne oldukları belli, ama böyle kendi kafasına göre fetva veren insanlar bir çok masum din kardeşimizi kandırıyorlar.Onları uayarmaktan daha önemli ne olabilir!

Alıntı YapBöyle fetvaları verenlerin fetvaları kendilerini bağlar, böyle fetva veren Şeyh varsa o şeyh değil ŞEY'dir ancak.
-sen bilmedin ICIN HIC BIRSEY DEMEM
Ben bu fetvaları veren hoca ve şeyleri iyi bilirim.Ama çoğu bildiklerimizi yazmıyoruz.Fitneci değiliz ama tehlike gördüğümüz zaman uyarıcıyız.

Alıntı YapEğer bunu anlatmazsak duyurmazsak yanlış olan bu hareket artık normalleşmiş olacaktır.
-ZATEN NORMAL SEN MERAK ETME
Bakın bilmiyor olabilirsiniz, birilerinin peşinden de gidiyor olabilirsiniz ama öğrenmekle mükellefsiniz.Bu tür fetvaları veren de insandır.İnsanlar da hata işleyebilirler.Ancak masum olam Peygamberlerdir.
Yok eğer bile bile ben ilahi ile halay çekerim diyorsanız, size tekrar tevbe ve istiğfar etmenizi tavsiye ederim.

Alıntı YapBILMEK ISTIYORUM SEN HANGI TARIKATIN?
Hamdolsun biz yolumuzu bulmuş bir insanız.Bunu buradan açıklamam gerekmiyor.Reklamcılardan değiliz biz.Tasavvuf nasip işidir.


Son söz olarak;
çalgılı ilahi caizdir bunun delili de şudur diyebileceğiniz bir kaynak varsa yazın.Ama bu kaynak sahih bir kaynak olsun.falanca şeyh veya hocanın ağzından çıkan söz olmasın.
meşru eğlencenin sınırları içerisinde ilahi ile halay çekmeğe de bir deliliniz varsa yazın yine sahih kaynaklardan.

Ama yoksa sahih kaynağınız lütfen başkalarının aklını bulandırmayalım.Kendiniz madem yanlıştasınız, milleti de peşinizden sürüklemeyin.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 04 Ocak 2010, 16:41:41
Aşağıdaki linkleri okumak faydalı.Okuyalım, okuyalım tekrar okuyalım...

http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/ynt-calgili-aletler-sarki-ve-musikinin-dindeki-yeri-t188.0.html

http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/cok-onemli-konu-calgili-ilahi-t4268.0.html

http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/ynt-dinimizde-muzikli-ilahi-dinlemenin-yeri-var-mi-t5407.0.html

http://www.sadakat.net/forum/maneviyat-dunyamiz/mektubati-rabbaniden-41mektup-t22133.0.html

http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/calgi-esliginde-kuran-mevlut-ve-ilahiler-t31279.0.html

http://www.sadakat.net/forum/fikih-ve-itikad/ynt-islami-muzik-ve-calgili-ilahiler-hk-t23003.0.html

http://www.sadakat.net/forum/haftanin-mevzuu-arsivi/ynt-muzik-dinlemek-ve-boyle-ortamlarda-bulunmak-29-aralik-2008-t29764.0.html
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 04 Ocak 2010, 16:43:30
Alıntı YapBen biliyorum ki ilahi uzerinde halay cekmek hic bir sakincasi yok cunku peygamberimiz (s.a.v) zamanda misketmis oyun havasimis YOKTU DEMI?

Bildiğinizi bizimle de paylaşsanız :)

Yani o zaman misket havası yoktu diye şimdi ilahi ile halay çekilebilir şeklinde bir kıyas mı var?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Lika - 04 Ocak 2010, 18:35:14
Allah razı olsun 33.yıldız. Bu yapılan yalnışlıkların hiç savunulacak tarafı yok. Aksine ibret alıp, o kişilere hakikati bulmaları adına dua etmemiz gerekiyor. Verdiğiniz deliller çok dikkat çekici.

Ayrıca Kurban20, Fatihan'ın verdiği linkleri de dikkatle okuduğunda meselenin önemi hakkında bizlere hak verecektir.

Ancak lütfen lütfen yorumlarımızda seçtiğimiz kelimelere dikkat edelim Kurban20. Yeni bir üyesiniz ve ilk mesajınız böylesi hassas bir mevzu adına. Lütfen öncelikle sitemizi, savunulan hakikatleri ve kardeşlerimizin halisane niyetlerini bir göz önüne alınız ardından yorumlarınızı yazınız.

Herkes burada sadece "Allah rızası adına" kardeşlerini uyarmak adına çaba sarfediyor ki; 33.yıldız kardeşimizin de eklediği kıymetli yazıları okudukça bizlere hak vereceksiniz. Çok nezih bir yerdesiniz ve İnşaAllah bu güzelliklerden istifade edersiniz.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mardin - 04 Ocak 2010, 20:55:51
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...ilahi ile halay çekmek
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 04 Ocak 2010, 21:22:25
Bu fiil özellikle doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerimizde yaygınlaşmış vaziyette gibi.Mütedeyyin insanlar, düğünümüz islama uygun olsun diye bu şekilde düğünler yapmaya başlamışlar.Ama kaynaklara göre İslam'a uyan bir tarafı yok.Allah affetsin bu kardeşlerimizi.

Soru:Bazı düğünlerde ilahi ile oynanılıyor; halay çekiliyor. İlahi ile oynamamizda bir sakinca var mı?

Cevap:Değerli Kardeşimiz;

Mukaddesata karşı hürmetsizliği hafife almayı netice veren her türlü fiil uygun değildir.

(sorularlaislamiyet.com sitesinden)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Kurban20 - 07 Ocak 2010, 15:51:55
a.s
belki ii ifade etmedim size diyom ya turcem cok zayif
neyse olsun anlatmaya calistim :)
Allaha emanet olun
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: racül - 08 Ocak 2010, 03:00:00
Necati Sasmaz da babasindan sonra mensubu olduklari tarikatin seyhi olacakmis...

Bekri Mustafa artik bir marka olmaktan cikti...
Bekri Mustafanin ayasofyaya imamligi hikayesi fikra diye anlatildiginda artik dinleyenler, esprinin nerede yattigini soracaklar...                                         
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: lale - 08 Ocak 2010, 12:56:09
33.Yıldız kardeş Hz.Allah razı olsun,ne diyelim Allah akıl fikir versin,
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: suden - 08 Ocak 2010, 17:41:48
utanmasalar müzikle oynayacaklar ama bulundukları hal müslüman gibi görünmek istedikleri için ilahi ile halay çekmek gibi gaflete düşüyorlar.neuuzu billah
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Kurban20 - 10 Ocak 2010, 19:24:23
suden
yani simdi BIZ GOSTERIS ICIN MI YAPIYORU ???? :o
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: suden - 10 Ocak 2010, 21:14:43
Allah kalplerdeki gizli niyetleri bilicidir daha yorum yapmıyorum.33. yıldız kardeşim size gerekli mesajı vermiş zaten.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 17 Ocak 2010, 09:01:59
Kurban20, biz yazdıklarınızı anladık her ne kadar Türkçem kötü deseniz de.Ancak siz eğer Türkçe yazdıklarımızı anlayamadı iseniz dünya ve ahiret saadetiniz için Türkçe öğrenmenizi tavsiye ederim.Zira yukarıda mühim bilgiler var, her müslümanın bunları anlayıp uygulayabilmesi gerekir.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mavi_gelincik - 17 Ocak 2010, 12:53:25
çok haklısınz bu tarz şeyler gerçekten dine  uzak olanları dinden daha da soğutuyor..onların ekmeğine bal sürmek gibi bişey bu yapılanlar..
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: ayyildiz25 - 11 Ağustos 2010, 17:31:45
Kardesim,
Isiniz gücünüz bitti, takvada tavan yaptiniz ve simdi ilahi ile halay çekilirmi konusunami takildiniz? Mevlana hz'lerine gelirler ve derlerki, efendim sizin hakkinizda yanlis sözler söyleyenler var onlara cevap vermeyecekmisiniz? Mübarek söyle cevap verir: "Evladim, biz birsey söylemeden önce bize söylenen lafa bakariz lafmi diye, sonra söyleyene bakariz adammi diye" Ortada hakikaten lafta yok adamda. Kardesim bu isleri birakin imaninizin durumuna bakin....
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: ayyildiz25 - 11 Ağustos 2010, 17:34:21
takke ile halay çekiyormus.... Kardesim takke sünnettir, sadece namazdaz degil, her an.... Takip o sekilde gezemiyorsan, gezen adam gibi adamlara laf atma. ( Simdi sen tuvalete takke ile girilmez dersin, sadece namazda diyosunya)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: BT 857 - 11 Ağustos 2010, 18:56:13
lafta yok adamda yok öylemi....yahu kardesim adamlar hadisi serif diyor,imami gazali diyor.....daha ne yani ?  HARAMI HELAL ILE SÜSLEMEK GIBI BIRSEY.ilahi okunurken Allah Allah derken bide kalkip halay cekmek...akillara zarar.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 11 Ağustos 2010, 20:03:55
ayyildiz25, kendinizi ya da bu tür fetvaları veren şey efendileri, insanları ve ilk mesajımda izah ettiğim durumları meşru gören insanları Peygamber efendimizin sözlerinden, İmam-ı Gazali'den üstün görüyorsanız diyecek tek bir sözümüz olur : Allah affeylesin, doğru yola sevketsin

Üye olur olmaz ilk mesajı da bu konuya ALAKASIZ bir şekilde yapmanızı da orucun ilk günkü etkisine bağlıyorum, bazı insanlar da oluyor böyle şeyler.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mücteba - 12 Ağustos 2010, 10:53:39

Alıntı yapılan: ayyildiz25 - 11 Ağustos 2010, 17:31:45
Kardesim,
Isiniz gücünüz bitti, takvada tavan yaptiniz ve simdi ilahi ile halay çekilirmi konusunami takildiniz? Mevlana hz'lerine gelirler ve derlerki, efendim sizin hakkinizda yanlis sözler söyleyenler var onlara cevap vermeyecekmisiniz? Mübarek söyle cevap verir: "Evladim, biz birsey söylemeden önce bize söylenen lafa bakariz lafmi diye, sonra söyleyene bakariz adammi diye" Ortada hakikaten lafta yok adamda. Kardesim bu isleri birakin imaninizin durumuna bakin....

Her Müslümanın dinde bilinmesi zarûrî olan şeyleri bilmesi lâzımdır. Küfür olan şeyin çok kimse tarafından kullanılması, bunu küfür alâmeti olmaktan çıkarmaz. Çünkü bu, bilinmesi zarûrî olan bilgilerden olduğu için bilmemek özür değildir.
Dînimizin harâm ettiği bir yasağı veya emrettiği bir farzı hafife alanlar, beğenmiyenler dinden çıkar.

Bir misâl verecek olursak:
İki kimse düşünelim. Birisi, alkol bağımlısı olmuş. Hergün içiyor. Sizi gördüğünde de mahcup olarak diyor ki:
- Bu zıkkımı içmenin harâm olduğunu biliyorum. Fakat bir türlü kurtulamıyorum, ne olur kurtulmam için bana yardımcı olun!
Diğeri ise her zaman içmiyor. Ayda yılda bir içiyor. Kendisine yaptığının uygun olmadığını söylediğinizde diyor ki:
- Ben her zaman içmiyorum. Ayda yılda bir içiyorum. Bu kadarcık şarap içmek harâm olmaz!
Bu durumda, birinci kimse, ikincisinden daha çok şarap, içki içtiği hâlde günâhkâr oluyor, dinden çıkmıyor. Ama ikinci kimse, ara sıra içtiği hâlde, dînin açık bir emrini hafife aldığı için dinden çıkıyor.

Alıntıdır.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: aydeniz - 12 Ağustos 2010, 11:36:18
Güzel açıklamışsın Mücteba, teşekkürler
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Isparta-gülü - 12 Ağustos 2010, 13:37:22
Kurban20 bende fransada yasiorum ve gorebiliorum ki çok guzel de yazmissin turkçeyi...
Allahta bilior kulda bilior avrupada ki misyonerleri boyle tarikatçilarin pesinden gidenleri....dinciyiz diye geçinip burda adam gibi konularda sahih kaynaklarla cevap vermis birisine nasilda hakaret etmissiniz....

33. yildiz çok tesekkur ederim gerçekten bu avrupada yasiyan turk gençligine okutulacak bi yazi ve ne guzel anlatmissiniz Allah razi olsun sitenizde forum unuzda çok bilgili ve goruslerinize katiliorum...

Hayrili ramazanlar :)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Günbatımı - 12 Ağustos 2010, 16:45:02
Yurtdışında oldukça etkili faaliyetler var. Ama maalesef olumsuz faaliyetler... Birkaç tanıdığımda da tanık oldum bu tarz durumlara:

Bizler "Peygamber Efendimiz (s.a.v.)" diyoruz, "İmam-ı Azam" diyoruz, "falanca mübarek alim" diyoruz ama kime söylüyoruz... Bu zavallı insanlar bahsettiğimiz mübarekleri çoktan kafalarından silmişler bile... Varsa yoksa şeyhleri (mi, şeyleri mi artık bilemem)!

Allah c.c. yardımcısı olsun gurbetteki sapıtmış kardeşlerimizin, Rabb'im akıl-fikir, hidayet nasib etsin! (Cümlemize de tabii)...

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 14 Ağustos 2010, 19:47:27
Amin
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 05 Kasım 2010, 12:19:28
Alıntı yapılan: ayyildiz25 - 11 Ağustos 2010, 17:34:21
( Simdi sen tuvalete takke ile girilmez dersin, sadece namazda diyosunya)

Girilmemesi uygun olanı, her şeyin yeri var. Tuvalet necis bir yer takkeyle girilecek bir yer değil.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: osmanlı - 06 Kasım 2010, 11:59:03
Kurban20 kardeş;

aç ve izle bizahmet. sana bi sürü video
http://www.youtube.com/results?search_query=menzil+d%C3%BC%C4%9F%C3%BCn%C3%BC&aq=0

Ben daha sert bi ifade kullanacağım, (Çünki lakabım Osmanlı Tokadı.) kusura bakma,

1 - Bunlar Mülhidlik alametidir. Mülhid nedir bir araştır lütfen.

2- Kur'anı kerimde 25 yerde fasıklara asla hidayet olunmayacağını beyan etmiştir. Bunu da bir araştır ve düşün  g2)) sana zahmet.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mucahide - 25 Kasım 2010, 21:43:51
sa kardesler kafama takilan bir kac sorum vardi bana yardimci olursaniz cok sevinirim bir kac gun once sofilerin toplantisina davet edildim ve toplantilarina gittim peygamber efendimizin (s.a.v) soyundan gelen bir hanimefendi vardi (buna vekil deniliyor anladimgim kadariyla).dersli olanlar bir odaya gidip zikir cektiler ondan sonra vekilleri sohbet etti sohbet bittikten sonra ilahiyle halay cektiler vekilleri dahil yanliz tam bir halay diyemiceyim cunki normal halaydan daha sakindi.aslinda kafam cok karisti bir ara bende sofilere katilmak istiyordum ilahiyle halay cektiklerini gorunce cok sasirdim simdi korkuyorum ne kadar dogru yaptiklari.halay konusunu sofilere sorunca menzilde yapiliyo yanlis olsaydi onlar yapmazdi deniliyo.simdiden Allah razi olsun.beni aydinlatirsaniz
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 26 Kasım 2010, 11:13:16
A.S öncelikle forumumuza hoşgeldiniz,

Bu konu hakkında yukarıda bir çok yerde Hadis-i şerifler geçmekte. Kesinlikle ilahi ile halay çekmek caiz değildir.

Bunu bazı insanların nezdinde çok mübarek(!) olan insanların yapması bu işin doğru olduğunu, meşru olduğunu, caiz olduğunu asla göstermez.

Bizim tanıdığımız Peygamber Efendimizin(s.a.v) soyundan gelen insanlar da bırakın ilahi ile halay çekmeyi çalgılı ilahiyi dahi caiz görmüyorlar.

Diğer taraftan, "Peygamberimiz Soyundan gelme" Osmanlı'nın son dönemlerinden beri bu coğrafyada bir çok insanın kullandığı bir maskedir.Aslında Peygamberimiz(s.a.v) soyundan gelmemiş bir çok insan bunu kullanmıştır ve hâlâ da kullanmaktadırlar.Çünkü bu bazı insanlar için bir övünç kaynağıdır ve etrafınızda insanlar toplamanızı sağlar.

Günümüzde güya Peygamberimiz Soyundan geliyor diye 4-5 yaşındaki çocukların karşısında el pençe duran koca koca insanlar var, çok afedersiniz bu çocukların idrarını bile mübarek addeden insanlar var.Gerisini siz düşünün artık.

Sizin gördüğünüz hanımefendi Peygamberimiz soyundan geliyor mudur bilemiyoruz ama her sakallı hacı olmadığı gibi her önümüze  geleni de Peygamberimiz soyundan kabul etmemeliyiz.  


Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mahi - 26 Kasım 2010, 19:06:29
Alıntı yapılan: Fatihan - 26 Kasım 2010, 11:13:16
her sakallı hacı olmadığı gibi her önümüze  geleni de Peygamberimiz soyundan kabul etmemeliyiz.  



&))
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: muallim - 28 Kasım 2010, 01:32:55
acayip kısır döngüye dönmüş bir tartısma olmuş...bastan sona okudum bu tartısmanın kime ne faydası oldu Allah için söyler misiniz? olmuş/olmamış bir olayın ardından bu kadar laf kalabalıgı yapılmış ve birilerinin ekmeğine yag surulmuş.muslumanlar tartısmada galip olmak için değil din kardeşine yardımcı olmak için konusur aksi halde o kişinin helakına gidebilecek kadar tartısmayı buyutur.

düşünün bir kere siz burada calgının müziğin haram oldugunu söylüyor ve bunu iddia ediyorsunuz karsıdaki de böyle düşünmüyor ve size karsı olmasa bile bilgisayar basında "olur mu böyle seyler bu zamanda bunlar da neyin nesi müzik calgı haram mı olur hele de bir de ilahi" kabilinden hasa kelamlar ediyor diyelim ne oldu şimdi. bu facianın sorumlusu kim?

tartısma kırıcı değil yapıcı olmalıdır.bu konuda uslup cok yumusak olmalı.şeytanların eline koz vermek bize yakısmaz.ve unutmayın burada dogruları anlatacagız derken birilerinin gunaha girmesine imanına zarar gelmesine sebeb oluyorsa bu iş fena işte....
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: muallim - 28 Kasım 2010, 01:45:59
Peygamberimizin soyundan gelme meslesine gelince: Bu konuda en güzel sözü insanların en şereflisi iki cihan peygamberi söylesin:

Fahr-i Kâinat (s.a.) Efendimiz damadını ve kızını evliliklerinin ilk altı ayında devamlı sabah namazına çıkarken kapılarının önünde durup: "Ey Muhammed'in ev halkı! Haydi Namaza!" diye çağırmış ve peşinden; "Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden günah kirini gidermek, sizi tertemiz yapmak ister." meâlindeki Ahzâb sûresi 33. âyetini okumuştur. Bir defasında da sabah namazı dönüşünde damadının evine uğramış ve kızını uykuda bulunca, namazını kılmadı zannederek şöyle seslenmişti:

"Kızım Fâtıma! Muhammed Mustafa'nın kızıyım diye sakın namazı terk edeyim deme. Beni hak peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki, beş vakit namazı vakti içinde kılmadıkça cennete giremezsin" buyurdu.

işte size ölçü...soy sop islamda göklere cıkarılacak derecede önemli kılınmış emareler değildir hele gunumuzde bu mesle bu kadar ayyukaya cıkmış önune gelen ben seyyidim şerifim diye ortalıkta gezerken bu konuda daha dikkatli olmalı ve ölümüzü Kuran-ı Kerim Sünnet gibi islamın sarsılmaz temellerinden almamız müctehid ve ulemanın değerli görüşlerine göre hareket etmemiz icab eder.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Fatihan - 29 Kasım 2010, 11:16:31
Uyarınız için teşekkürler muallim ama çok da kısır döngüye dönmüş bir tartışma yok aslında.Sizin de söylediğiniz gibi din kardeşine yardımcı olmak için bir şeyler yazılmış çizilmiş ki bunların içerisinde Hadis-i Şerifler var.

Kime ne faydası oluyor kısmına da katılmıyorum, "ilahi ile halay çekmek uygun mudur" diye aratarak bu konuyu  merak eden insanların ilk durak noktalarından birisi şu başlığımızın olduğu yer.Ve o insanlar  burada yazılan doğru bilgileri, hadisi şerifleri okuduğu zaman işin doğrusunu öğrenmiş oluyor ve bu yanlışı yapmaktan kaçınmış oluyorlar.Misal 5 kişiden 3'ü böyle yapıyor diyelim.Şimdi buna faydasız diyebilir miyiz?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: ıahane - 07 Aralık 2010, 01:18:24
Güneydoguda daha çok oluyor.bizde bir dügüne gitmiştik davet edildgmz için gittik babam sohbet anlattıktan sonra bir baktıkki org eşliginde çalınıp söylenip millet halaya durdu.tabi bizde müsade istedik durumu görnce...

Demem oki bazıları uslübü sert bulmş veyahutta söylenilen şeyler işine gelmedigi için yada biz dine, sünnete uymayıp her sefernde kendimize uydurmaya çalıştıgımız için hoşlaşmamış olabilirler.burda ölçü Kuranı Kerimdir,ondan sonra Sünneti seniyyedir,ondan sonrada EHLİ SÜNNET alimlerinin İÇTİHADIDIR.bu kadar kaynak gösterildigi halde bu günün Şeyleri demedigi halde buyazılıp çizilenlere karşı gelmek sadece gözlerine at gözlügü takmış insanların harcıdır.

Bu kadar güzel ve dikkatli bir şekilde bilgilendirme yaptıgınız için emegi geçen arkdşlarımıza tşkkr ederim...
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 07 Aralık 2010, 22:04:32
İlahi ile halay çekilmez ama zikir çekilir.

Bir de şöyle bir durum vardır: kişi hal ehli ise kendisinde şathiyat hakim olduğu zaman bizim pek alışık olmadığımız davranışlar sergileyebilir. Bu yoğun cezbe ve vecd halinde Kur'an ve Sünnete muhalif sözlerde işitilebilir, davranışlarda sergilenebilir. Bu hal o kişiyi bağlar, bizim onu taklit etmemiz sorumluluk getirir.
Beyazit Bestami Hz de bu hal çok görülmüştür.
Şems Tebrizi Hz lerinide Bu sebeple Mevlanadan başka kimsede tastik etmemiştir.

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 07 Aralık 2010, 22:07:03
" Ehli halin sözünü ne taklit et ne inkar; Rasulün sünnetine uymaktır en büyük kar "

Ahmet Ulukaya (Hacı Ahmet Efendi)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 07 Aralık 2010, 23:57:51
Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 07 Aralık 2010, 22:04:32
İlahi ile halay çekilmez ama zikir çekilir.

buna deliliniz nedir? kaynak gösterebilir misiniz? Böylesine kesinlik ifade eden bir cümlenin kaynağının verilmesi zaruridir.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 08 Aralık 2010, 01:02:19
Öncelikle ben medrese ehli değilim. Allah'ın Rasulü bizim için tek rehberdir. Lakin Evliyalarda olan bazı halleri yok sayamayız ve bu haller onları bağlar. Taklit etmek ve tenkit etmek bizi aşar ve yakışmaz.
Bugün hayatta olan velilere eline kalemi alan, mikrofonu alan, yetkiyle donatılan ve müslümanım diyen insanlar hücum ediyor. Anlayıp dinlemeden sadece medrese kafasıyla sahte Şeyh veya bir arkadaşımızın deyimiyle ŞEY diye yaftalamak kolay geliyor.
Belkide sahtedir o da olabilir ama eğer gerçekse bizim için talihsizlik olur. En iyisi dilimizi tutmak. Mantığımızın almadığı insanlara karşı Allah selamet versin deyip geçmek en yakışanı olur.

Bakın örnek istiyorsunuz. hepimizin büyük veli diye bildiğimiz ve inandığımız insanlar nasıl sözler söylemişler.

"Allah kuldur kulda Allah'tır"  Muhyiddin Arabi Hz

" Şanım ne yücedir cübbemin altında ki Allahtır " Beyazit bestami

" Karıma benim gözümle bakmayan cennete girmeden ben girmem " Hallac- Mansur

" ben şişeyi çaldım taşa namusu ar'ı neylerem" Yunus Emre
" Şeriatın evliyası hakikatın kafiridir" Yunus Emre
Örnek çok ama yanlış anlayıp kimsenin itikadını sarsmak gibi niyetim olamdığı için yazmak istemiyorum.

İşte buna şathiyat denir. Yani Kuran ve sünnete aykırı gelen sözler ve fiillerdir.
Aşk ehli yoğun aşk içinde oldukları zaman bu ve buna benzer sözler söylemişlerdir. Kendilerine geldiklerindede tövbede etmemişlerdir. 

Sadece şeriat dairesinde kalan büyük alimler dahi bunları anlayamamışlar,devrin hükümdarları zındıktır, kafirdir deyip kimini şehit etmişler, kimini zindanlarda çürütmüşler.

Diyeceğim şu Kürsüye çıkan müftülerimizde bu velilerin sözlerini vaazlarında malzeme olarak kullanmaktadırlar.
Ama iş hayatta olan velilere gelince veryansın edilmektedir. Tıpkı dün Şems Tebriziye yapıldığı gibi.




Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 08 Aralık 2010, 01:14:14
Bir düzeltme yapayım Kuran ve sünnete aykırı değil aslında ama bizim kapasitemiz çekmediği için daha doğrusu meseleye Hakikat gözlüğü ile bakamadığımızdan biz öyle anlıyoruz. Allah'ın Resulu (sav) " Ümmetimin evliyası beni israilin peygamberleri gibidir " diye buyurmaktadır.
O halde Her evliya Kuran'dan bir cüzdür diyebiliriz ama Peygamberimiz yaşayan Kur'an dır.

Peygamberimizin kabı uçsuz bucaksız, buna karşılık Evliyaların kabı dardır. O sebeple kendilerine gelen esrar-ı ilahiyeyi saklayamayıp dışarı kaçırmışlardır.

Faydalı olabildimse ne mutlu
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 08 Aralık 2010, 01:15:21
vuslat irfandır kardeş,
ben "İlahi ile halay çekilmez ama zikir çekilir." sözünüze kaynak istedim. Allah dostlarının o durumlarından örnekler istemedim.

Diğer taraftan Sadakatte benim üye olduğumdan beri gözlemlediğim husus şu ki, buradaki üyeler gerçek Allah dostlarına, ehli sünnet alimlerine gerçekten hürmette kusur etmiyorlar.Hatta sitelerinin kurallarını bile ona göre düzenlemişler.

Allah dostlarında sizin de dediğiniz gibi bizim alışık olmadığımız haller olabilir.Buna amenna.
Ancak o halleri müridlerine siz de yapın, siz de böyle söyleyin, siz de uygulayın şeklinde telkinde bulunan bir Allah dostuna okuduğumuz ve bildiğimiz kadarı ile rastlamadık.Ama günümüzde maşAllah çok.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 08 Aralık 2010, 03:28:38
33. yıldız kardeşim

Gerek günümüzde gerekse geçmişte sahteside olmuştur, gerçeğide bu insanların. Yukarıda altın gibi bir söz var dikkat ettiyseniz.

Cüneyd-i Bağdadi şeyh Şibli'yi yetiştirirken 2 yıl dilencilik yaptırmış, 2 yılda kibrit sattırmış ki o koskoca bir şehrin emiri iken Cüneyd-i Bağdadi ye bağlanmıştı. Hatta bir ilginç yanıda şudur; dilencilikten ve kibritlerden elde ettiğin parayı kendisine vermesini söylemiştir.

Cüneyd-i Bağdadi bunu talebesine uyguluyor çünkü bir hikmeti var.
Günümüz velileride bunu farklı versiyonları ile talebelerine uyguluyor.

Yani mürit-mürşit ilişkisi dışardan insanlara farklı gelebilir. Bunu da sizin bahsettiğiniz kişileri savunmak niyetiyle yazmıyorum yanlış anlamayın.

cümleten hayırlı geceler :)


Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 08 Aralık 2010, 15:33:44
Azizim Allah razı olsun da, yine sorduğum soruya cevap vermemişsiniz ki?


Siz yukarıdaki ilk mesajınızda aynen İlahi ile halay çekilmez ama zikir çekilir. demişsiniz. Ben de diyorum ki bu söylediğinizin kaynağı nedir? Öğrenmek istiyorum yani.Sizin görüşünüz mü yoksa bir kaynağa mı dayanıyor.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 08 Aralık 2010, 22:06:34
33. yıldız kardeşim böyle bir fetva vermek elbetteki benim harcım değil. Şuna dayanarak söylüyorum. gerek bağlı bulunduğum mürşidim, gerek ilk tasavvuf yoluna girdiğim zaman ki mürşidim ilahi ile zikir çekmeyi sakıncalı görmemektedirler. Hatta zikire herkes aynı oranda adapte olamadığından ilahi bu noktada insanın şevkini artırıcı rol oynayacağından sakıncalı görmemiştir. Cehri zikir çektiğimiz dönemlerde ilahi söylendiğide olurdu, söylenmediğide.
Türkiyede pek yaygın bilinen doğu illerimizde var olan tarikatinde zikirli ilahi grupları var.
Malum Hacı Bayram-ı Veli Hz leride tasavvuf musikisiyle ilgilenmiştir.
Cehri zikir çeken hemen hemen tüm tarikatlarda ilahi eşliğinde zikir var gördüğüm kadarıyla.

Size belki ters gelebilir ama ben Velilere çok saygım vardır. Onlara itaatin Peygambere itaat olduğuna inanan bir kişiyim. Bu sebeple kraldan fazla kralcı olamam.

Kişi bir yere inanmış ve bağlanmış ise mürşidinin her sözüne uymalıdır. Uyamadığı/ başaramadığı noktalarda ise içinde en azında burukluk olmalıdır, tıpkı Ümmi Şemsi'in alim Celalettinin elinden kitabını alıp dereye atması gibi, tıpkı Celalettinin teslim olup rıza göstermesi gibi.



 

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Tuğra - 09 Aralık 2010, 00:09:07
Alıntı YapMalum Hacı Bayram-ı Veli Hz leride tasavvuf musikisiyle ilgilenmiştir.

Bu nereden çıktı acaba? Tasavvuf musikisi diye birşey yoktur  büyük velilerin isimlerini ne cesaretle böyle şeylere karıştırıyorlar anlaşılır gibi değil.

--------------------------------------------------------------------------------

Tecrid-i Sarih tercümesinin 11. cildindeki Hadisi Şerifte buyruluyor ki;
[İstimaul melahi masiyyetün ve culusu aleyha fisgun ve telezzuzu bi ha küfrün.]

"Çalgılı aletleri dinlemek günahtır. onun bulunduğu ortamda oturmak fasıklıktır, ondan lezzet almak küfürdür."

Âletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı âleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)

Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı âleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadisten kasıt, çalgı âleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsiri İbni Kesir, Tefsiri medarik)

(Mevâhib-i aliyye) ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir ediliyor: Bazıları, yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur’an-ı kerim dinlemelerine engel olmaya çalışıyorlar. Onlara Cehennem ateşini müjdele! (Mevâkib tefsiri)

Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: (Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi]
Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor.
Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade)

Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence hâline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kur’anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44]
Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyetleri nasıl açıklamışsa ona bakalım:
(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]
(Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai]
(Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır]
(Kur’an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani]
(Çalgıları yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym]

(Cenâb-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı âletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ. Ahmed]
(Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğaldığı ve içkiler mubah gibi içildiği zaman, bazı belalara maruz kalınır.)
[Tirmizi, Ebu Davud, İ. Mace, İ. Ahmed]

(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, mizmarı helal addedecektir.) [Buhari]
(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]
(Şarkıcı kadınlar ve çalgı âletleri çoğaldığı, bu ümmetin sonra gelenleri [türediler], önceki âlimleri kötülediği zaman bazı belaları bekleyin.) [Tirmizi]
(Kur’anı mizmarlardan okuyanlara Allah lanet eder) [Müsamere]

İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı âletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-islâm Ahmed ibni Kemal efendi Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:

(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı âletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.

Dün musikinin, çalgıların haram olduğunu âyet ve hadislerle bildirmiştik. Bugün de âlimlerden örnekler veriyoruz:

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Zıyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında, (Hiçbir âlim, teganniye mubah dememiştir) buyurdu. (1/266)
Kur’an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)

Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur’an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi)

Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)

Burhaneddin-i Mergınâni buyurdu ki: Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdid-i iman gerekir. Kuhistâni de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ)

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması câizdir. (R. Muhtar)

Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, geçerken duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır.

Def, tanbur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid’attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur.


Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlâk-ı alaiyye)

Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncil’in yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniye şerhi Zerkani)


Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi, nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Şimdi yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır.

Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumuştur. (S. Ebediyye) [Yarın bir Rus yazarının müzik hakkındaki ilginç tespitleri]

http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/ynt-calgili-aletler-sarki-ve-musikinin-dindeki-yeri-t188.0.html
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mücteba - 09 Aralık 2010, 00:22:07
Bu paylaşımın üstüne söylenecek söz. "Allah Razı olsun TUĞRA" dan başka bişi olamaz.
Gerçek ehli sünnet alimlerinin din ve müzik hakkındaki fetvalarının bu millete anlatılması lazım.

Müzik ve islam dini hiçbir devirde yanyana olmadı.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 17:19:09
Bu nereden çıktı acaba? Tasavvuf musikisi diye birşey yoktur  büyük velilerin isimlerini ne cesaretle böyle şeylere karıştırıyorlar anlaşılır gibi değil.

--------------------------------------------------------------------------------


Bayramilik, Hacı Bayram Veli tarafından 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında kurulan ve önemli bir yere sahip tarikatlardan biri. Adını Hacı Bayram Velî ( [1429)’den almıştır. Hacı Bayram, 1352 yılında Ankara Çubuksuyu civarında bugünkü söyleyişiyle Solfasol (Zü’t-Fadl) köyünde doğmuştur. Asıl adı Numan’dır. Şeyhi ile Kurban Bayramı’nda tanıştığı ve çok mütevazi olduğundan Bayram adını almış ve bu adla ün yapmıştır. Babası, Koyunluca Ahmed adında bir köylüdür, Safiyüddin ve Abdal Murat isminde iki küçük kardeşi vardır. (M. Ali Aynî, Hacı Bayram Velî, İstanbul 1343, s. 50).



Çocukluk hayatı hakkında fazla malûmat sahibi değiliz. Onun meşhûr olması o zamanlarda çok büyük bir kıymet taşıyan müderrisliğiyle başladı. Görev yeri Melike Hatun’un yaptırdığı Kara Medrese’dir.



Hacı Bayram, Kayserili Şeyh Hamîdeddin b. Musa (Somuncu Baba)’ya (815/1412) intisâb ederek ondan feyz aldı. Şeyhinin neş’e ve kemâline olan aşkının sonucu hep onunla birlikte oldu, onunla birlikte Şam ve Mekke’ye gitti. Hac görevini yerine getirerek Aksaray’a geri geldiler. Hacı Bayram şeyhinin irtihâlinden sonra Ankara’ya döndü. Gazalî’nin (ö. 505/1111), Bağdat Nizamiye Külliyesi’nden ve Molla Câmî’nin (898/1492) görev yaptığı medreseden ayrıldıkları gibi Hacı Bayram Velî de Kara Medrese Müderrisliği’nden çok geçmeden ayrıldı.




Bu sıralar Anadolu halkı üzerinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî (638/1240) Celâleddîn-i Rûmî (672/1273), Sadreddin Konavî (673/1274) ve şeyhi Hamideddin’in nüfûzları hissediliyordu. Hacı Bayram’ın tasavvuf terbiyesinin yanına müderrisliği de eklenince, fikirlerini yayması çok kolay oldu. İrtihalinden sonra da Bayramîlik adıyla ün salan bu tasavvuf ekolü (tarikatı)’nü, yetiştirdiği müridleri idame ettirdiler. (Abdülbaki Gölpınarlı, Melâmilik ve Melâmîler, İstanbul 1931, s. 34).



Bayramîlik, tasavvuf tarihinde gözle görülür bir yer tutmuştur. Tarîkat denilen olgu bir görünümdür. Bunun hayat sahnesine çıkışı ve devamlılığı, ondaki öz’e bağlıdır. Bunun yanında, başta bulunan şeyhin şahsiyeti, teslimiyeti, fedakârlığı ve kendisine intisâb edenlerin kemmiyet ve keyfiyet açısından durumları da göz ardı edilemez. Tabiî bir diğer önemli faktör de, o sıralarda mevcûd olan ortam ve şartlardır. Bunlar bir arada bulunduğunda bir tasavvuf ekolü oluşur ve sahnede görevine başlar. Tasavvuf alanında bütün tarikatlarda görülen öz, müntehâ nokta olan melâmettir. Melâmet ise, bir cümleyle ifade edecek olursak nefsi kınamak ve Hakk’ı yüceltmektir. Yani, Tevhîd-i Zât’a varmaktır. Bunun tahakkuku, meşrûiyyet dairesinde olur. Hacı Bayram Veli’de bunları rahatlıkla görürüz.



Silsilesi: Bayramîlik, bir koldan Bayezid Bestamî’ye (261/874) çıkar. Diğeri, bilhassa Halvetîler ve Melâmîler tarafından kabûl edilen silsile olup Hasan Basrî’ye uzanır. Birinci silsile, Ebu’l-Hasan Zarafânî’den Nakşıbendiyye silsilesine ulaşır. Bayramîlik’te Aleviyye ve Sıddıkiyye nisbeti vardır.

Bayramîlik, kendisinde sesli ve sessiz hatî ve cehrî zikri toplamıştır. Sesli zikri Halvetîlikten, sessiz zikri de Nakşîlikten aldığı kabul edilir.



İhtiyârî ve ıztırarî ölümle zevk edilen vahdet-i vücûd olgusuna inanmak, bu tarikatın fikrî alandaki önemli özelliğidir. Vahdete inanmak diğer tarikatlarda; sonunda varılan bir netice iken; Bayramîler’de, henüz işin başında iken bulunması gereken bir husustur. Bu inanç, zamanla oluş haline gelmelidir. Fenâfillah mertebeleri diye de adlandırılan ve Tevhîd-i Ef’âl (Fiillerin birlenmesi), Tevhîd-i Sıfât (Sıfatların birlenmesi) ve Tevhîdi Zât (Zâtın birlenmesi), yani sırayla; her fiilin fâilinin, her sıfatın mevsûfunun Allah olduğu ve Allah‘tan başka gerçek varlık bulunmadığı şeklinde özetlenen Tevhîd anlayışına çok önem verilir. Hacı Bayram bu Tevhîd mertebelerini “bilmek”, “bulmak” ve “olmak” diye ifade eder (Mehmet Demirci, Mezhepler ve Tarikatlar Ansiklopedisi, İstanbul 1987, s. 39).



Bayramîlik, dünya hayatında kimseye yük olmamayı, alınteriyle kazancı esas alır. Bizzât Hacı Bayram, Ankara’da geçimini ziraatle sağlamıştır. Bayramîlik’te aynı zamanda, başkasının da geçim zorlukları karşısında yardımına koşmak prensibi vardır. Bu husus ile ilgili olarak Hacı Bayram’ın üç aylarda halktan zekât toplayıp fukarasına dağıttığı bilinmektedir. Bu davranış aynı zamanda nefsi kınamaya da işaret sayılabilir.



Bu tarihî gerçeklerin ışığı altında tasavvufî düşünce ve pratik hayat anlayışında görüldüğü üzere, gerek özel hayatında, gerekse devlet büyükleriyle olan ilişkilerinde Hacı Bayram Velî’ yi maneviyata aşırı düşkün mistik bir mutasavvıf olmaktan çok, hayatın pratik ve yaşanılır gerçeğine kolayca uyum sağlayabilen, dünyayı ihmal etmeyen, müridlerini son derece disiplinli yetiştiren, çalışma ve hayat mücadelesini teşvik eden, günün büyük kısmını tarlada, bağda çalışarak geçirip zamanında muntazam ibadetini ve zamanında da işini gücünü yerine getiren plânlı bir hayat adamı olarak görüyoruz.



Bayramîlik geleneklerine gelince onları şöylece özetleyebiliriz: Tekke veya bir mecliste toplanmak, oniki rekâtlık bir teheccüd namazı kılmak, sonra zikir halkası oluşturmak, kudûm çalarak çarşıyı dolaşmak. Zikirlerinde “Lâ ilâhe illâllah” derlerdi.



“Gönüle varmak” diye adlandırılan zikirde, gözler kapanır, nefes tutulur ve başlar sağa sola sallanırdı. (Mehmet Demirci, a.g.e, s. 39).



Tarikatın esasları; cezbe, muhabbet ve sırr-ı ilâhi olarak ifade olunabilir. (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I, İstanbul 1983, s. 181).



Bayramîliğin Hacı Bayram’ın ölümü üzerine iki kola ayrıldığı kabul edilir. Bir kısım, zikr-i cehrîyi kabul ederek Hacı Bayram’ın halifesi Ak Şemseddin’e (864/1459) bağlanmış; bir kısmı da diğer halîfesi Bursalı Ömer Dede’ye (880/1475) uyup, zikir ve vird gibi şeylerden, özel giyimden, hatta tekkelerden bile feragat ederek Melâmî adını almıştır.



Bayrâmîlik adıyla ün salan tarikat, Ak Şemseddin koluyla yayılmıştır. Bilhassa Anadolu’da Ankara, İstanbul, Bolu, Bursa, İzmir ve Kastamonu’da yayılmış ve özellikle Türk tasavvuf çevrelerinde etkili olmuştur. Bayramîliğin yukarıda zikrettiğimiz iki şubesinin yanında, ayrıca Tennûriyye, Himmetiyye, İseviyye ve Hamzaviyye kolları vardır. Aziz Mahmud Hüdâî’nin kurduğu Celvetîlik de Bayrâmîlik’den doğmuş ve onun devamı sayılmıştır.



Bayrâmîlik, kurucusunun şahsiyeti dolayısıyle büyük etki bırakmıştır. Onun yetiştirdiği ünlü kişilerden Ak Şemseddin, Mehmed ve Ahmed Bîcan, Melâmiyye-i Bayramiyye müessisi Ömer Dede ve diğerleri, Anadolu’da İslâmî varlığın korunmasında da büyük tesirler icra etmişlerdir. Hacı Bayram Velî, Yunus Emre tarzında ilâhiler yazmıştır. Hacı Bayram Velî’ nin (k.s) kabri, önemini ve değerini yükselttiği Ankara’da kendi adıyla anılan camün avlusundadır. Onun meşhur ilâhilerinden biri şöyledir:



“Çalab’ım bir şâr yaratmış iki cihan aresinde,
Bakıcak dîdâr görünür ol şârın kenâresinde
Nağihan ol şâra vardım, ol şârı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım taş u toprak aresinde
Ol şârdan oklar atılır, gelir ciğere batılır
Arifler sözü satılır ol şârın pazaresinde
Şâkirdleri taş yonarlar, yonup üstada sunarlar
Çalab’ın ismin anarlar o taşın her pâresinde
Bu sözü ârifler anlar, cahiller bilmeyip tanlar
Hacı Bayram, kendi banlar ol şarın minaresinde. “

Not: İçerik, “www.dunyadinleri.com”dan alıntılanarak derlenmiştir…

***********************

Akşemseddinin itiraza düştüğü nokta burasıydı ilk başta.  Hacı Bayram-ı Veli talebeleriyle beraber kudüm çalınarak çarşıda para toplamasıydı.

Kudüm bir çeşit vurmalı çalgıdır.
*************

Lütfen biraz hoşgörü !


ayrıca verdiğiniz kıymetli bilgilerden ötürü teşekkürler.

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mücteba - 10 Aralık 2010, 17:54:26
Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 17:19:09
Lütfen biraz hoşgörü !

Hoşgörü mü? Ne hoşgörüsü? Hangi konuda hoşgörü?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 18:38:03
Alıntı yapılan: Mücteba - 10 Aralık 2010, 17:54:26
Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 17:19:09
Lütfen biraz hoşgörü !

Hoşgörü mü? Ne hoşgörüsü? Hangi konuda hoşgörü?




okusana kardeşim ne yazdığımı
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Tuğra - 10 Aralık 2010, 18:43:28
Sadakatte yenisiniz, bu sebeple burada her eli tutanın yazdıklarına itibar edilmeyeceğini henüz bilmiyorsunuz, biz size konuyu ilmi ve sahih kaynaklı izah ettik, siz ise falancanın filancanın ilmi bilgisi olmayanların kaynaksız desteksiz  yazılarını getirdiniz, doğal olarak böyle büyük velilere yakıştırma yapanlara İNSAF ARTK diyoruz.

Vahdet-i Vücut meselesine gelince;


İmam Rabbanî H.z'lenin ince hassasiyeti ve...Vahdet-i Şühûd Vahdet-i Vücûd

"Bilmiş olasın ki: tarikat ehli sufilere süluk esnasında iki tür tevhid zahir olur. Birincisi tevhid-i şuhudi, ikincisi ise tevhid-i vücûdidir.  Tevhîd-i şühûdî sadece Bir'i görmekdir. Yani sâlik, her şeyi yapanı bir görür. Ayrı ayrı şeyler görülmez. Tevhîd-i vücûdî, var olanın tek olduğuna inanmaktır. O'ndan başka herşeyi yok bilmekdir. Kainat hakikatte yok olmakla berâber,ancak tek mevcûd olan Hakk'ın  tecelli ve zuhur yerleridir. (43. Mektup)

İmam Rabbanî H.z göre Hakk'tan başkasının varlığını yok sayan vahdet anlayışı hem akla hem de şeriata muhaliftir. Güneşin doğmasıyla yıldızların varlığını inkar etmek ile onların sadece gözlerden kaybolduğunu söylemek arasında büyük fark vardır. Bu durumda yıldızların yok olduğunu söylemek gerçeğe aykırıdır. Ama söz konusu vakitte yıldızları görememekte bir aykırılık yoktur.

Zira insan gözü zayıf olduğu için güneş bütün ihtişamıyla parlayınca yıldızları görmeye güç yetiremez. Eğer güneşin ışığı sâlikin gözünü kamaştırmak yerine onu güçlendirseydi, sâlik rahatlıkla yıldızların güneşeten ayrı olarak mevcudiyyetini görebilecektir. İşte kainatı Hak Teâla'dan farklı görmek hakka'l- yakîn mertebesi olup vahdet-i vücûd anlayışından daha üstündür. İmam'a göre zahiren vahdet-i vücûdu gerektiren sufi sözlerinin vahdet-i şühûd anlayışı ile yorumlanması gerekir:

''Hüseyin b. Mansur el-Hallac'ın "enel hakk" ve Bayezid-i Bistami'nin "sübhani ma azama şani" (Kendimi noksan sıfatlardan tenzih ederim, şanım ne yücedir) gibi şeriatın zahirine zıt düşen ve bazılarınca vahdet-i vücûd inancına indirgenen sözlere gelince en uygun olan bu sözleri vahdet-i şuhûda yormak ve şeriatla bu sözler arasındaki zıtlığı gidermektir. (Bence) onlar halin galebesi ile Hakk'ın dışındakiler gözlerinden gizlenince bu tür sözleri sarf etmişlerdir.  Mesela, Hallac  kendi nefsini  göremeyerek "enel hakk" demiştir. Bunun manası 'ben yokum, var olan Hak'tır' demektir. Eğer (Hallac) kendini görerek 'enel hakk' deseydi bu mahza küfr olurdu. İnsanın kendi varlığını görememesine 'işte bu vahdet-i vücûddur' demek her zaman doğru değildir. (43. Mektup)

Şunu da belirtmeliyim ki, benim bu anlaşılması zor konulara girmemim sebebi zamane sufilerinin pek çoğunun bu inanca sarılmalarıdır. Bazıları taklitçiliğinden, bazıları sahip oldukları kuru ilimden, bazıları zevk ile karışık bir bilgiden, bazıları da sapıklık ve mülhidliklerinden kendilerini bu anlayışa kaptırmıştır. Saydıklarımızın sonuncusu olan mülhitler her şeyi hak olarak görmektedirler. Bunlar bu hileleriyle kendilerini İslam'ın dairesinden çıkarmakta ve şeriatın tekliflerini reddetmektedirler...Onların şer'î emirleri yerine getirdiklerine dair itirafta bulunsalar da bunu ancak ikincil bir öneme binaen yapmakta, bunlar asıl amaç olarak şeriatın ötesinde hayaller kurmaktadırlar. Hâşâ ve kella ben bu tür sapık inançlardan Allah'a sığınırım. (43. Mektup)


İmam Rabbani H.z'leri vahdet-i vücûd anlayışının en büyük temsilcisi sayılan İbn Arabî'den büyük bir hürmetle 'ârif-i billâh, şeyhimiz hazretleri' diye bahseder ve onun ömrünün sonuna doğru vahdet-i vücûddan vazgeçtiğini söyler. İbn Arabî'nin yakın talebelerinden Şeyh Miyan Abdülhak'ın rivayetine göre Şeyh-i Ekber, ölümcül hastalığından önceki bir Cuma günü şöyle demiştir:

Bana kesin olarak malum oldu ki, tevhidi vücûdî küçük bir yoldur. En büyük yol ise bunun dışındadır. Bunu daha önce de biliyordum, fakat şimdi bu bilgi yakînen bana hasıl oldu. (43. Mektup)

---------------------------------------------

Vahdet-i vücud meşrebinin, maalesef günümüzde olduğu gibi o gün de kuru bir felsefe halinde bulunduğu aşikardır.

İlk kez Bayezıd-i Bestami ve Hallac-ı Mansur (ks) ile gündeme gelen ve Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin  Vahdet-i Vücud yolu, özellikle cahil sufilerin dilinde Ehl-i Sünnet akaidine ters bir hal almıştı.

Bayezıd-i Bestami ve Hallac-ı Mansur'un keşfen ve makamen yaşadıkları bu halleri, hiç şüphe yok ki Muhyiddin-i Arabi'de yaşamıştı. Ancak, onlardan sonra bu iş çığırından çıkmış, bu hali yaşayan ve yaşamayan her sufi, ulu orta bu meseleden konuşmaya başlamıştı.

Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin dini ilimlere vukufiyeti, ne İmâm-ı Rabbânî devrinde, ne de günümüzdeki Vahdet-i Vücudu yaşadığını iddia edenlerde mevcut değildir. Kaldı ki Muhyiddin-i Arabi'nin eserlerinin tahrif edildiği iddiası, sadece günümüzde değil, Osmanlı'nın ulu şeyhülislamı Ebus Suud Efendi tarafından da dile getirilmektedir.

İmâm-ı Rabbânî, tasavvufun büyüklerinde görülen bu hali, bir manevi sarhoşluk (sekr) hali olarak idrak ve ifade ederek, Vahdet-i Vücud halinde karar kılmanın, nakıslık (eksiklik) olduğunu izah etmiştir. Vahdet-i Vücud'un bir üst mertebesinin Vahdet-i Şühud olduğunu, kendi nefsinde ve keşiflerinde yaşayarak, ümmeti, büyük ve girift bir halden kurtarmıştır.

Vahdet-i Vücut Düğümünün Çözülmesi

Büyük İmam şöyle der: "Vahdet-i Vücut ve Zati tecelli davasının belirttiği nisbetlerle Allah arasında hiçbir münasebet olmadığı, bizce, yakinin yakini halinde sabittir. Hak ehlince çoktan beri bilindiği gibi, ihata ve yakınlık ancak ilimdir; Ve Allah hiçbir şeyle ittihad halinde değildir. Vücudu vacib olanın vücudu mümkün olanla ittihadı muhaldir. Gariptir ki; Muhyiddin-i Arabi ve bağlıları, Allah'a "Mutlak meçhul" derler, onu hiçbir hükümle mahkum bilmezler de, böyleyken Zati ihata, yakınlık ve maiyet ispatına kalkarlar. Bu, büyük bir yanlıştır ve Allah'ın zatını teşhis yolunda yersiz bir cesarettir."

"Allah'a bütün kalbimle yönelerek yalvardım ki, bendeki ilmi ve şer'i inanış kaybolmasın; ve ben, en ileri keşif noktasından bu inanışı gerçekleştireyim. Duam kabul edildi. Önümde hiçbir hicab kalmadı, hakikat bana olduğu gibi göründü. Gördüm ki, alem, sıfati kemallerin aynalarından ibarettir ve ilahi isimlerin zuhuruna yerdir. Yoksa, "Vahdet-i Vücut"cuların vehmettiği gibi, "Zahir" ile "Mahzar", "Gölge" ile "Vücut" birbirinin aynı değildir.

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 19:11:41
Gölge vücudun aynıda değildir gayrıda değildir. Aksini mi söyledimde bunları bana yazdın Tuğra.

Yukarda yaptığım alıntı ile ilgili bilgiyi yaklaşık 10-15 sene öncesinden okumuştum bir kaynakta şimdi hatırlayamıyorum( belkide takvim yaprağından), aynı zamanda sohbetlerde de aynı konu geçti ama siz kabul etmezsiniz.
mecburen int. bir bilgi kopyaladım.

Tasavvuf musikisi/ tekke musikisi yıllardır ehil insanlar tarafından tartışılmış/tartışılıyor.
Vahdet-i Vücut meselesi yine öyle.
İrade-i cüzziye yine öyle

Ben böyle inanıyorum. Ha siz bizim gibi inananları illa da cehenneme sokmak gibi bir düşünceniz/niyetiniz varsa meydan sizin.

Size göre  Resulullah(sav) efendimizi deflerle ilahi söyleyerek karşılayan sahabelerde belki günahkardır kimbilir?

Hatmi şerife niyetlenmiştim grubunuzda ancak ben bilgisayar hatlı Kur'an-ı Kerimden okuyorum, belki bunada bidat dersiniz. Hatminizi ifsat etmeyim o zaman.

Bana müsade Elvada sadakat forum




Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Tuğra - 10 Aralık 2010, 21:19:43
Bu sözler benim değil İmam-ı Rabbani Hz.'lerinindir.

Alıntı YapTasavvuf musikisi/ tekke musikisi yıllardır ehil insanlar tarafından tartışılmış/tartışılıyor.

Adına ister müzik deyin ister bir harfini değiştirip musiki deyin, ehil olanların yani müctehidlerin bu konudaki görüşleri bellidir, tartışanlar ehil olmayanlardır, aksi halde büyüklerin evliyaullahın söylediklerinin tersini kimse söylemezdi.

Sizin inancınız sizi bağlar, forumu takip edenlerin doğruları bilmesi de bizleri bağlar, kim cehennem ehli kim değil HZ Allah'ın bileceği birşey , eğer bilmiyorsanız.

Alıntı YapSize göre  Resulullah(sav) efendimizi deflerle ilahi söyleyerek karşılayan sahabelerde belki günahkardır kimbilir?

Malesef ki yine mesnetsiz bir cümle olmuş.

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mücteba - 11 Aralık 2010, 00:45:56
Bir kimse muhtaç olduğu İslâmî bilgileri ya kaynaklarından bizzat alır. Yahut bunu yapamıyorsa bilenlerden sorarak öğrenir. Kur'an-ı Kerîm de, "Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorunuz" (en-Nahl, 16/43) buyurulur.  Bir ayet veya hadisi yorumlamak ve yeni çıkan bir problemi çözmek, bir takım ön bilgileri ve özel yetenekleri gerektirdiği için bunu yapacak kişilerde bazı vasıfların bulunması öngörülmüştür. Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) bir kimsenin müftî olabilmesi için kendisinde şu beş vasfin bulunması gerektiğini söyler:
a) iyi niyet sahibi olmak ve yalnız Allah rızasını gözetmek. Çünkü kötü niyet, düşünceyi de kötüleştirir,
b) İlim, hilim, vakar ve ciddiyet sahibi olmak,
c) Kendisinden ve bilgisinden emin olmak,
d) Halka kendi otoritesini kabul ettirmek,
e) Fert ve toplum olarak insanları tanımak.

Sırf insanları memnun etmek ve onların keyfi arzularını tatmin etmek için dinde hüküm verilmez.
Ne yani birilerine yaranmak için, İmam Rabbani hazretleri, Şah-ı Nakşibendi hazretleri, Cüneyd-i Bağdadi hazretleri gibi ehli sünnet ve takva yolunun zirveleri olmuş Piran-ı izamın sözlerini ve içtihadlarını görmezden mi geleceğiz.

Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 18:38:03
Alıntı yapılan: Mücteba - 10 Aralık 2010, 17:54:26
Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 17:19:09
Lütfen biraz hoşgörü !

Hoşgörü mü? Ne hoşgörüsü? Hangi konuda hoşgörü?




okusana kardeşim ne yazdığımı


sadakat.net ehli sünnet ve takva sitesidir.
sadakat.net'teki tüm kardeşlerimiz oldukça hoşgörülü, nazik, anlayışlı insanlardır.
sadakat.net'i tanıyanlar biler ki, "EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT" akidesinden zerre miktarınca bile taviz verilmez, hoşgörülü olunmaz.


Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 19:11:41
Bana müsade Elvada sadakat forum


Tâ ezelden meşrebimiz bî bedel,
Gelene git demeyiz, gidene gel.

a34))
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: ıahane - 11 Aralık 2010, 03:08:03
Alıntı Yapsadakat.net ehli sünnet ve takva sitesidir.
sadakat.net'teki tüm kardeşlerimiz oldukça hoşgörülü, nazik, anlayışlı insanlardır.
sadakat.net'i tanıyanlar biler ki, "EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT" akidesinden zerre miktarınca bile taviz verilmez, hoşgörülü olunmaz.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 11 Aralık 2010, 13:34:36
Alıntı yapılan: vuslat irfandır - 10 Aralık 2010, 19:11:41

Hatmi şerife niyetlenmiştim grubunuzda ancak ben bilgisayar hatlı Kur'an-ı Kerimden okuyorum, belki bunada bidat dersiniz. Hatminizi ifsat etmeyim o zaman.

Bana müsade Elvada sadakat forum

Bilgisayar hatlı Kuran-ı Kerimden okumaya bidat denilmedi ki hiç.Önyargı bu.

Okuyacağınız cüzü, yapacağınız hatmi Sadakate mi yapıveriyorsunuz sanki, kendinize yapıyorsunuz.

buradaki yazılanlardan dolayı aldığı cüzü ben okumayacağım diye geri verip çekip gitmek çok komik cidden. +=)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: vuslataözlemmm - 26 Şubat 2012, 20:59:26
Benim bir sorum olacak bu konuda.
bi yerd eokumustum onun kaynagini unuttumm belki aranizda bilen vardir yardimci olursa insaAllah.
Tam nerde olmus bu olay yada kimler varmis yanlarinda bilemiyorum-

Bilali Habes as bir gün Efendimiz sav  ile bi yerde otururken bilali habes as kalkmis birden oynamaya baslamis. Efendimiz sav sormus : ya bilal ne yapiorsun?
bilal : Ya ResulAllah, ben ki bir köle iken bana iman nasib oldu ve su an senin yanindayim, ama amcan iken Allah amcana nasip etmedi, ben oynamayimda kim oynasin? demis

Efendimiz : eylenebilirsiniz ama erkekler ayri ve kadinlar ayri olacak.


Simdi bunu nasil anlamam lazim?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mazhar - 26 Şubat 2012, 21:11:10
İlk defa duydum.Kaynağı nedir,nerede yazıyor. her söylenene inanmayın. Eğer, bu kaynağı verirseniz, değerli hocalarımız cevap yazabilirler.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Mücteba - 26 Şubat 2012, 21:16:23
Alıntı yapılan: vuslataözlemmm - 26 Şubat 2012, 20:59:26
Benim bir sorum olacak bu konuda.
bi yerd eokumustum onun kaynagini unuttumm belki aranizda bilen vardir yardimci olursa insaAllah.
Tam nerde olmus bu olay yada kimler varmis yanlarinda bilemiyorum-

Bilali Habes as bir gün Efendimiz sav  ile bi yerde otururken bilali habes as kalkmis birden oynamaya baslamis. Efendimiz sav sormus : ya bilal ne yapiorsun?
bilal : Ya ResulAllah, ben ki bir köle iken bana iman nasib oldu ve su an senin yanindayim, ama amcan iken Allah amcana nasip etmedi, ben oynamayimda kim oynasin? demis

Efendimiz : eylenebilirsiniz ama erkekler ayri ve kadinlar ayri olacak.


Simdi bunu nasil anlamam lazim?


İlgili olay şu linkte anlatılıyor. http://www.mehmetalidemirbas.com/detay_alfabetik.asp?Aid=5698 Ancak düğünlerde oynamaya cevaz için değil Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadının ehemmiyetini vurgulamak için böyle bir olay rivayet edilmiş. Kaynak geçmiyor, rivayet eden siteye kaynağı sorabilirsiniz.


Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mazhar - 26 Şubat 2012, 21:48:11
Oyna ya Bilal!




Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındaki bir Müslüman, bu yolun büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda olan bir Müslüman, dünyanın en nasipli, en şerefli, en zengin insanıdır; çünkü bunlar gibi binlerce engel arasında, Peygamber efendimize ulaştıran, Ona kavuşturan yolu bulmuştur. Bu insan, Bilal-i Habeşi gibi oynasa yeridir.

Bir gün mescitte Bilal-i Habeşi hazretleri oynuyordu. Hazret-i Ömer, (Ya Bilal, burası mescid, ne yapıyorsun, burada oynanır mı?) dedi. Bilal-i Habeşi hazretleri, Resulullahı göstererek, (Buranın sahibi var, sen çık aradan) dedi. Hazret-i Ömer, taaccüp edip, (Ya ResulAllah, Bilal mescidin içinde oynuyor) dedi. Peygamber efendimiz onu çağırarak, (Ya Bilal, bu ne hâl, niye oynuyorsun?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah) dedi, (Bu benim Allahü teâlâya özel teşekkürüm. Allahü teâlâ, her şeyi senin için yarattı, sana her şeyi verdi, sadece bir şeyi vermedi. İşte bu sebepten sevincimden oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz tebessüm buyurup, (O sebep nedir ki ya Bilal, seni sevinçten oynatıyor?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah, Cenâb-ı Hak sana, hidayet verme yetkisi vermedi. Kalbe iman bahşetmeyi sana bıraksaydı, sen önce yakınlarını, bildiklerini, tanıdıklarını hidayete erdirirdin, bu garip Bilal, tâ Habeşistan’da nasıl Müslüman olurdu, onun için oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz yine tebessüm edip, (Oyna ya Bilal!) buyurdular.


Sorduğunuz soru ile,yukarı da anlatılan tamamen farklı.Bilal-i Habeşi(Hz.) Allah'a bir şekilde(Habeşistan da teşekkürü ifade etmek anlamına gelen bir şekili ifade etmiş olabilir)teşekkür anlamında,şükür anlamında kendi bildiğini  uygulamış düğün vs geçmiyor...


Evet,Malesef kaynak belirtmemişler...

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 13 Mart 2012, 20:30:08
Gönlümüzden nasıl geçiriyorsak ona göre fetva bulabiliyoruz bu devirde.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: tk1978 - 14 Mart 2012, 01:20:42
Enteresan Sapiklar türedi. Su Videoya bakip, halen daha cezbe diyenlere sasarim

http://www.youtube.com/watch?v=bwEsBBa9hw8&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=h5XM3ORtmC4&feature=related
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 02 Nisan 2012, 18:30:29
İLAHİ İLE HALAY ÇEKİLMESİ HAKKINDA
Hz. Âişe (r.anh) anlatıyor: Yeminle söylüyorum: Bir gün Resulullah (s.a.v) odamın kapısında durmuş, ben de mescidin bir köşesinde küçük mızraklarıyla bir oyun sergileyen Habeşlileri seyrediyordum. Çenemi Resûlullahın boynunun ve kulaklarının hizasına getirmiş böylece onlara bakıyordum. Resûlullah da (s.a.v) başımı hırkasıyla kapatarak onlara bakmamı sağlıyordu. Resûlullah (s.a.v), ben bıkıp usanana kadar benim için öylece ayakta durdu.
Kaynak: Müslim, İdeyn, 4; Hatîb Tebrizî, Mişkâtül-Mesâbîh, nr. 272
Yüce dinimiz her şey için bir sınır koyduğu gibi bu hususta da bir sınır koymuştur. Din-i İslam-ı Mübin insanoğlunun hem dünyevi hem de uhrevi rahatı ve huzuru için en mükemmel din olmuştur.
Nitekim Allah cc ayet-i kerimesinde, Ben bu gün sizin için dini kemale erdirdim... buyurmuştur. Şunu unutmamak gerekir ki, dinde eğlenmenin yeri yoktur demek, Allah korusun sahabelerin hayatına iftira atmak olur. Bu sebeple, bilmeden konuşmaktan sakınmalıyız. Sahabelerin hayatlarında, yukarıda verdiğimiz örnegin emsalleri sayılamayacak kadar çoktur.
Sahabe-i kiram Allah Tealanın koyduğu ölçüye riayet ederek hareket etmişler ve yeri geldiğinde de raksetmişlerdir.
Nitekim Resulullahın sav, düğünlerinizi cenaze merasemlerine çevirmeyiniz hadis-i şerifi de bu söylediklerimizi destekler.
Halay çekmenin dinen haram olduğunu söyleyen hiçbir ifade yoktur. Aksine sahab-i kiramın arap adetlerine göre raksları mevcuttur....Anadoluda halay kültür vardır. Arabistanda da başka bir oyun kültürü...
Halayı ilahiyle beraber çekmeye gelince, haram olmayan bir şeyi haram olmayan bir şeyle birleştirmek ve onu beraber yapmak haram olmaz....
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 02 Nisan 2012, 19:21:13
Alıntı yapılan: abd17 - 02 Nisan 2012, 18:30:29
İLAHİ İLE HALAY ÇEKİLMESİ HAKKINDA
Hz. Âişe (r.anh) anlatıyor: Yeminle söylüyorum: Bir gün Resulullah (s.a.v) odamın kapısında durmuş, ben de mescidin bir köşesinde küçük mızraklarıyla bir oyun sergileyen Habeşlileri seyrediyordum. Çenemi Resûlullahın boynunun ve kulaklarının hizasına getirmiş böylece onlara bakıyordum. Resûlullah da (s.a.v) başımı hırkasıyla kapatarak onlara bakmamı sağlıyordu. Resûlullah (s.a.v), ben bıkıp usanana kadar benim için öylece ayakta durdu.
Kaynak: Müslim, İdeyn, 4; Hatîb Tebrizî, Mişkâtül-Mesâbîh, nr. 272
Yüce dinimiz her şey için bir sınır koyduğu gibi bu hususta da bir sınır koymuştur. Din-i İslam-ı Mübin insanoğlunun hem dünyevi hem de uhrevi rahatı ve huzuru için en mükemmel din olmuştur.
Nitekim Allah cc ayet-i kerimesinde, Ben bu gün sizin için dini kemale erdirdim... buyurmuştur. Şunu unutmamak gerekir ki, dinde eğlenmenin yeri yoktur demek, Allah korusun sahabelerin hayatına iftira atmak olur. Bu sebeple, bilmeden konuşmaktan sakınmalıyız. Sahabelerin hayatlarında, yukarıda verdiğimiz örnegin emsalleri sayılamayacak kadar çoktur.
Sahabe-i kiram Allah Tealanın koyduğu ölçüye riayet ederek hareket etmişler ve yeri geldiğinde de raksetmişlerdir.
Nitekim Resulullahın sav, düğünlerinizi cenaze merasemlerine çevirmeyiniz hadis-i şerifi de bu söylediklerimizi destekler.
Halay çekmenin dinen haram olduğunu söyleyen hiçbir ifade yoktur. Aksine sahab-i kiramın arap adetlerine göre raksları mevcuttur....Anadoluda halay kültür vardır. Arabistanda da başka bir oyun kültürü...
Halayı ilahiyle beraber çekmeye gelince, haram olmayan bir şeyi haram olmayan bir şeyle birleştirmek ve onu beraber yapmak haram olmaz....

Verdiğiniz  hadisi şerifi ilk kez duyuyorum lakin hadiste kadın erkek karışık bir şekilde el çırparak vs oynadıkları yazmıyor.Bir oyun sergiledikleri yazıyor.Mesela ben bundan piyes tarzını,tiyatro tarzını da çıkarabilirim.

Alıntı YapSahabelerin hayatlarında, yukarıda verdiğimiz örnegin emsalleri sayılamayacak kadar çoktur
.
Bi 5 tanesini şuraya yazsanız da biz de istifade etsek.

Alıntı Yapve yeri geldiğinde de raksetmişlerdir.
Kaynak?

Alıntı YapHalay çekmenin dinen haram olduğunu söyleyen hiçbir ifade yoktur. Aksine sahab-i kiramın arap adetlerine göre raksları mevcuttur....Anadoluda halay kültür vardır. Arabistanda da başka bir oyun kültürü...
Halayı ilahiyle beraber çekmeye gelince, haram olmayan bir şeyi haram olmayan bir şeyle birleştirmek ve onu beraber yapmak haram olmaz....
Bu kısma diyecek bir sözüm yok neresini düzelteyim misali yani.

Alıntı YapŞunu unutmamak gerekir ki, dinde eğlenmenin yeri yoktur demek, Allah korusun sahabelerin hayatına iftira atmak olur. Bu sebeple, bilmeden konuşmaktan sakınmalıyız.

Biz müslüman eğlenemez gibi bir ifade kullanmadık.Elbetteki meşru ölçüler içerisinde kendine göre meşgaleler bulabilir.Burada konu ilahi ile halay çekmek gibi bir sapıklık.

Biz elhamdülillah ehli sünnet inancına sahip insanlarız.Sahabeyi kirama iftira etmekten sakındığımız gibi hürmette küsur etmemeye çalışırız.

Falanca X Efendi böyle buyuruyor, o buyurduğu için elhamdülillah ilahi ile halay çekmek  doğrudur sapkınlığından Allah bizi muhafaza buyursun.

Bu işe cevaz veren X Efendiye bizden selam söyleyin, bu sapkınlıktan vazgeçsinler.Ya da ehli sünnetiz diye geçinmesinler!
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: mazhar - 02 Nisan 2012, 20:12:32
Edebiyat ve Şiir, Tasavvufta Raks, Semâ, Teganni-Musiki


Edebiyat, kelime ve kavram olarak Türkçe'mizde Tanzimat'tan (1860’lardan) sonra kullanılmaya başlanmış veya bu tarihten sonra giderek yaygınlaşmıştır. Ancak Divan edebiyatı tamamen nazımdan ibaret olduğu için, bu alanda şiir kelimesi tercih edilmekteydi.

Bugün de edebiyat daha mutlak bir ifade olarak kabul edilebilir. Hatta edebi eserler denildiğinde, şiirin dışındaki çalışmalar akla gelmektedir. Kısaca edebiyat, bir coğrafya veya milletin, bir devrin, bir sanat veya edebiyat mektebinin edebi mahsullerinin bütününe verilen isimdir, diyebiliriz. Şiirse bu bütünün bir cüz’ü, parçasıdır.

Sultanü’ş-şuara’ya göre “Şiir, daha çok tecrittir
(soyut), mücerret sahillerinde kulaç atar. Nesirse müşahhasla, somut şeylerle meşguldür. Bir Batılı’ya (Valeri) göre, kaba bir his aleti olmak yerine, girift bir idrak cihazıdır…

“Mutlak hakikati (Allah’ı) arama işidir. Fevkalade sarp ve dolambaçlı, fakat kestirme ve imtiyazlı bir keçi yoludur. Oradan kalabalıklar değil, gözcüler, işaret memurları ve kılavuzlar geçer...

“Şiir beş duyumuzu kaynaştırıcı idrak ekseninde maddi-manevi bütün eşya ve hadiselerin maverasına-ötesine sıçramak isteyen, küstah ve başıboş kıvılcımlar mahrekidir...

“İlmin usûlünde tebliğ, şiirin usulünde ise telkin yer alır…

“Şiirde başlıca iki unsur vardır: His ve fikir.” (Necip Fazıl, Çile)

***

Şiir ve şairlerin faziletleri hakkında îrad buyurulan hadîs-i şeriflerden bazıları

“İnne mine'l-beyâni sihran ve inne mine’ş-şi’ri hikemen.”
Manası: Beyan ve ifadeden bir kısmı, sihir etkisi yapar (büyüleyicidir). Şiirlerden bir kısmında da hikmetler vardır.

“Lisânü’ş-şuarâi miftâhu’l-cenneti.”
Manası: Şairlerin dili, cennetin anahtarlarıdır.

“Kulûbü’ş-şuarâi hazâinü’r-Rahmâni.”
Manası: Şairlerin kalpleri, Rahmân olan Allâh’ın hazineleridir.

“Allimû evlâdekümü’ş-şi’ra fe innehû yeftehu'z-zihne ve yûrisü’s-şecâate.”
Manası: Çocuklarınıza şiiri öğretiniz; çünkü şiir, zihni açar ve cesaret verir.

“İnne lillâhi künûzen fî tahti’l-Arşi ve mefâtîhuhâ elsinetü’ş-şuarâi.”
Manası: Allâh’ın, Arş’ın altında hazineleri vardır. Bu hazinelerin anahtarları da şairlerin dilleridir.

“Teallemû mine’ş-şi’ri hikmeten ve emsâlehû.”
Manası: Şiirden hikmetli olanlarını ve benzerlerini (atasözleri-veciz ve güzel sözleri) öğreniniz. (Hadisler için bkz. Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, Meral Yayınları, İstanbul, 1972, II, 3-4)

***

ASR-I SAADET’TEN ÖNCE ŞİİR


İslâm’dan önce edebiyat özellikle şiir zirvede idi. Muallakât-ı seb‘a meşhurdur. Onun için Kur’an-ı Kerim de, her alanda olduğu gibi, edebi san’atlar açısından da zirvenin zirvesi olarak gelmiştir.

Muallakât-ı seb‘a: Muallak, alâka kökünden, ta‘lîk edilmiş, asılmış, asılı anlamına, muallakât ise bunun cem‘îsidir (çoğulu). Seb‘a da yedi demektir. İslâm’dan önceki Arap şairlerinin, beğenilip Ka‘be duvarına asılmış bulunan meşhur yedi kasîdesine bu ad verilmiştir.

***

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) DÖNEMİNDE VE SONRASINDA ŞİİR


Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), müsbet yöndeki şiiri daima teşvik etmiştir. Mesela şair Hassan’ı (r.a.) duymayanımız yoktur. “Kaside-i Bürde” ve hikayesi de malum. O beyitlerin karşılığı olarak İki Cihan Serveri’nin (s.a.v.) verdiği Bürde’ye ister hediye deyin, isterse câize... Netice değişmez. Bilirsiniz, padişahlar da şairlere caizeler verirlerdi.

***

Şiirde mezmûm olan; kötülüğe, isyan ve inkâra sevk eden şair ve şiirlerdir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:

“Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Onlar, her günahkâr yalancının (gerçeği ters yüz eden, günaha düşkün olanın) tepesine inerler. Bunlar (Şeytanlar) onlara (yalan-yanlış hırsızlıkla elde ettiklerini) duyduklarını anlatırlar ve onların çoğu yalancıdırlar. Şairlere gelince; onlara azgın-sapıklar uyar. Onların her sâhaya daldıklarını ve gerçekten hep yapamayacakları şeyleri söylediklerini görmüyor musun? Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar. Fakat bunlardan, ancak iman edip salih amelde bulunanlar, Allah’ı çok zikredenler ve zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (intikamlarını alanlar) böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılab (değişim) ile sarsılacaklarını-devrilecekleri görecekler.” (Şuara sûresi, 221-227)

BUNA GÖRE DİNİMİZCE KABUL GÖREN VE GÖRMEYEN ŞAİRLER
Âyet-i kerimede görüldüğü üzere Cenab-ı Hak, önce şairlerin kötü özelliklerini ortaya koymuş, sonra da şu dört vasfı taşıyan şairleri bunlardan ayırmıştır. Peki bunlar kimlerdir:

1. İman sahibi olanlar.

2. Salih amel sahipleri.

3. Şiirlerinde tevhid, nübüvvet ve insanları Hakk’a davet edenler. Yani Allah’ı çokça zikredenler.

4. Dinlerini, mukaddesatlarını, şahsiyetlerini, manevi değerlerini hicvedenlere karşılık vermeleri dışında, hiç kimseyi hicvetmeyen-kötülemeyenler. Yani, zulme uğradıktan sonra öclerini alanlar da kötü şairler değildir. “Allah, çirkin sözün alenen söylenmesini sevmez; zulme uğrayanlardan olursa bu müstesna...” (Nisa sûresi, 148) buyurmuştur. Bu hususu teyit eden bir ayet-i celile de şöyledir: “Kim size karşı haddi aşarsa, siz de tıpkı onların haddi aşmaları kadar ona karşı koyun.” (Bakara sûresi, 194)

Ayetteki bu istisna ile Abdullah b. Revaha, Hassan b. Sabit, Ka’b b. Malik, Ka’b b. Züheyr (r.anhüm) gibi şairlerin kastedildiği tefsirlerde ifade edilmiştir. Çünkü bunlar şiirleriyle Kureyş kafirlerini hicvediyorlardı. Ka’b b. Malik’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Resûlüllah (s.a.v.) bana, ‘Kureyş’i hicvedin. Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizin onlara bu hicviniz, ok yağdırmadan daha çetindir.’ Hassan b. Sabite de hep, “Söyle, Ruhu’l-Kuds seninledir' derdi." (Tefsir-i Kebir, (Terc.), 17, 391)

Cinniler de mensûrdan çok manzûmdan (düz yazıdan değil şiirden) hoşlanırlar. Nitekim Abdülvehhab Şa’râni hazretleri, “Keşfü’l-Hicabi ve’r-Rân an Vechi Es’ileti’l-Cân” isimli eserlerinde, meseleleri kısaca nesir olarak ifade ettikten sonra nazım olarak daha geniş ve uzunca ele almışlardır.

***

OSMANLI’DA ŞİİR VE DİVAN EDEBİYATI

İlmi eserler müstesna hemen her alanda şiirin-nazmın, destanın hakimiyeti görülür ecdadımız Osmanlı’da. Hatta ilmi eserlerde de sıkça rastladığımız gibi, tamamen nazım olarak kaleme alınan kitaplar da vardır. Kasîde-i Nûniyye, Emâlî gibi…

“Divan edebiyatında roman yoktu.” (Cemil Meriç). Neden? Çünkü romanda teşhir vardır. Osmanlı toplumu Müslüman bir toplumdur. İslam’da teşhir makbul değil merduttur. Vebali büyüktür. “Fâsık-ı mütecahir” (işlediği günühı ilan edip açıklamak) kavramının içine girer teşhircilik. Ama romanda da teşhir değil tebliğ-telkin, talim-terbiye esas alındığı takdirde niye olmasın..? Nitekim bu amaçla yazılmış romanlar da vardır.

***

TASAVVUFTA ŞİİR VE MUSİKİ

İslam’da şiir ve musiki ile ilgili iki ana görüş vardır. (Bkz. Kınalızade Ali Efendi, Ahlâk-ı Âlâî, Devlet ve Aile Ahlakı) Bunları İmam Gazali ve İmam Rabbani’nin (k. esrarahüma) görüşleri olarak, ya da tasavvufta Cehrî ve Hafî yolların görüşleri başlığı altında ele alabiliriz.

a) Zikr-i cehri ile alakadar olan yollarda şiir, şair ve musikinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bunlar musiki ile ilgili birinci görüşü tercih etmişlerdir. Onlara göre, eğer şiir Allah’ı ve ahireti hatırlatıyorsa makbul, nefsani duyguları-arzuları kamçılıyorsa reddolunur. Mesela daha çok kavlî kerametleriyle meşhur olan Yunus Emre, Mevlana Celaleddin-i Rumi ve emsallerinin şiirleri gibi…

b) Zikr-i hafi ile alakadar olan yollarda ise şiire bakış ve bu yolun büyükleri tarafından yapılan değerlendirmeler oldukça farklıdır. Onlar ikinci yolu tercih etmişlerdir. Yani şiirin, musikinin hiçbir türü ile ilgilenmemişlerdir. Mesela İlahi ve Mevlid’le ilgili İmam-ı Rabbani hazretlerinin Şah-ı Nakşibend hazretlerinden naklen verdiği cevap (mealen) çok dikkat çekicidir: ‘Bizim yolumuzun dışındaki büyükler bu gibi şeylerle meşgul olmuşlardır, red ve inkâr etmeyiz. Bizim yolumuzun büyükleri ise bunlarla meşgul olmamışlardır, kabul etmeyiz.’

Teganni, raks ve sema ile alakalı değerlendirmeleri de şöyledir:

“Raks (mûsıkî refâkatinde yapılan düzenli hareket) ve semâ (dönmek), hakîkatte oyun ve eğlenceden ibârettir. Allah Teâlâ şu âyet-i kerîmeyi tegannîden men için inzâl buyurmuştur:

“İnsanlar arasında, (bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve bir eğlence için) boş lafa müşteri çıkan adam vardır.’ (Lokman sûresi, 6)

“İbn Abbas’ın (r.a.) talebesi ve tabiînin büyüklerinden Mücâhid (r.a.) şöyle dedi:

“Bu âyet-i kerimede geçen ‘lehve’l-hadîs’ yani boş laf, tegannîdir (şarkı, türkü söylemektir). Medârikte ise, ‘Lehve’l-hadis; kıssa, hikâye, yatsıdan sonraki (mâlâyani) konuşmalar ve şarkı-türkü söylemektir’ denilmiştir. İbn Abbas ve İbn Mes’ûd (r.anhüm), bunun mânâsının tegannî olduğuna dair yemin etmişlerdir.

“O kimseler ki, yalancı şâhidlik etmezler” (Fürkan sûresi, 72) âyet-i kerimesini izah ederken Mücâhid (r.a.) şöyle demiştir: ‘Yani şarkı ve türkü söylenen yerlerde bulunmazlar.’

“İmam Hüdâ Ebû Mansûr Mâtürîdi’den (r.a.) nakledildiğine göre, şöyle demiştir:

“Zamanımız kurrâlarından birine, tegannî ile Kur’an okurken, güzel okudun diyen kimse kâfir olur... Karısı kendisinden boş olur... Allah Teâlâ, onun hasenâtını, yani yaptığı iyilikleri iptal eder, hükümsüz kılar!”

“Ebû Nasriddebbûsî’nin bildirdiğine göre, Kaadı Zahîreddîn Harzemî (r.aleyh) şöyle demiştir: “Bir şarkıcıdan veya başka bir yerden şarkı ya da benzeri bir şey dinleyen, yahut başka bir haram iş gören kimse; bunu, inanarak veya inanmayarak güzel kabul etse, derhal mürted olur. Zira, dînin hükmünü bâtıl saymış olur. Dînin hükmünü bâtıl sayan bir kimsenin mü’min olmadığında bütün müctehidler ittifak etmişlerdir. Cenâb-ı Hakk, bu gibi şeylerden bizleri muhâfaza eylesin!

“Tegannî’nin haram olduğuna dâir âyetler, hadisler ve fıkhî rivayetler o kadar çoktur ki, saymak zordur. Vaziyet anlatıldığı gibi olunca, bir şahsın, tegannînin mubah olduğuna dair nakledeceği mensuh (hükmü kalkmış) bir hadis veya şâz (hükümsüz) bir rivayete itibar edilmez. Zira hiçbir fakîh, hiçbir vakit tegannînin mubah olduğu hakkında fetvâ vermemiştir. Raksedip ayakları yere vurmayı câiz görmemiştir. Nitekim bunlar, İmâm Hümâm Ziyâeddîn Şâmî’nin, Mültakıyt isimli risâlesinde anlatılmıştır.

“Sofiyyenin (tasavvuf erbâbının) amelleri, helâl ve haram mevzuunda senet değildir. Fakat onları ayıplayamayız da; mâzur görürüz. İşlerini Allah’a bırakınız.

“Helâl ve haramı anlamakta, İmam Ebû Hanîfe, İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’in (rahimehullah) kavilleri mûteberdir. Şiblî’nin ve Ebû Hüseyin Nûrî’nin (k.s.) amellerine bakılmaz.

“Bugün, şeyhlerinin amellerinden başka bir şeye bakmayan ve kulak asmayan sofiyye, raks ve semâ’ı dinleri ve şerîatleri hâline getirmişlerdir. Şeyhlerinin amellerine istinad edip, onu, tâatları ve ibâdetleri olarak kabûl etmişlerdir. ‘Onlar öyle kimselerdir ki, dinlerini bir oyun bir eğlence haline getirmişlerdir...’ (A’râf sûresi, 51)

“Yukarıdaki rivâyetlerden anlaşılmış oluyor ki; bir kimse, haram bir fiili güzel kabul ederse, İslâm zümresinden çıkar, mürted olur. Bunun üzerine, semâ ve raks meclisine tâ’zim etmenin (kabul ve tasvip ederek saygı göstermenin); hatta, onu ibâdet ve tâat hâline getirmenin şenâetini (fenalığını) düşünmek lâzımdır!..” (el-Mektubat, 1, 266)

***

Netice; şiirle meşgul olması gerekenlerin, bu dalda kabiliyet ve istidadı olanların, her şeyde ve her alanda olduğu gibi, kıstaslara/kriterlere riayet etmeleri, ölçüyü kaçırmamaları icap etmektedir.
***

GÜNÜMÜZDE ŞİİR VE MÜTEŞAİRLER

Hemen her sâhada olduğu gibi, günümüzde şiirin de şairin de ölçüsü kalmamıştır. Serbest nazım diye bir şey tutturulmuş, salkım-saçak bir şeyler üretilmeye çalışılıyor. Evet, şiirin de serbestisi vardır elbette. Ama ne olursa olsun, onun da bir kriteri olması gerekmez mi? Gerek ses ve gerekse mana yönüyle... Her neyse şiirle meşgul olmadığımıza göre, işin bu yönünü daha fazla kurcalamadan iki fıkra ile yetinelim.

Garip halleriyle meşhur olan şair Ali Rûhi Bey, klasik şiirin tabuta konulup defnedilmeye çalışıldığı ve serbest nazım ile şiir yazmanın moda olduğu devirlerde bir gün, eline geçen “Gülşen” mecmuasında, genç şairlerden birinin irili-ufaklı mısra‘larla bütün bir sahifeyi dolduran şiirini görüp merakla okur. Armudî istifi ile bu alışılmadık kelime yığınına, uzun uzun baktıktan sonra,

– Acâyip, der, bunlar üzüm salkımı; yazanlar da şair değil, manav olsa gerek!..

MÜTEŞAİR KİMDİR?

Namık Kemal bir edebiyat meclisinde ciddî bir münâkaşaya girmiş... Münâkaşa dönüp dolaşmış, dünyanın esasını teşkil eden ahlât-ı erbaa (Ahlât-ı erbaa, insan vücudundaki dört unsur demektir: Toprak, hava, su, ateş. Anâsır-ı erbaa da denir) bahsine gelmiştir. O devirlerde ahlât-ı erbaayı bilmeden şairlik iddialarında bulunmak düşünülemezdi. Mevzuyu herkes biliyor ve münâkaşa iyiden iyiye kızışıyordu. O sırada devrin müteşairânından (şair olmadığı halde şairmiş gibi geçinenlerinden) Diyarbakırlı Deli Nâim,

– Kemal Bey, Kemal Bey!.. diye sanki kendisinin de bu hususta önemli bir fikri varmış gibi ateşli ateşli bağırıp Namık Kemal’i susturur. Mecliste gözler ona çevrilmiş ve münâkaşa yeni bir hal alacak diye herkes pür-dikkat beklemeye başlamıştır. O sırada Nâim Efendi’nin gayet yumuşak bir sesle,

– Kuzum, ahlât-ı erbaa ne demektir? diye sorması üzerine Namık Kemal, bir şairden bu cehâlet ve densizliği görünce, hiddetle bağırmış;

– Dört kere halt etmektir!..
Halis Ece
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:19:20
Alıntı YapGirilmemesi uygun olanı, her şeyin yeri var. Tuvalet necis bir yer takkeyle girilecek bir yer değil.

takke takmak sünnetin bir kısmıdır takkeyle tuvalete girmek edeptendir
siz şimdi o biddattır dersiniz
hz. osman tuvalete takkeyle girdiğini biliyorum
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:38:43
RESULULLAH'IN (sallAllahu aleyhi ve alih) HUZURUNDA MÜZİK VE RAKS



Aişe der ki: "Bayram günü Sudanlılar kalkan ve hançerlerle oynuyorlardı. Ya ben, Resulullah'a (sallAllahu aleyhi ve alih); "Onlara bakabilir miyim?" diye sordum, ya da Resulullah'ın kendisi bana; "Bakmak istiyor musun?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine Resulullah beni omuzuna aldı. O anda yanağı yanağıma değiyor -Allah'a sığınırız ve "Ey Erfede'nin evlatları! Biraz yavaş!" diyordu. Benim yorulduğumu hissedince de; "Yeter mi?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine "Haydi git!" dedi."(1)


Yine Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadının Habeşlilere Bakması Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Resulullah beni abasına sarmış, ben de camide oynayan Habeşlilere bakıyordum. Ben yoruluncaya kadar Resulullah beni öylece tutmuştu. Öyleyse yaşı az olup da oynamayı çok seven kızların değerini bilin."(2)

Müslim de, Sahih'inin "Bayram Namazları Kitabı, Oynamaya İzin Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Bayram günü bazı Habeşliler camiye gelerek oynamaya başladılar. Resulullah beni çağırdı. Ben başımı onun omuzlarına dayadığım halde onların oyununu seyrettim. Sonra da yorulup kenara çekildim."(3)

Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadın ve Çocukların Düğüne Gitmesi Babı"nda Enes bin Malik'ten şöyle nakleder: "Resulullah düğünden dönen kadın ve çocukları görünce, sevinerek hızla onlara doğru ilerledi ve şöyle dedi: "Allah biliyor ki, sizler benim yanımda en sevgili insanlarsınız.(4)
----------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 4, s. 47; Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.
2- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 47 - 48.
3- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.

4- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 32.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 19:40:19
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:19:20
Alıntı YapGirilmemesi uygun olanı, her şeyin yeri var. Tuvalet necis bir yer takkeyle girilecek bir yer değil.

takke takmak sünnetin bir kısmıdır takkeyle tuvalete girmek edeptendir
siz şimdi o biddattır dersiniz
hz. osman tuvalete takkeyle girdiğini biliyorum

Hz.Osman'ın tuvalete takkeyle girmesi nerde geçiyor kaynak verir misiniz? Çok rica ederiz burası ciddi bir platform, haşarı çocukların mahalle arasındaki duvarlara sprey boyayla bir şeyler yazıp çizdiği gibi bir şeyler karalayıp gitmeyin.Söylediklerinizin bir delili olsun.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 19:42:36
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:38:43
RESULULLAH'IN (sallAllahu aleyhi ve alih) HUZURUNDA MÜZİK VE RAKS



Aişe der ki: "Bayram günü Sudanlılar kalkan ve hançerlerle oynuyorlardı. Ya ben, Resulullah'a (sallAllahu aleyhi ve alih); "Onlara bakabilir miyim?" diye sordum, ya da Resulullah'ın kendisi bana; "Bakmak istiyor musun?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine Resulullah beni omuzuna aldı. O anda yanağı yanağıma değiyor -Allah'a sığınırız ve "Ey Erfede'nin evlatları! Biraz yavaş!" diyordu. Benim yorulduğumu hissedince de; "Yeter mi?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine "Haydi git!" dedi."(1)


Yine Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadının Habeşlilere Bakması Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Resulullah beni abasına sarmış, ben de camide oynayan Habeşlilere bakıyordum. Ben yoruluncaya kadar Resulullah beni öylece tutmuştu. Öyleyse yaşı az olup da oynamayı çok seven kızların değerini bilin."(2)

Müslim de, Sahih'inin "Bayram Namazları Kitabı, Oynamaya İzin Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Bayram günü bazı Habeşliler camiye gelerek oynamaya başladılar. Resulullah beni çağırdı. Ben başımı onun omuzlarına dayadığım halde onların oyununu seyrettim. Sonra da yorulup kenara çekildim."(3)

Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadın ve Çocukların Düğüne Gitmesi Babı"nda Enes bin Malik'ten şöyle nakleder: "Resulullah düğünden dönen kadın ve çocukları görünce, sevinerek hızla onlara doğru ilerledi ve şöyle dedi: "Allah biliyor ki, sizler benim yanımda en sevgili insanlarsınız.(4)
----------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 4, s. 47; Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.
2- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 47 - 48.
3- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.

4- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 32.

Biz sizden bi 5 tanesini yazın dedik aynı mealde olan hadisi aynısını buraya yazıp koydunuz bu mudur yani onlarca kaynak var dediğiniz olay?
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 19:44:56
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (Kimyayı Saadet)

Istimaul-melahi ma´siyyetün vel-cülüsüfiha fiskun vettelezzüzü bihe küfrün hadisi şerifi yani Calgi aletlerini kullanmak seyyie yani günahtir.calgi aletlerinin calindigi yerde oturmak fasikliktir. Onlardan zevk almak ise küfürdür.

İlahi ibadettir. İbadete çalgı karıştırılmaz. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (Kimyayı Saadet-İmamı gazali Hazretleri)

Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:49:46
Düğünde harama girmeksizin meşrû çerçevede eğlenmeye imkân verilir. Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm: “Gayr-i meşrû birleşme ile meşrû evliliği birbirinden ayıran şey, def çalmak ve ilân etmektir” buyurmuştur6- Tirmizî, Nikâh, 6;İbn-i Mâce, Nikâh, 1896

Rubey binti Muavviz radiyAllahü anhâ anlatmıştır: Ben gelin olduğumun kuşluk vaktinde Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm evlenme törenime geldi. O sırada küçük kızlarımız deflerini çalmakta ve Bedir günü şehit düşen atalarının kahramanlıklarını nağme ile dile getirmekte idiler. Nihayet içlerinden biri: “Aramızda yarını bilen bir Peygamber vardır” dedi. Bunun üzerine Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm:
“Bu sözü bırak da, bundan önce söylediklerini söylemeye devam et demiştir.Tirmizî, Nikâh, 1096;
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:03:37
Bu fiil özellikle doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerimizde yaygınlaşmış vaziyette gibi.Mütedeyyin insanlar, düğünümüz islama uygun olsun diye bu şekilde düğünler yapmaya başlamışlar.Ama kaynaklara göre İslam'a uyan bir tarafı yok.Allah affetsin bu kardeşlerimizi.

Soru:Bazı düğünlerde ilahi ile oynanılıyor; halay çekiliyor. İlahi ile oynamamizda bir sakinca var mı?

Cevap:Değerli Kardeşimiz;

Mukaddesata karşı hürmetsizliği hafife almayı netice veren her türlü fiil uygun değildir.
(sorularlaislamiyet.com )
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:07:18
Alıntı YapOrtak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

amenna ve sadekna:... BİZ EHLİ SÜNNETİ kabul etmiyoruz mu? diyiyoruz kardeşim

biz ibrahimi dinimi savunuyoruz burda
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:10:11
O benim imzamdaki ifade size karşı yazılmış bir şey değil.Her mesajımın altında çıkıyor.

Ancaakkkk;

İlahi ile halay çeken bir zihniyetin ehli sünnetle alakası olamaz kesinlikle!
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:13:39
Alıntı YapBiz sizden bi 5 tanesini yazın dedik aynı mealde olan hadisi aynısını buraya yazıp koydunuz bu mudur yani onlarca kaynak var dediğiniz olay?
biz onlarca kaynak demedik sıyılmayacak kadar dedik 3 tane delil var orda yetmiyormu.. size
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:16:08
Alıntı YapSahabelerin hayatlarında, yukarıda verdiğimiz örnegin emsalleri sayılamayacak kadar çoktur

Bu ifade size ait.Sayılamayacak kadar çok olan emsallerden bi 5 tanesini istedik.

Verdiğiniz delillerdeki hadisi şerifler hep aynı hadisi şerifler maalesef.

Şunu da atlamayalım

Alıntı yapılan: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 19:40:19
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:19:20
Alıntı YapGirilmemesi uygun olanı, her şeyin yeri var. Tuvalet necis bir yer takkeyle girilecek bir yer değil.

takke takmak sünnetin bir kısmıdır takkeyle tuvalete girmek edeptendir
siz şimdi o biddattır dersiniz
hz. osman tuvalete takkeyle girdiğini biliyorum

Hz.Osman'ın tuvalete takkeyle girmesi nerde geçiyor kaynak verir misiniz? Çok rica ederiz burası ciddi bir platform, haşarı çocukların mahalle arasındaki duvarlara sprey boyayla bir şeyler yazıp çizdiği gibi bir şeyler karalayıp gitmeyin.Söylediklerinizin bir delili olsun.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:28:11
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 19:38:43
Aişe der ki: "Bayram günü Sudanlılar kalkan ve hançerlerle oynuyorlardı. Ya ben, Resulullah'a (sallAllahu aleyhi ve alih); "Onlara bakabilir miyim?" diye sordum, ya da Resulullah'ın kendisi bana; "Bakmak istiyor musun?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine Resulullah beni omuzuna aldı. O anda yanağı yanağıma değiyor -Allah'a sığınırız ve "Ey Erfede'nin evlatları! Biraz yavaş!" diyordu. Benim yorulduğumu hissedince de; "Yeter mi?" dedi. Ben de; "Evet!" dedim. Bunun üzerine "Haydi git!" dedi."(1)


Yine Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadının Habeşlilere Bakması Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Resulullah beni abasına sarmış, ben de camide oynayan Habeşlilere bakıyordum. Ben yoruluncaya kadar Resulullah beni öylece tutmuştu. Öyleyse yaşı az olup da oynamayı çok seven kızların değerini bilin."(2)

Müslim de, Sahih'inin "Bayram Namazları Kitabı, Oynamaya İzin Babı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Bayram günü bazı Habeşliler camiye gelerek oynamaya başladılar. Resulullah beni çağırdı. Ben başımı onun omuzlarına dayadığım halde onların oyununu seyrettim. Sonra da yorulup kenara çekildim."(3)

Buhari, Sahih'inin "Nikah Kitabı, Kadın ve Çocukların Düğüne Gitmesi Babı"nda Enes bin Malik'ten şöyle nakleder: "Resulullah düğünden dönen kadın ve çocukları görünce, sevinerek hızla onlara doğru ilerledi ve şöyle dedi: "Allah biliyor ki, sizler benim yanımda en sevgili insanlarsınız.(4)
----------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 4, s. 47; Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.
2- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 47 - 48.
3- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 609, h. 892.

4- Sahih-i Buhari, c. 7, s. 32.

Şu hadisi şeriflerin hiç birinden ilahi ile halay çekilebilir neticesi ortaya çıkmaz.

Bu sapkınlık bazı zatların  kişisel yorumudur, ümmeti muhammedi bağlamaz.


Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:33:08
kardeşim biz hz. osman takkeyle girdi demedik. öyle duyduk yanlışsa düzelttiğiniz için Allah razı olsun
Alıntı Yaphz. Osman'ın tuvalete takkeyle girmesi nerde geçiyor kaynak verir misiniz? Çok rica ederiz burası ciddi bir platform, haşarı çocukların mahalle arasındaki duvarlara sprey boyayla bir şeyler yazıp çizdiği gibi bir şeyler karalayıp gitmeyin.Söylediklerinizin bir delili olsun
.
eğer sizin amacınız insanları küçük düşürmekse başardınız biz kimseyle ilim yarışına girmiyoruz
biz delil gösterdik siz delil gösterdiniz ilahi eşliğinde halay çekilir siz kabul etmesenizde

Alıntı YapBu sapkınlık bazı zatların  kişisel yorumudur, ümmeti muhammedi bağlamaz
biz dini kaba bir şekilde değil her inceliklerini anlamak zorundayız
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:34:25
Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındaki bir Müslüman, bu yolun büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda olan bir Müslüman, dünyanın en nasipli, en şerefli, en zengin insanıdır; çünkü bunlar gibi binlerce engel arasında, Peygamber efendimize ulaştıran, Ona kavuşturan yolu bulmuştur. Bu insan, Bilal-i Habeşi gibi oynasa yeridir.

Bir gün mescitte Bilal-i Habeşi hazretleri oynuyordu. Hazret-i Ömer, (Ya Bilal, burası mescid, ne yapıyorsun, burada oynanır mı?) dedi. Bilal-i Habeşi hazretleri, Resulullahı göstererek, (Buranın sahibi var, sen çık aradan) dedi. Hazret-i Ömer, taaccüp edip, (Ya ResulAllah, Bilal mescidin içinde oynuyor) dedi. Peygamber efendimiz onu çağırarak, (Ya Bilal, bu ne hâl, niye oynuyorsun?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah) dedi, (Bu benim Allahü teâlâya özel teşekkürüm. Allahü teâlâ, her şeyi senin için yarattı, sana her şeyi verdi, sadece bir şeyi vermedi. İşte bu sebepten sevincimden oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz tebessüm buyurup, (O sebep nedir ki ya Bilal, seni sevinçten oynatıyor?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah, Cenâb-ı Hak sana, hidayet verme yetkisi vermedi. Kalbe iman bahşetmeyi sana bıraksaydı, sen önce yakınlarını, bildiklerini, tanıdıklarını hidayete erdirirdin, bu garip Bilal, tâ Habeşistan’da nasıl Müslüman olurdu, onun için oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz yine tebessüm edip, (Oyna ya Bilal!) buyurdular
siz şimdi bunada yorum yaparsınız
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:37:22
Alıntı Yapbiz delil gösterdik siz delil gösterdiniz ilahi eşliğinde halay çekilir siz kabul etmesenizde

Verdiğiniz delillerin hiçbiri ilahi ile halay çekmeyi meşrulaştırmaz.Bu daha önce de dediğim gibi bazı zatların kişisel yorumudur, kendilerini bağlar, ahirette bu sapkınlığın hesabını vereceklerdir.

Kimseyi küçük düşürmek ya da bir şeyler yarıştırmaK derdinde değilim.Gayemiz bu sapıklıktan milleti haberdar etmektir.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:40:28
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:34:25
Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındaki bir Müslüman, bu yolun büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda olan bir Müslüman, dünyanın en nasipli, en şerefli, en zengin insanıdır; çünkü bunlar gibi binlerce engel arasında, Peygamber efendimize ulaştıran, Ona kavuşturan yolu bulmuştur. Bu insan, Bilal-i Habeşi gibi oynasa yeridir.

Bir gün mescitte Bilal-i Habeşi hazretleri oynuyordu. Hazret-i Ömer, (Ya Bilal, burası mescid, ne yapıyorsun, burada oynanır mı?) dedi. Bilal-i Habeşi hazretleri, Resulullahı göstererek, (Buranın sahibi var, sen çık aradan) dedi. Hazret-i Ömer, taaccüp edip, (Ya ResulAllah, Bilal mescidin içinde oynuyor) dedi. Peygamber efendimiz onu çağırarak, (Ya Bilal, bu ne hâl, niye oynuyorsun?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah) dedi, (Bu benim Allahü teâlâya özel teşekkürüm. Allahü teâlâ, her şeyi senin için yarattı, sana her şeyi verdi, sadece bir şeyi vermedi. İşte bu sebepten sevincimden oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz tebessüm buyurup, (O sebep nedir ki ya Bilal, seni sevinçten oynatıyor?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah, Cenâb-ı Hak sana, hidayet verme yetkisi vermedi. Kalbe iman bahşetmeyi sana bıraksaydı, sen önce yakınlarını, bildiklerini, tanıdıklarını hidayete erdirirdin, bu garip Bilal, tâ Habeşistan'da nasıl Müslüman olurdu, onun için oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz yine tebessüm edip, (Oyna ya Bilal!) buyurdular
siz şimdi bunada yorum yaparsınız

Burada bilali habeşi hz. haşa ilahi eşliğinde dönüp durmuş mu?  İnsaf yahu!

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (Kimyayı Saadet)

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ?
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:47:20
Alıntı YapBurada bilali habeşi hz. haşa ilahi eşliğinde dönüp durmuş mu?  İnsaf yahu
demekki islamda oynamak var
islamda def çalmak var
islamda nağme var
ama bunları birleştirince günahmı oluyor helali birleştirmek günahtır diye bir hadis veya eyet varmı
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:51:15
neyse hadi Allaha emanet olunuz yapacak biraz işimiz var
Allah razı olsun
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: 33.yıldız - 04 Nisan 2012, 20:55:12
İslamda nağmenin olup olmadığı, musikinin yeri bu başlık altında bir sürü yerde geçiyor.Lütfen okuyun ondan sonra gelin bir şeyler yazın.

Hangi yetkiye dayanarak neyi birleştiriyorsunuz Allah aşkına? Hiç mi korkmuyorsunuz?

Davullu zurnalı, her türlü çalgı aletinin kullanıldığı, hatta zaman zaman kadınların da olduğu, başta takke cüppe vs,  pop tarzı sözümona ilahilerle halay çekmeye lütfen ne peygamberimizi alet edin ne de sahabeyi kiramı...


Bu işe cevaz veren X Efendiye bizden selam söyleyin, bu sapkınlıktan vazgeçsinler.Ya da ehli sünnetiz diye geçinmesinler!
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 04 Nisan 2012, 21:32:45
Alıntı yapılan: abd17 - 04 Nisan 2012, 20:34:25
Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındaki bir Müslüman, bu yolun büyüklerini tanıyan, seven, onların yolunda olan bir Müslüman, dünyanın en nasipli, en şerefli, en zengin insanıdır; çünkü bunlar gibi binlerce engel arasında, Peygamber efendimize ulaştıran, Ona kavuşturan yolu bulmuştur. Bu insan, Bilal-i Habeşi gibi oynasa yeridir.

Bir gün mescitte Bilal-i Habeşi hazretleri oynuyordu. Hazret-i Ömer, (Ya Bilal, burası mescid, ne yapıyorsun, burada oynanır mı?) dedi. Bilal-i Habeşi hazretleri, Resulullahı göstererek, (Buranın sahibi var, sen çık aradan) dedi. Hazret-i Ömer, taaccüp edip, (Ya ResulAllah, Bilal mescidin içinde oynuyor) dedi. Peygamber efendimiz onu çağırarak, (Ya Bilal, bu ne hâl, niye oynuyorsun?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah) dedi, (Bu benim Allahü teâlâya özel teşekkürüm. Allahü teâlâ, her şeyi senin için yarattı, sana her şeyi verdi, sadece bir şeyi vermedi. İşte bu sebepten sevincimden oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz tebessüm buyurup, (O sebep nedir ki ya Bilal, seni sevinçten oynatıyor?) diye sordular. (Anam babam sana feda olsun ya ResulAllah, Cenâb-ı Hak sana, hidayet verme yetkisi vermedi. Kalbe iman bahşetmeyi sana bıraksaydı, sen önce yakınlarını, bildiklerini, tanıdıklarını hidayete erdirirdin, bu garip Bilal, tâ Habeşistan’da nasıl Müslüman olurdu, onun için oynuyorum) dedi. Peygamber efendimiz yine tebessüm edip, (Oyna ya Bilal!) buyurdular
siz şimdi bunada yorum yaparsınız

Su misali getirmek´den hicmi utanmiyorsunuz?
Hicmi SIKILMIYORSUNUZ? Yazdiginiz zaat Esahbi kiramdan!
Hz. Bilali Halay cekerkenmi gördünüz? Hz. Bilali bir elin´de mendil
türkü söylerkenmi gördünüz´de bu misali getiriyorsunuz?
Önce Allah´dan korkmak gerekir. Ama korkulmasi gerektigi gibi korkmak.
Bu Misali getirirken bir bakin niyete? O halay edip avaz avaz bagran seyhler(Seyh kiligindaki Seytanlar)
saniyormusunuz bu hesab´dan kolay kolay kurtulacakalar? Hele hele Eshabi kötü fiilerine alet ederek, onlar´dan misal vererek asla kurtulamayacaklar! Ha siiler gibi esahaba sövmussün, ha Eshaba nefsinizin arzusu olan duyguyu isnat etmissiniz.
Nefsinizin arzulariniza dini uydurmayin. Nefsinizi din ile tezkiye edin.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 06 Nisan 2012, 16:47:07
Alıntı YapBizler "Peygamber Efendimiz (s.a.v.)" diyoruz, "İmam-ı Azam" diyoruz, "falanca mübarek alim" diyoruz ama kime söylüyoruz... Bu zavallı insanlar bahsettiğimiz mübarekleri çoktan kafalarından silmişler bile... Varsa yoksa şeyhleri (mi, şeyleri mi artık bilemem)

zaten sizin gibiler insanların kafasını karıştırıp yalnış yola sürüklüyorsunuz..
“Kim benim bir veli kulumu korkutursa, bana harp için meydan okumuş gibi olur. Mümin kulum bana, üzerine farz kıldığım ibadetlerle yaklaştığı gibi hiçbir şeyle yaklaşamaz. Mümin kulum nafile ibadetlere devam eder ve nihayet ben onu severim. Kimi de seversem onun için kulak, göz ve (ona güç veren) arka olurum. Benden bir şey isterse ona verir, bana dua ederse, ona icâbet ederim. Yaptığım hiçbir işte, mümin kulumun ruhunu almak hususunda tereddüt ettiğim gibi tereddüt etmedim. O ölümden hoşlanmaz, ben de ona kötülük etmekten hoşlanmam, ancak bu da mutlaka olacaktı
kutsi hadis...



ilahiyle halay
İmam-ı Buhari ve İmam-ı Ahmet, Hz Aişe’den rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte,
Hz Aişe validemiz yanında büyüttüğü bir kızı ensardan birisiyle evlendirmiş ve onu
kocasının evine götürmüştür Hz Aişe (ra) döndükten sonra Hz Resulullah ondan sorar:
“Siz bir lehu yani türkü - şarkı söylediniz mi? ensarlar bu tür lehviyatları severler”
Hz Aişe “biz ne söyleyecektik ya Resul?” Resulullah (sav),
“Vezinli bir şiir okuyarak söyleyecektiniz” dedi Yine İmam-ı Ahmet ile Tirmizi,
Hz Aişe’den rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte
Hz Resulullah “Nikahlarınızı ilan edin, camilerde nikahınızı kılın ve deflerle yani
elbanelere vurun” diye emretmiştir Başka bir hadis-i şerifte Nesai ve Hakim;
Amr Bin Said’den rivayet ediyorlar: “Amr demiştir ki, Ben Kureyze Bin
Ka’b ve Ebul Masdil, Ensarın yanına bir düğüne gittik Baktım bazı cariyeler onların
Yanında şarkı söylüyor Ben onlara ‘siz HzResulullah’ın eshabından ve
Bedir savaşçılarındansınız Nasıl yanınızda bu tür şeyler oluyor’ Bana dediler ki,
‘istersen otur bizimle dinle, istersen git Hz Resulullah bize düğünlerde bu tür
Lehviyatlara ruhsat vermiştir’ Taç eserinin sahibi bu hadisleri zikrederken şöyle diyor:
Bu hadislerden anlaşılıyor ki düğünlerde, sünnetlerde Ve sair ferahlı yerlerde bazı
Lehviyatlar her toplumun adet ve örflerine göre haram şeylerden içtinap etmek şartı
İle caizdir Mesela; içki içmek, kadın erkek iç içe olmak gibi şeyler Bu şeylerden dolayı
Mezheplerin çoğu saz ve müzik aletlerini haram olarak kabul etmişler Çünkü genellikle saz
Veya müzik haram şeyler yapılırken, içki içilip, kadın erkek iç içe oynarken çalınır
İmam Gazali der ki; bu aletler çoğu zaman içki içerken çalınır Onun için içki ile
Beraber çalınmaz ise de içkiye teşvik edilmektedir Onun için içkiyi andırmayanlar
Haram sayılmazlar Hatta İmam-ı Gazali Buhariden rivayetle müzik aletlerini tahrim eden
(haram kılan) tek bir hadis vardır, diyor
İbn-i Hazm, o hadis için ‘muallaktır’ diyor Soruyu soran kardeşimizin işaret ettiği gibi,
Lehv aletlerine kulak vermek haramdır Masiyettir, çalınan yerlerde oturmak fasıklıktır
Ve ondan lezzet almak küfürdür’ hadisinin kaynağı nedir? Kim rivayet etmiş hangi hadis
Kitabında vardır? şahsen şu ana kadar böyle bir hadise rastlamamışım Varsa bile ‘küfür’
Kelimesini ‘küfran-ı nimet’ yani Allah’ın verdiği nimetleri örtbas
Etmek manasında kullanmış olabilir Ya da eğer harama helal girerse küfür olur
İbn-i Abidin şöyle diyor: “Bu gösteriyor ki şu aletler haddi zatında haram değiller
Belki eğer harama sebebiyet verirlerse ve neticelerinde kötülük çıksa haramdır
Eğer neticeleri iyi ise yani çalan veya dinleyenler için
Faydalı ise o zaman helaldır Ve her şeyin neticesine göre helal ya da haram hükmü alır”
Bunun neticesi biz hususen Doğu ve Güneydoğuda bariz olarak gördük ki bu bölgede sol fikrin ağır
Bastığı dönemlerde düğünlerde sazlarla çalgılarla kadın erkek iç içe el ele tutuşarak her türlü
Oyunu oynadılar Bölgedeki gençlerde hususen de kadınlarda hayâ ve edeb bırakmadılar
Bunların karşısında dindar ve muhafazakâr halk da çalgı ve müzik eşliğinde ilahiler söylediler,
Tekbirler çektiler ve oyunlar oynayarak düğünlerini yaptılar Faydasını da çok gördük
Belki yüzlerce genç kötülükten kurtuldu İslami değerlere sahip çıktılar
Ayrıca asri âlimlerin birçoğu ‘bu aletlerle fısk fücur olmaz ise helaldir’ diye fetva vermişlerdir
Burada en büyük tehlike kadın-erkek karışık halde olmasıdır Geri kalanının zararlı olduğuna
Kanaat etmiyoruz Hatta Zuhayli fıkıh kitabında şöyle demiştir; “İmam-ı Malik, Zahiriler ve
Tasavvuf âlimlerinden bir kısmı şartları ve marşları Ud ile yarae denilen
Müzik aletleri ile beraber söylerlerse dinlemek caizdir
(İslam-i Fıkıh c3 s574, İbn-i Abidin c6 s350, Taç c2 s300, İhya-u ulumiddin c2 s270, Fıkh-ı süne c2 s156)
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 06 Nisan 2012, 17:14:00
Tecrid-i Sarih tercümesinin 11. cildindeki Hadisi Şerifte buyruluyor ki;
[İstimaul melahi masiyyetün ve culusu aleyha fisgun ve telezzuzu bi ha küfrün.]

"Çalgılı aletleri dinlemek günahtır. onun bulunduğu ortamda oturmak fasıklıktır, ondan lezzet almak küfürdür."
Âletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı âleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)

Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı âleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadisten kasıt, çalgı âleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsiri İbni Kesir, Tefsiri medarik)

(Mevâhib-i aliyye) ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir ediliyor: Bazıları, yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur’an-ı kerim dinlemelerine engel olmaya çalışıyorlar. Onlara Cehennem ateşini müjdele! (Mevâkib tefsiri)

Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: (Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi]
Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor.
Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade)

Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence hâline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kur’anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44]
Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyetleri nasıl açıklamışsa ona bakalım:
(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]
(Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai]
(Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır]
(Kur’an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani]
(Çalgıları yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym]

(Cenâb-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı âletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ. Ahmed]
(Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğaldığı ve içkiler mubah gibi içildiği zaman, bazı belalara maruz kalınır.)
[Tirmizi, Ebu Davud, İ. Mace, İ. Ahmed]

(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, mizmarı helal addedecektir.) [Buhari]
(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]
(Şarkıcı kadınlar ve çalgı âletleri çoğaldığı, bu ümmetin sonra gelenleri [türediler], önceki âlimleri kötülediği zaman bazı belaları bekleyin.) [Tirmizi]
(Kur’anı mizmarlardan okuyanlara Allah lanet eder) [Müsamere]

İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı âletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-islâm Ahmed ibni Kemal efendi Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:
(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı âletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.

Dün musikinin, çalgıların haram olduğunu âyet ve hadislerle bildirmiştik. Bugün de âlimlerden örnekler veriyoruz:

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Zıyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında, (Hiçbir âlim, teganniye mubah dememiştir) buyurdu. (1/266)
Kur’an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)

Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur’an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi)
Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)

Burhaneddin-i Mergınâni buyurdu ki: Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdid-i iman gerekir. Kuhistâni de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması câizdir. (R. Muhtar)

Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, geçerken duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır.

Def, tanbur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid’attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur.

Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlâk-ı alaiyye)

Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncil’in yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniye şerhi Zerkani)

Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi, nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Şimdi yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır.

Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumuştur. (S. Ebediyye) [Yarın bir Rus yazarının müzik hakkındaki ilginç tespitleri]

http://www.sadakat.net/forum/islami-sorulariniz-ve-cevaplari/ynt-calgili-aletler-sarki-ve-musikinin-dindeki-yeri-t188.0.html

NOT: Ne konulursa konulsun, ne yazilirsa yazilsin, kisinin bedenine Nefsi Emmare tutsak etti ise, onu Allah´dan baskasi düzeltemez. Size Ehli Sünnete göre neyin yasak neyin dogru oldugu defalarca yazildi. Siz halen, yok efendim, ben azip tepinmek istiyorum, Halay cekip Allah demek istiyorum derseniz, kolay gelsin.
Isi uzatmanin anlami yok. Allah akil fikir versin.
Cezbe calgili agletlerle olmaz, cezbe Nefsi azdirarak olmaz. Cezbe, Nefsi sakinlestirip ruhu besleyerek olur. Aksisi bu devirde olmaz, oluyor diyen ise, yalancidir! Nefsine uyup yanlis yoldadir.
Bu yüzden önce Calgi´dan ziyade, kisi nefsini iyi bilecek ki, Rabbine kavusa bilsin.!!
Size kolay gelsin arkadasim. Ortada tartisilacak bir sey kalmadi.
Her kez istedigini yapmak´da iradesine tabi. Azan azar, azmayan azmaz.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 06 Nisan 2012, 17:18:24
Cok eneteresan´dir ki, kimi Papaz gibi tövbe verir, günah cikarmaya kalkar.
Kimi Kiliseler´de oldugu gibi, sazli müzikli(bunada kilif hazir, Tasavvuf müzikisi kisfesi altinda) Kuran okuma, ibadet etme yarisina girer. Ne mutlu bunlar´dan uzak durup, ehli Sünnete tabi olan Müslümanlara.
Allah sasirtmasin!
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: mazhar - 06 Nisan 2012, 23:52:04
http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/muzik_teganni_raks_ve_sema_caizmi-t54915.0.html
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: mazhar - 06 Nisan 2012, 23:56:31


http://www.sadakat.net/forum/haftanin_mevzuu_arsivi/ynt_muzik_dinlemek_ve_boyle_ortamlarda_bulunmak_29_aralik_2008-t29764.0.html
Forumda konu ile alakalı başlıklar..

Çalgılı aletler, şarkı ve musikinin dindeki yeri?

Musikinin dindeki yeri

Dinimizde müzikli ilahi dinlemenin yeri var mıdır?

İslami Müzik Ve Çalgılı İlahiler Hk.

Regaip Kandili ve Müzik
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: İsra - 07 Nisan 2012, 01:54:45
bu nasıl bir gaflet ilahide Allahtan bahs edilirken nasıl halay çekilir diyebiliyorsunuz aklım almıyor

Alıntı Yapilahiyle halay
İmam-ı Buhari ve İmam-ı Ahmet, Hz Aişe’den rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte,
Hz Aişe validemiz yanında büyüttüğü bir kızı ensardan birisiyle evlendirmiş ve onu
kocasının evine götürmüştür Hz Aişe (ra) döndükten sonra Hz Resulullah ondan sorar:
“Siz bir lehu yani türkü - şarkı söylediniz mi? ensarlar bu tür lehviyatları severler”
Hz Aişe “biz ne söyleyecektik ya Resul?” Resulullah (sav),
“Vezinli bir şiir okuyarak söyleyecektiniz” dedi Yine İmam-ı Ahmet ile Tirmizi,
Hz Aişe’den rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte
Hz Resulullah “Nikahlarınızı ilan edin, camilerde nikahınızı kılın ve deflerle yani
elbanelere vurun” diye emretmiştir

bakın burda ilahiyle halay çekilir demiyor sanırım yanlış anlıyorsunuz burda türkü veya şarkı diyor
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: mazhar - 07 Nisan 2012, 08:53:53
Alıntı YapNOT: Ne konulursa konulsun, ne yazilirsa yazilsin, kisinin bedenine Nefsi Emmare tutsak etti ise, onu Allah´dan baskasi düzeltemez. Size Ehli Sünnete göre neyin yasak neyin dogru oldugu defalarca yazildi. Siz halen, yok efendim, ben azip tepinmek istiyorum, Halay cekip Allah demek istiyorum derseniz, kolay gelsin.
Isi uzatmanin anlami yok. Allah akil fikir versin.
Cezbe calgili agletlerle olmaz, cezbe Nefsi azdirarak olmaz. Cezbe, Nefsi sakinlestirip ruhu besleyerek olur. Aksisi bu devirde olmaz, oluyor diyen ise, yalancidir! Nefsine uyup yanlis yoldadir.
Bu yüzden önce Calgi´dan ziyade, kisi nefsini iyi bilecek ki, Rabbine kavusa bilsin.!!
Size kolay gelsin arkadasim. Ortada tartisilacak bir sey kalmadi.
Her kez istedigini yapmak´da iradesine tabi. Azan azar, azmayan azmaz.

Nefse hoş gelecek ne olursa olsun insanoğlunun aleyhinedir...
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:34:17
Alıntı YapDiğer taraftan, "Peygamberimiz Soyundan gelme" Osmanlı'nın son dönemlerinden beri bu coğrafyada bir çok insanın kullandığı bir maskedir.Aslında Peygamberimiz(s.a.v) soyundan gelmemiş bir çok insan bunu kullanmıştır ve hâlâ da kullanmaktadırlar.Çünkü bu bazı insanlar için bir övünç kaynağıdır ve etrafınızda insanlar toplamanızı sağlar.
seyyidlerle ilgili hadisler

VAllahİ EHL-İ BEYTİMİ SEVMEYENİN KALBİNE İMAN GİRMEZ.
1-Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.
Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım.2- Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım.
3-Sizi nimetleriyle rızıklandırıp gıdâlandırdığı için Allah’ı seviniz. Beni Allah’ı sevdiğiniz için seviniz. Ehl-i Beytimi de beni sevdiğiniz için seviniz.
4-Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!
5-Allah’a yemin ederim ki, bir kalp sizleri Allah ve Resûlü için sevmedikçe o kalbe iman girmiş olmaz.
6-Ey insanlar! Kim amcama eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Hiç şüphesiz bir kimsenin amcası babası gibidir.
7-Yâ Ali, seni ancak mümin olanlar sever; sana ancak münafıklar buğzeder.
8-Sizin en hayırlınız, benden sonra Ehl-i beytime karşı en hayırlı davranan kimselerdir.
9-Allah’a yemin ederim ki, bana ve ehl-i beytime buğzeden ve bizi kızdıran kimse, muhakkak cehenneme girer.
10-Rabbim bana, Ehl-i Beytim içinde kim Allah’ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaadetti.
Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer.
11-Mehdî benim sulbümden Fâtıma’nın evlâtlarından gelecek birisidir.
12-Mehdî benim Ehl-i beytimdendir; o açık alınlı ve kıvrık burunludur. Daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adaletle ve doğrulukla dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.
12Âhir zamanda Ehl-i Beytimden çıkacak ve müminleri toplayacak olan kimseye yardım etmek, davetine uymak her mümine vaciptir.

kardeşim kimse kimsenin idrarını mübarek etmiyor kafana göre yorum yapma biz onları peygamber torunu olduğu için hürmet ediyoruz
bu hadisler belki sana bir şey çağrıştırır
siz ne cemaatleri kabul ediyorsunuz, ne Allah dostlarını, ne seyyidleri Allah size akıl fikir versin bu formu kuranın amacı herhalde cemaatleri kötülemek için..
sizleri insafa, edebe, saygıya, birazda olsun haddi aşmamaya davet ediyorum...
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 07 Nisan 2012, 10:44:25
Alıntı yapılan: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:34:17

kardeşim kimse kimsenin idrarını mübarek etmiyor kafana göre yorum yapma biz onları peygamber torunu olduğu için hürmet ediyoruz
bu hadisler belki sana bir şey çağrıştırır
siz ne cemaatleri kabul ediyorsunuz, ne Allah dostlarını, ne seyyidleri Allah size akıl fikir versin bu formu kuranın amacı herhalde cemaatleri kötülemek için..
sizleri insafa, edebe, saygıya, birazda olsun haddi aşmamaya davet ediyorum...
Allah dostlari ile alakali bir sürü yazi var Forumlar´da.
Baska bir Forum´da varmi acaba bu kadar Allah dostlarina düskünlük?
Ama sahte Seyhlere, sahte Cemeatlere, Tevbe verip günah cikaranlara, dans edenlere, elinde sigara ile rabita yapanlara, Müslümanim deyip her naneyi yiyene asla yer olmadigi gibi, bunlarin maskeleri düsürülüyor.
Biraz arastirin bakalim Forumlari, neler yaziyor neler yazilmis.
Sizi´de nefsinize uymamaya davet ediyorum.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:49:14
Alıntı YapCok eneteresan´dir ki, kimi Papaz gibi tövbe verir, günah cikarmaya kalkar.
Kimi Kiliseler´de oldugu gibi, sazli müzikli(bunada kilif hazir, Tasavvuf müzikisi kisfesi altinda) Kuran okuma, ibadet etme yarisina girer. Ne mutlu bunlar´dan uzak durup, ehli Sünnete tabi olan Müslümanlara.
Allah sasirtmasin!

Allah size hidayet nasip etsin kardeşim ağır konuşmak istemiyorum hani derler ya yarım haca insanı dinden çıkarır siz daha betersininz
biraz araştırın beat ne demek tövbe nin ne olduğunu bilmeden  konuşuyorsun 5 dk. internet başına otur 1.akabe vs. sahabilerin beatlarına bak önce araştır sanra konuş...

edepsizliğin luzumu yok o insana günde yaklaşık 2 bin kişi ziyaret ediyor ha bunlar salak siz akıllımısınız.
nedense alimlerin çoğu cemaatlerden çıkıyo bu delalet midir?

Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:54:30
Alıntı YapAllah dostlari ile alakali bir sürü yazi var Forumlar´da.
Baska bir Forum´da varmi acaba bu kadar Allah dostlarina düskünlük?
Ama sahte Seyhlere, sahte Cemeatlere, Tevbe verip günah cikaranlara, dans edenlere, elinde sigara ile rabita yapanlara, Müslümanim deyip her naneyi yiyene asla yer olmadigi gibi, bunlarin maskeleri düsürülüyor.
Biraz arastirin bakalim Forumlari, neler yaziyor neler yazilmis.
Sizi´de nefsinize uymamaya davet ediyorum.

kardeşim senin o sahte seyh dediğin hiç olmazsa 15 MİLYON İNSAN ona bağlı kimi hoca kimi alim lllah aşkına söyle
eğer bu insan sahtekarsa o kadar hoca okadar insandamı sahtekar ne maskesi sen gidip görmeden konuşuyorsun biz burda nefis yapmıyoıruz siz Allah dostuna laf ediyorsununz eğer sahtekar olsaydı 20 yıldan belli olurdu şimdiye kadar bir fitne olmadıda şimdimi oluyor
ne maskesi
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:57:34
-Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!
ben osaydım en azından bu hadisten korkarak bir şey demezdim ama siz
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: abd17 - 07 Nisan 2012, 11:01:46
Alıntı YapBu sapkınlık bazı zatların  kişisel yorumudur, ümmeti muhammedi bağlamaz.
siz bazı zatların yorumunu verince bir şey yok biz verince sapıkmı oluyoruz bu nasıl bir düşünce Allah aşkına
nefsimize göremi alim arıyoruz....
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 07 Nisan 2012, 11:55:11
Alıntı yapılan: abd17 - 07 Nisan 2012, 10:57:34
-Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!
ben osaydım en azından bu hadisten korkarak bir şey demezdim ama siz

Hadislerle bir sorunumuz yok, Hadisleri gelisi güzel kullanip, kendilerine cevirenlerle sorun var.
Ama sorun yok arkadasim.

Kisa zaman icin´de hepimiz toplandigimiz vakit, herkez isledigi, taptigi daha dogrusu sevdigi kisi ile hasr olunacak. Ickici, icki sisesi ile, ataci atasi ile, Halayci halayi ile, Sapik sapikligi ile hasr olundugu vakit, kafalar cok vurulacak, ama fayda vermez.

Simdi yazacaklarim size degil, akli selim olup Allah´dan korkulmasi gerektigi gibi korkanlara olacak.

Psikoloji´de kendinizle muhasebe vardir. Siz kendinize yardim etmeye müsade etmez iseniz, size fayda saglamak üzere olan Psikolog asla bir netice vermez.

Ama siz kendinizi acarsaniz, mutlaka size isigi acacak salteri, veya nasil acilacagini gösterecek dir.

Ama asla o yardim aldiginiz kisi size o isigia acamaz, ancak gösterir. Sonuc itibari ile siz kendinizle, kendi nefsiniz´de bunun muhasebesini yapip, o Isiga sizin dkounmaniz gerekmek´de.

Karanlik´dan aydinliga cikis ancak böyle olur.

Dönelim mevzumuza. Bu abd17 denilen arkadas, illem Halay cekecem, ben Allahi oynayarak ziplayarak galgiyarak tepinerek azarak(artik hangisini kullanirsaniz kullanin) böyle sevecem böyle zikir edecem demek´de.

Biz ancak ona bunun ne kadar yanlis, ne kadar tehlikeli oldugunu göstermeye calisiriz, ama asla onun kolun´dan tutup dogruya yönelmesini saglayamayacagiz. Bu gibi durum´da kisi kendi muhasebesini yapar. Yukar´da verdigimiz misal gibi. Bu nasil olur?

Önce bakilir, bu arkadaslar ne demisler diye. Sonra kendi firkirlerini alir tartar. Daha sonra muhasebeye gecer ve demeli ki;

Soru 1: Eger ben bu fiili iclersem veya islemeye devam edersem ne gibi tehlikeler doga bilir?

Soru 2: Sayet birakirsam bu fiili islemeyi, ne gibi tehlikeler veya ne kaybim olabilir?

Soru 1´e cevap: Eger dogru ise bu arkadaslarin yazilari, Imanim´dan dahi olma tehlikesi var.

Soru 2´e cevap: Eger birakacak olursam, arkadaslarin dedikleri´de yanlis cikacak olursa, fazla kaybim olmaz en azin´dan zararim olmaz.

Sayet bu durum´da celiski icin´de iseniz, yani Süpheli icinde olup karar veremesseniz dahi, Süpeli seyler´den dahi uzak durmak takvadir, hakiki bir mümnin icin önemli´dir ve yapmasi gereken bir davranis´dir.

Umariz bu olayi takip eden Sadakat okurlari, hayatlarina isik tutacak dersler cikartirlar ve en ufak bir tehlike veya süphe dahi gördükleri durumu birakip, saglam kapiya dogru giderler.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: Fatihan - 07 Nisan 2012, 12:25:38
Dönüp dolaşıp hep aynı şeyleri yazıp duruyoruz.

Çalgılı ilahinin caiz olmadığı ile ilgili yazılanların tamamı net ve anlaşılabilir iken "ilahi ile halay çekmeye" meşruiyet kazandırmak için yazılan kaynakların tamamı zorlama yorumlara dayalı.Bunu rahatlıkla görebiliyorsanız olay bitmiştir.

Biz Sadakat olarak ne çalgılı ilahiyi ne de ilahi ile halay çekmeyi tasvip etmiyoruz. Neden tasvip edilmediği 3 sayfa boyunca yazılan kaynaklarda mevcut.

Zorlama tevillerle ilahi ile halay çekme konusunun caizliği anlatılmaya çalışacaksa üzgünüz bunun yeri sadakat değil, Allah çarşınıza göre pazar versin.

çalgılı ilahinin ve ilahi ile halayın olmazlığıyla ilgili kaynaklı yazılabilecek bir şey varsa buyursun yazılsın ama iş şeyh yarıştırmaya,şeyh övmeye doğru kayacaksa bu lüzumsuzluktan dolayı konu kilitlenecektir.
Başlık: Ynt: İlahi İle Halay Çekmek de Neyin Nesidir ? (Sapkınlıktır)
Gönderen: tk1978 - 07 Nisan 2012, 12:41:51
Alıntı yapılan: Fatihan - 07 Nisan 2012, 12:25:38
ama iş şeyh yarıştırmaya doğru kayacaksa bu lüzumsuzluktan dolayı konu kilitlenecektir.

Zaten dananin kuyrugunun koptugu yer´de tam orasi ya. Saf temiz duygularla bir taraflara cekilen Insanlar, bunlara inanarak, dediklerine kanarak onlarin agzin´dan konusmaya basliyorlar. ister istemez, is seyh ve ya kimse ona gidiyor. Cünki kisi ondan duydugunu satiyor. Dün bir yerde bir kac arkadas otururken, biri yanimiz´da Sigara icmeye kalkin´ca, arkadasin biri ister istemez uyar´di.

Arkadasim, burda kullanmayanlar var. Az saygili ol, iceceksen az öteye git ic. Zaten isledigin sey Haram, bizi´de buna aglet etme...
Sigara icecek olan arkadas ne dese iyi... ; Yahu birak bu isleri, Haram mi olurmus sigara. Benim seyhim dedi ki, yüksek daglarda´da duman tütüyor, bir sey olmaz...

Simdi bu adama ne anlatsan bos, ne versen söylesen, ayet´de okusan bos. Cünki bos kovayi dolduran zehiri ile doldurmus. Sonuc olarak Fatihan kardesim, is daima ve hep bu gibi durumlar´da seyhler´de bitiyor....